Türkiye Yüzyılı'nın ekonomik temellerini atacak olan ve 3 yıllık (2024-2026) dönemi kapsayan Orta Vadeli Plan (OVP), önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Enflasyonun 2026'da yüzde 8.5 ile tek haneye düşürülmesi, büyümenin yüzde 5'e çıkarılması ve kişi başı gelirin de 14 bin 855 dolara yükseltilmesinin hedeflendiği OVP'ye hükümet olarak desteğinin tam olduğunu belirten Erdoğan, "İş dünyamızın ve tüm kesimleriyle toplumumuzun destekleriyle OVP'nin ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını diliyorum" demişti. OVP'ye iş dünyası dahil toplumun her kesiminden destek açıklamaları gelirken, dış destek sesleri de yükseldi. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, "Ekonomiyi istikrara kavuşturacak politikaların uygulanmasında Türkiye'ye eşlik etmeye kararlıyız" dedi.
Ayrıca dün ekonomi yönetimi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında OVP'ye ilişkin değerlendirme toplantısı yaptı, yerli ve yabancı ajansların temsilcileriyle bir araya geldi. Cevdet Yılmaz, "Cumhurbaşkanımızın bizzat bu programı ilan etmesi ve 'hükümet olarak arkasındayız, destekliyoruz' demesi bu planın en büyük gücü. Siyasi iradeyle o planda yazan politikalar, reformlar, birer birer hayata geçirilecek" dedi. Yılmaz, büyüme kompozisyonunun değiştiğine dikkati çekerek, plandaki büyümede yatırımların, dış talebin ve ihracat katkısının daha yüksek olduğunu belirtti. Daha farklı kaynaklardan gelen bir büyümeden bahsettiklerini aktaran Yılmaz, "Bu anlamda da enflasyon hedefimizle tutarlı" diye konuştu.
Dönem boyunca kademeli bir şekilde bu cari açığın (döviz açığı) düşmesini ve yüzde 2'ler civarına inmesini beklediklerini belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Aynı süreçte tabii iç tasarruf oranlarımızın 1.6 altı puan, toplam iç tasarruflarımızın artmasını öngörüyoruz. Türkiye kendi içinde daha fazla tasarruf yapacak. Yatırımlarını daha çok iç tasarruflarla karşılayacak. Dolayısıyla dış tasarrufa daha az ihtiyaç duyduğu bir dönem olacak. Dışarıdan gelen tasarruflarda daha çok rezervimizi artıracak."
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dezenflasyon programı ve maliye politikasına desteğinin tam olduğunu belirterek, "Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. Buradan mesajı net olarak vermek istiyorum. En ufak bir tereddüt yok. Bu programın gereği neyse, onu yapacağız" dedi.
Sürecin 'yeniden dengelenme' olarak görülmesi gerektiğini belirten Şimşek, "Her dönemin koşulları farklı olabilir. Ama biz Türkiye'nin 2024'ün ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü bir şekilde yakalayabileceğine inanıyoruz. Küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, bizim hiçbir zaman bir kur hedefimiz olmaz. Ama işin doğası bir tahmin olması gerekiyor. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok" diye konuştu.
Yatırımcı toplantılarını çok güçlü şekilde başlatacaklarına işaret eden Şimşek, bugün G20 toplantılarına katılacaklarını, ardından kendisinin Almanya'ya ve sonrasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları için New ABD York'a gideceğini anlattı. New York'ta şu anda programlanan çok sayıda yatırımcı etkinliği olduğunu belirten Şimşek, bu temaslarının ardından da İngiltere Londra'da görüşmelerinin olabileceğini söyledi.
Temaslarının süreceğine dikkat çeken Bakan Şimşek, şunları söyledi: "Asya, Ortadoğu... Yani hemen hemen erişilmeyen, diyalog kurulmayan bir yatırımcı düşünemiyoruz. Yani yılın sonuna kadar aşağı yukarı reyting kuruluşlarından, kredi derecelendirme kuruluşlarına ve doğrudan yatırımcılara kadar diyaloğumuz güçlü olacak. Japonya'dan başlayıp, Türkiye'de yatırımı olan belli başlı ülkelerin yatırımcılarıyla bir araya gelmeye başladım. Burada ciddi yatırımı olan ülkelerin büyükelçilerinin de ev sahipliğinde birçok yatırımcıyla bir araya geleceğiz ve programı anlatacağız. "
Toplumun hiçbir kesimini bugüne kadar enflasyona ezdirmediklerini ve bundan sonra da ezdirmeyeceklerini belirten Cevdet Yılmaz, enflasyon farkının memur maaşlarına yılbaşında yansıtılacağını belirterek, "Dolayısıyla hem alacakları artış hem enflasyon farkının yansımasıyla memur maaşlarında ciddi bir artış öngörüyoruz. Bu, memur emeklilerine de yansımış olacak. Diğer emeklilerimizle ilgili dengeleyici bir çalışmayı tabii ki dikkate alabiliriz. Bu konuda yıl sonuna kadar çalışmalarımızı sonuçlandırmayı öngörüyoruz" diye konuştu.