Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından bir otelde düzenlenen "Avrupa Birliği - Türkiye İlişkileri Zirvesi" panelinde konuşan Chilcott, Türkiye'de yaklaşık 1 yıldır görev yaptığını söyledi.
İzmir ve İngiltere arasındaki ticari ilişkilerin, potansiyeli yansıtmadığını belirten Chilcott, İzmir'e daha fazla İngiliz yatırımcının gelebileceğini dile getirdi.
Chilcott, İngiltere'nin Türkiye'yi AB sürecinde her zaman desteklediğini vurgulayarak, "Ancak Brexit sonrası biz olmayacağımız için karar verme sürecinde olamayacağız ama yine de destek vermeye devam edeceğiz." dedi.
Brexit sonrası Türkiye ve İngiltere arasındaki iş birliğinin daha da artacağına işaret eden Chilcott, İngiltere'nin AB'den ayrıldıktan sonra daha fazla ilişki geliştirmek için çaba sarf edeceğini ve bu kapsamda Türkiye gibi G-20 ülkeleriyle ilişkilerini artıracağını belirtti.
Chilcott, Türkiye'nin en büyük ikinci ihracat pazarının İngiltere olduğunu ifade ederek, "Dış ticaret hedefimizi 20 milyar dolar olarak belirlemiştik ama şu an 23 milyar doların üzeine çıktık. İkili ticaretimiz yüzde 15 arttı. Ticaret dengesi Türkiye'nin lehine." diye konuştu.
İngiltere'nin Brexit'ten sonra Gümrük Birliği'nin yerine geçecek bir uygulama bulması gerektiğine işaret eden Chilcott, bu kapsamda serbest ticaret anlaşmalarının ön plana çıktığını ve her iki ülkenin de bunun için hazır olduğunu kaydetti.
"Türkiye, AB'ye güç katacaktır"
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri ise Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin hem küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye hedefi hem de Türkiye'nin sosyal refahına katkısı açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Türkiye ile AB arasında bugünden daha yavaş ilerleyen dönemlerin yaşandığını anımsatan Sivri, şunları kaydetti:
"Güçlü bir Türkiye'yi içine alan AB hiç kuşkusuz gücüne güç katacaktır. AB-Türkiye ilişkilerinin düzeltilmesi yönünde bir iradenin tarafların ortak tarihi sorumluluğu olduğu ve ortak çalışmaların ivme kazanmasının da bu sürece hizmet edeceği inancındayım. Tam üyelik perspektifi hedefinden hiç sapmadan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi aslen siyasi değil, teknik yönü ağırlıklı çalışmaların devam etmesi de ikili ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlayacaktır."
(AA)