1
Yapılan açıklamada "Aydın Doğan ve medya grubu gazetecileri davalar yoluyla tehdit etmek, korkutmak ve işlerini yapmaktan alıkoymak istemektedir. Bu tavır ve anlayış medya özgürlüklerine vurulmaya çalışılan bir darbedir ve belli ki İfade özgürlüklerini hiçe saymayı, kullandırmamayı, ve açıkça ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır." ifadelerine yer verildi.
İŞTE MEDYA DERNEĞİ'NDEN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI...
09.10.2015 tarihli Sabah gazetesinin manşetinde derli toplu bir şekilde aktarılan veriler göstermektedir ki Aydın Doğan ve Doğan Medya Grubu kendileri hakkında eleştirel haberler yapan, yazılar yazan gazetecileri sindirmek için sistemli bir yıldırma politikası benimsemişler, bu çerçevede birçok gazeteciyi hapis ya da tazminat istemiyle mahkemeye vermişlerdir. Anlaşmazlık durumlarında başvurulacak mercii elbette yargıdır ve bu konuda da yargının kararını beklemek gerekecektir. Fakat her fırsatta eleştiriye tahammülsüzlükten yakınan, kendisini medya özgürlüklerinin yılmaz savunucusu olarak lanse eden Aydın Doğan’ın ve grubunun bu tavırları tam bir tutarsızlık ve iki yüzlülük örneğidir.
Hakkında açılan bütün soruşturma ve davaları, medya kuruluşları ile alakalı olsun ya da olmasın, medya özgürlüğü kapsamında değerlendirerek itibarsızlaştırmaya çalışan Doğan ve medya grubu, kendisini eleştirenlere açtığı davalar sayesinde haklar ve özgürlükler konusunda samimi olmadığını bir kez daha ispatlamıştır. Sosyal medya mesajları için tazminat, haber ve köşe yazıları için hapis cezası isteyen bir anlayış, herhalde Türk medya tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
Öyle anlaşılıyor ki Aydın Doğan ve medya grubu gazetecileri davalar yoluyla tehdit etmek, korkutmak ve işlerini yapmaktan alıkoymak istemektedir. Bu tavır ve anlayış medya özgürlüklerine vurulmaya çalışılan bir darbedir ve belli ki İfade özgürlüklerini hiçe saymayı, kullandırmamayı, ve açıkça ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Açılan davaların sadece tekzip ve tazminat talebine yönelik olmayıp gazetecilerin hapsedilmesinin de istenmesi, tehdidin ve tahammülsüzlüğün ulaştığı boyutları göstermektedir.
Medya Derneği olarak Aydın Doğan’ı, Medya Grubu’nu ve bu haksızlığa alet olan ya da ses çıkarmayan çalışanlarını kınıyor; gazeteci birliklerine, meslek odalarına, basın konseylerine ‘mesleki dayanışma’ ve ‘dava açılan meslektaşlarına sahip çıkma’ görevlerini hatırlatıyoruz. Türkiye’deki basın özgürlüğü konusuyla yakından ilgilendiklerini her fırsatta gösteren yabancı misyon şeflerini, yabancı gazetecileri, uluslararası basın meslek örgütlerini bu haksızlığa karşı çıkmaya çağırıyoruz.