Diyanet İşleri Başkanlığınca, Kocatepe Camisi fuar alanında "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" açılış programı düzenlendi. Programa, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yetkililer, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Görmez, burada yaptığı konuşmada, söz konusu haftanın bir meslek haftası olmadığını söyledi. Din gönüllüsü olmanın bir meslek olamayacağını ifade eden Görmez, söz konusu haftanın bir kurum haftası da olmadığını dile getirdi.
Türk milletinin dini ve manevi hayatına hizmet eden, yurt dışındaki millet varlığına süreklilik kazandıran, bütün Müslümanlara hizmet götüren Diyanet İşleri Başkanlığının sıradan bürokratik bir kurum olmadığına işaret eden Görmez, haftanın temel gayesinin modern zamanlarda hayatın kıyısında, köşesinde kalmış camiyi hayatın merkezine yeniden taşımak olduğunu vurguladı.
Camilerin istiklal ve bağımsızlığın sembolleri olduğunu aktaran Görmez, din görevlilerin atanmış değil, adanmış din gönüllüleri olduğunun altını çizdi.
"Engellileri yok saymışız"
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 2011'den itibaren Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın farklı temalarda yapıldığını, 2012'de ise söz konusu haftanın konusunun "cami ve engelliler" olduğunu anımsattı.
Mehmet Görmez, şöyle devam etti:
"90 bin cami inşa etmişiz ve ülkemizde yaşayan 8 milyon engelli vatandaşımızı yok saymışız. Onlardan tekrar tekrar özür diliyorum. Bizim bu eksikliğimizi telafi etmemiz gerekiyor. Yurt çapında başlattığımız kampanyalarla bugün 6 bin 500 camimizi her türlü engellimizin erişimine hazır hale getirdik."
Camilerde engelliler için rampalar yapıldığını bildiren Görmez, işaret diliyle hutbeler okunduğunu, böylece din dilini işaret diline çevirdiklerini söyledi.
"İbadete açılma beratı vermeyeceğiz"
Engelliler için yeni düzenlemeler yapılmaya devam edileceğini aktaran Görmez, "Cami ve Engelliler kampanyamız devam ediyor. En azından bundan sonra yapılacak her camide, her türlü engelli kardeşimizin erişimine hazır hale gelmeyen hiçbir camiye Diyanet İşleri Başkanlığı ibadete açılma beratı vermeyecektir. Bunu buradan açıkça ilan ediyorum." dedi.
Kadınlar için namaz kılma yerlerinin yapılması yönünde camilerde düzenlemeler yaptıklarına değinen Görmez, 17 bin 500 caminin kadınların rahat ibadet etmeleri için hazır hale getirildiğini belirtti.
Cami cemaatinin ihtiyarlamaya başladığını, camilerde gençlerin görülmediğinde tehlike çanlarının çalmaya başlayacağını dile getiren Görmez, 2014'te cami ve gençlik arasında gönül köprüleri kurmak için çalışmalara başlattıklarını kaydetti.
Mehmet Görmez, bin 500 camide gençlik grupları oluşturduğunu ve bu çalışmaların da devam edeceğini aktardı.
"Camiler 24 saat açık olmalı"
Camilerin tüm gün açık olması üzerine eğildiklerini ifade eden Görmez, şunları söyledi:
"Camiler, namaz vakitlerinde açılan, namazdan sonra kapatılacak devlet daireleri değildir. Camiler, Allah'ın evleridir. Bizim Diyanet olarak camilerin kapısına kilit vurma hakkımız olamaz, olmamalıdır. Camiler, 24 saat açık olmalıdır. Gece yarısında dahi bir kardeşimiz bir mabedin önünden geçerken içine girip Rabbine yönelme hakkına sahip olduğunun farkında olmalıdır. Onun için son yıllarda en çok üzerinde durduğumuz hususlardan bir tanesi, camilerimizin açık bulundurulması. Caminin, din gönüllüsünün mesai saati yoktur. Cami, devlet dairesi değildir, cami Allah'ın evidir ve Allah'ın evi 24 saat her kardeşimize kapısını açık tutmak durumundadır."
"Milyonlarca Müslüman Kur'an-ı Kerim'e sahip olmaya hasret"
Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın bu seneki konusunun "Cami ve Kitap" olduğunu duyuran Görmez, camisiz kitap, kitapsız da cami olamayacağını belirtti.
Bütün camilerde kütüphane kurulması, camiye giden gençlere okuma ve ödevlerini yapma imkanı sunulması gerektiğini anlatan Görmez, hayırseverlerin cami ve çevrelerine kütüphane yapmalarını tavsiye etti.
Başlattıkları "Hediyeniz Kur'an Olsun" kampanyasına Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'tan destek isteyen Görmez, Türkiye'de Kur'an-ı Kerim'in satılan bir nesne olmaktan çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Söz konusu kampanyayı sadece Türkiye için başlatmadıklarını ifade eden Görmez, Afrika'da milyonlarca Müslüman'ın Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek için beyaz taşlarla tahtalara yazdıkları ayetleri ezberlediklerine dikkati çekti.
Milyonlarca Müslümanın Kur'an-ı Kerim'e sahip olmaya hasret olduğunu vurgulayan Görmez, Sudan'da 100 bin Kur'an-ı Kerim basmak için bir anlaşma imzalandığını ve basılan Kur'an-ı Kerimleri Afrika'nın çeşitli bölgelerine taşıyacaklarını kaydetti.
Programda, şehitler için dua okundu.