MELİK YİĞİTEL
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Barış Pınarı ve diğer bölgelerden Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin arttığına dikkat çekerek, bunda, daha önce ortak mutabakat imzalanan ABD ve Rusya'nın verdikleri sözleri tutmamasının da etkili olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, "tehdit artıyorsa görevimiz de buna yönelik tedbir almak. ABD'liler 'endişeleri anlıyoruz' diyorlar, sadece anlamayın gereğini de yapın. Biz 'ne zaman saldıracaklar' diye beklemeyiz, gereğini yaparız" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, İsrail ziyareti dönüşünde, gündeme dair şunları söyledi:
SURİYE'NİN SAMİMİYET TESTİ: "Suriye yönetimi herkes dönsün diyor, af ilan ediyor. Diğer taraftan biz dönecek insanları destekliyoruz bunu da kabul etmiyoruz diyor. İnsanlar bu tür çelişkili söylemden dolayı rejime güvenip de dönemiyor. Dönmek isteyenlere yardımcı olmak lazım. Bu Suriye rejiminin de samimiyet testidir."
ABD'NİN HAREKAT TEPKİSİ: "Barış Pınarı harekatı bölgesi ve diğer bölgelerden Türkiye'ye yönelik tehditler artmaya başladı. Biz önceki harekatları tehdidi ortadan kaldırmak için yaptık. Tehdit artıyorsa, görevimiz buna yönelik tedbir almaktır. ABD'liler de -NATO sürecinde de görüyoruz- 'endişeleri anlıyoruz' diyorlar. 'Anlıyoruz' ne demek, endişe gerçek. Sadece anlamayın, gereğini de yapın."
YPG'YE YARDIM KESİLMELİ: "ABD bize saldıran bu terör örgütlerine destek veriyor mu? Veriyor. Eğitim desteği veriyor, silah veriyor... Öncelikle bu yardımı kesmeli."
MUTABAKATA UYMADILAR: "İkincisi; Barış Pınarı başladıktan sonra o zamanki başkan yardımcısı Pence, Dışişleri Bakanı Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı O'Brien hepsi geldi, oturduk konuştuk, müzakere ettik. Bir belge üzerinde anlaştık ortak açıklama yaptık. ABD, bu bölgelerdeki terör örgütlerini 30 km derinliğe çekme sözü verdi. Madem endişeyi anlıyorsun, madem operasyon yapmamı istemiyorsun -ona da bağlı değil gerçi ama-, temizleme sözü verdin tutmadın, o zaman temizle. Rusya da aynı şekilde; onlarla da mutabakata vardık. Her iki ülkenin de sorumluluğu var. Sonuçta bu olmadı ve son zamanlarda terör saldırıları artıyor. Türkiye olarak da elimiz kolumuz bağlı kalamaz, ne zaman bize saldıracaklar diye bekleyemeyiz, gereğini yapmamız lazım."
BÜYÜKELÇİ HADDİNİ AŞMAMALI: "Büyükelçilerin görev yetkileri, yapması-yapmaması gerekenler Viyana Sözleşmesi'nde açıkça var. Bir büyükelçinin özellikle siyasi taraf tutması Viyana Sözleşmesi'ne de aykırı, görev ve yetkisinin içinde değil, bunların ihlali demektir. Herhangi bir büyükelçi Türkiye'de iç siyasete karışamaz, buna müsaade etmeyiz. Büyükelçinin açıklaması, (ABD Büyükelçiliği'nin CHP mitingi öncesi vatandaşlarını uyarması) haddini aşan açıklamadır, kasıtlıdır... Biz açıklama ile de karşılık verdik, kendisini bakanlığa çağırarak gerekli uyarıyı yaptık. Her ne kadar 'vatandaşlarımızı uyardık' dese de iyi niyetli görmedik, ondan çağırdık. Yoksa herkes herkesle görüşür ama bir siyasi planlama çerçevesinde olursa başka... Biz biliyoruz ki bazı siyasi partiler de bazı ülkelerin büyükelçilerine danışmadan hareket etmiyor."
ABD POLİTİKASINDA SAPMA VAR: "ABD'nin gerek Kıbrıs konusunda gerekse Türkiye, Yunanistan, Ege dahil bir denge politikası var. Bu dengeden bir sapma görüyoruz. Bunu Dışişleri Bakanı Blinken'a da söyledik, uyarıyı da yaptık. ABD'liler her ne kadar 'bir NATO üyesi ülkedeki üslerin başka bir NATO ülkesine tehdit olmadığını' söylese de elbette bu artış dikkatimizden kaçmadı."
YUNANİSTAN'IN TAVRI HUKUKA AYKIRI: "Yunanistan'ın 1923 Lozan ve 1947 Paris anlaşmaları çerçevesinde 'şartlı' olarak kendisine verilen adaların statüsünü bozması uluslararası hukuka aykırıdır. Şartlar nedir? Bu adaları silahlandıramaz. Yunanistan 1960'tan beri silahlandırdı. Biz de 'bundan vazgeçmezse egemenlik tartışması başlar' dedik; gayet sarih açık. Son derece ciddiyiz, blöf yapmıyoruz... Yunanistan'ın attığı adımlar Türkiye'ye tehdit oluşturma amacı güdüyor. İhlali durdurmadığı sürece peşinde olacağız."
İKİ ÜLKE YAZILI BELGEYİ ALDI: (İsveç-Finlandiya heyetinin Ankara ziyareti) Endişelerimizi ve beklentileri içeren bir belge vardı, bunu arkadaşlarımız yazılı olarak verdi. Karşı taraf da aldı. Bizim endişe ve beklentilerimizi açık, net somut, madde madde kapsayan belgeyi verdik. Belgede hepsini söyledik, gerek terörle ilgili destek, gerek farklı terör örgütlerinin mevcudiyeti, DHKP-C, PKK, PYD, YPG, FETÖ, verilen silahlar... Bu konuda atması gereken adımlar, yaptırım kararları... Yok efendim terörle mücadele, yok efendim kendi mevzuatımız, AB mevzuatı şudur budur... Mazeret istemiyoruz. Belge, bilgi ile kanıtladık. Mevzuat değişecekse de değişir. Onlar bize dönecekler. Beklentileri karşılama konusunda bir irade koyarlarsa aynı mekanizma çerçevesinde çalışmayı yaparız. Tek toplantıda gelen heyetin 'yapacağız' demesi mümkün değil. Hükümetlerine götürecekler ve istişare edecekler. Bir seferde atılacak adımlar olmadığını biliyoruz ama sonuçta bir an önce üye olmak isteyen onlar; istiyorlarsa bu adımları atacaklar."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'e İsrail dönüşü uçakta açıklamalarda bulundu.
İSRAİL'E BÜYÜKELÇİ YAKINDA
İSRAİL'LE İLİŞKİLER: "İsrail'de Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in söylediği bir şey, 'antisemitizm de İslam düşmanlığı da , her türlü ırkçılık insanlık suçudur. Türkiye'nin bu konudaki tutumu cyrstal clear (çok net)' dedi. Doğruyu fark etmişler; güzel bir şey. Turizm, bölgesel işbirliği, sivil havacılık ve enerji konularını görüştük. Enerji bakanları arasında görüşülecek konular var. Doğu Akdeniz'de bir işbirliği için Sayın Cumhurbaşkanımızın konferans teklifi vardı. İşbirliğine hazır olduğumuzu söyledik. Kendileri de, Türkiye'nin de bütün platformlarda yer alması gerektiğini söylediler. Biz hakça paylaşımdan yanayız."
DİYALOĞU DESTEKLİYORUZ
FİLİSTİN'İN GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTIK: "Filistin tarafında ortak komite toplantısının ikincisini yaptık. Filistin ekonomisi ile ilgili ne yapabileceğimizi görüştük, sıkıntıların olduğunu da gördük. Gerek İslam İşbirliği Teşkilatı içinde gerek diğer formatlarda nasıl bir yardım toplantısı olur diye konuştuk. Ticaret, tahıl ve enerji sorunlarının çözümüne destek vereceğiz. Filistin tarafından aldığımız mesajları İsrail'e aktardık. Filistin'e dönük kısıtlamalar, ödemelerle ilgili kesintiler vb tüm Filistin'i ilgilendiren konuları paylaştık. İsrail'in de Filistin tarafı ile diyaloğa hazır olduğunu duymaktan memnuniyet duydum. Kudüs, Mescid-i Aksa statüsünün korunması -ki koruyaycağız dediler- konusunda... Filistin ve bizim beklentilerimizi de aktardık."