Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Fidan, AKŞAM Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı'nın da aralarında olduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Fidan, gündeme dair şu değerlendirmelerde bulundu:
TRUMP'IN SEÇİLMESİ: Donald Trump'ın kazanmasıyla gündemimizi meşgul eden birtakım jeopo litik krizlerin biraz daha netleşeceği söylenebilir. Temelde iki husus var. Birincisi, kabineye bakarsanız görülen emare bu kadar İsrail yanlısı bir kabinenin Netanyahu'nun bütün yayılmacı emellerini destekleyeceği yönünde. İkincisi ise Trump'ın 'Savaşları bitirmeye geliyorum' diyor olması. Bu sözünü esas alırsanız, tam aksi yönde bir emareden söz etmek de mümkün. Şimdi bu iki farklı emarenin birbirini ne kadar dengeleyeceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz.
AKIŞINA BIRAKIR: Trump'tan aldığım izlenim, kritik konuları ilk başta biraz akışına bırakacağı yönünde. Çok fazla radikal karar almayabilir. Radikal karar alacağı belki de en önemli husus, kendi eviyle, yani Amerika'ya ilgili. Özellikle göçmenler meselesine dair yaptığı vaatleri yerine getirmek. Trump icraatlarına bunlardan biriyle başlayabilir. Jeopolitik sorunlarda, biraz daha bekle gör politikasını veya öteleme politikasını tercih edebilir. Ukrayna-Rusya savaşına, ilk etapta biraz daha aktif eğilebilir.
SURİYE POLİTİKASI: Suriye'de Trump'ın ne yapacağı konusunda şu an çok fazla emare yok. Ancak ilk dönemindeki yaklaşımlarından hareketle, ne yapabileceğine dair tahminler var. ABD, Suriye'de YPG/PKK ile işbirliği yaptığı sürece, Türkiye ile ilgili stratejik sorun alanı tabii ki devam edecektir. ABD, Trump döneminde Suriye'den çekilmeyi denedi. Fakat, o dönem Amerikan sistemi bunu dinlemedi. Trump geçmişte yaşananlardan ders almış olmalıdır. Nitekim şu anda kendine daha sadık kadroları işbaşına getirme arayışında olduğunu görüyoruz.
ABD-PKK/PYD İLİŞKİSİ: PKK/PYD ile olan ilişkiyi gözden geçireceklerini değerlendiriyorum. Demokratlar böyle bir arayışın içerisine son zamanlarda girmişlerdi. Çünkü, bu işbirliğinin sürdürülemez olduğunu görüyorlar. Geçici olarak başlayan bir şeyin bu kadar uzun sürmesi ve Türkiye gibi bir müttefikin artık başka bir noktaya itilmesi, rasyonel olarak da stratejik olarak da izahı olmayan bir konu.
GEREĞİ YAPILIR: Bölgede güvenliğimizi sağlamak için her türlü adımı atacağımızı Amerika görüyor. Belli konularda kendilerinden tavır değişikliği beklediğimizi de görüyor. Farklı türden bir operasyonu zorunlu kılarsa, Cumhurbaşkanımız da ifade etti, elbette gereği yapılır.
IRAK'IN EV SAHİPLİĞİNE AÇIĞIZ
TAKDİRLE KARŞILARIZ: (Irak'ın, Türkiye ile Suriye arasında arabulucu olma talebi) Suriye ile olan konuda evet böyle bir niyetleri var. Biz de onlara, 'Sizin bu konuda ortaya atacağınız adımlar veya çabalarınızı takdirle karşılarız' dedik. Yani bir ev sahipliği yapmak isterseniz biz bu konuda da açığız. Üç ülkenin de bir araya gelip belli ağır konuları daha yapısal şekilde konuşmaları gerekiyor.
KERKÜK: (Kerkük'te yapılan nüfus sayımının demografik yapıyı bozucu nüfus kaydırma iddiaları) Biz, tüm kurumlarımızla Türkmenlerin yanındayız. Onların haklarını savunuyoruz. Nüfus değişikliğine, demografik değişikliklere tabii ki karşıyız.
NÜKLEER SAVAŞ RİSKİ VAR
Kuzey Kore, Amerika, Avrupa savaşa açıktan taraf. Şu anda ekonomik, siyasi olarak devam eden topyekun bir mücadele var. Bunu küresel savaş olarak nitelendirmek mümkün. Her iki taraf da elini yükselterek bir gerçekliği ortaya koyuyor. Burada nükleer bir risk var mı? Açıkçası nükleer adı konuşulmaya başladığı andan itibaren nükleer risk oluşur. Adam şunu söylüyor: 'Siz benim topraklarımda benim tolere edebileceğimden daha fazla füze saldırısı yaparsanız, bunu durdurmak için diğer bir üst aracı kullanırım.' Bunu açıktan söylüyor. Bu bir şaka değil. Karşı taraf ise 'Senin elinde nükleer silah var, sen beni nükleerle tehdit ediyorsun diye istediğin yeri işgal etmene de ben izin vermem' diyor. Oldukça sıkıntılı bir konu.
UCM'NİN TUTUKLAMA KARARI TARİHİ
DİPLOMASİNİN SONUCU: (Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama kararı) Bu son derece değerli, tarihi bir karar. Belli başlı ülkelerin bu kararı uygulayacaklarını söylemesi önemli bir gelişme. Bu gelişme, güç kullanımı dışındaki imkan ve araçları kapsayan diplomasi ve adalet mekanizması ile sonuç alınabileceğini göstermiştir.