AA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi 2023'te yırtılıp atılacaktır. Onların hükmü şafak sökene kadardır." dedi.
AA'nın haberine göre, Bahçeli, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" başlıklı mitingde yaptığı konuşmada, ülkede çizilecek sınırın, terk edilecek ilin, bölünecek milletin, paylaşılacak vatanın, yıkılacak devletin ve kaybedecek tek bir insanın olmadığını ve asla da olmayacağını söyledi.
"Hainler ve haşhaşiler boşuna heves etmesin, susacak ezanımız yok, inecek bayrağımız yok." diyen Bahçeli, "İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi 2023'te yırtılıp atılacaktır. Nitekim onların hükmü şafak sökene kadardır. Kader ağlarını ördüğünde, karar anı gelip çattığında, Türk milleti mührü eline aldığında, zillet ittifakına beden olan partileri ne gören ne duyan ne de bulan olacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, celadet, cesamet, cesaret ve cengaverliğin, Türk ve İslam düşmanlarına dünyayı dar edeceğini belirterek, 2023'te Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünü hep birlikte kutlayacaklarını hatırlattı.
Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci dönemine geçeceklerini anımsatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bir yanda Cumhurbaşkanı seçeceğiz, diğer yanda 28. dönem milletvekili genel seçimini yapacağız. Terörü bitirmiş, işsizliği yenmiş, enflasyonu düşürmüş, her insanımızı şefkatle kucaklamış, üretim, yatırım, ihracat seferberliğiyle yükseldikçe yükselmiş bir Türkiye gerçeğine hep birlikte ulaşacağız. Çok çalışacağız, hiçbir bahaneye sığınmadan geceyi gündüze katacağız. Türkiye'yi, ekmeği, umutları, hedefleri ve huzuru büyüteceğiz, milli birlik ve dayanışma hisarımızı daha da güçlendireceğiz. Yol haritamızı hazırladık, rotamızı çizdik, gayret bizden, tevfik Allah'tan diyerek işe koyulduk."
Önlerine fitne bariyeri dikenleri ezip geçtiklerini söyleyen Bahçeli, iman, irade ve bin yıllık kardeşlik sancağı altında Cumhur İttifakı olarak birleştiklerini ve bilendiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Varsın birileri köhne cumhurbaşkanı adaylarını araya dursun, sahnenin önünde masaya oturup, sahnenin ardında çıkar kavgasına tutuşsun. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kafkas Cephesi'nde, Allah-u Ekber Dağları'nda kara, buza ve dondurucu soğuğa kalplerindeki vatan sıcaklığıyla karşı koyan, mezalimin üzerine serdengeçti bir ruhla giden aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatamayız." diye konuştu.
Muhalefeti eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"İster tek tek, ister alayı çıksın karşımıza. İster efendilerinin arkasına saklanıp taş atsınlar milli duvarımıza. Biden'ı da alsınlar yanlarına, Pelosi'yi de verelim refakatlerine. Küresel emperyalizmin fermanını koysunlar önlerine, yetmedi iş birliği halinde oldukları FETÖ'den yardım dilesinler, PKK'nın mağara kovuklarında gelecek dilensinler. Hiç fark etmez, ne yaparsa yapsınlar, Türk milletine güç yetiremezler. Cumhur İttifakı olarak hepsinin bileğini bükeriz, hepsine birden yeteriz. Bütün muhasım ve münafık çevreleri tek başımıza yeneriz. Türkiye'yi geriye götürmek, tarihi istikametinden çıkarmak istiyorlar. Türk milletinin sinir uçlarıyla oynuyorlar. Milli ve manevi hassasiyetlerimizi tahriş ederek tahammül testi yapıyorlar."
Bahçeli, CHP Genel Bahçeli Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erzurum gezisini ve ziyaret esnasında bir vatandaşın "Niye PKK ile ittifak yapıyorsunuz" sorusunu hatırlatarak, "Kılıçdaroğlu'nun çalımını ve dengesini bozdu. Kılıçdaroğlu yüzsüzce 'Kim PKK'ya yandaş çıkıyorsa Allah belasını versin' dedi. Biz hayır dileyelim, hayır gelsin başımıza, bedduayla işimiz yok, bela anmak gibi bir derdimiz yok." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Van'da partisinin belediye başkanları çalıştayındaki ifadesine de yer veren Bahçeli, şunları dile getirdi:
"'Selahattin Demirtaş'ın ve Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız' dedi. Ey Kılıçdaroğlu, bu yetkiyi nereden alıyorsunuz, kimlere mesaj yolluyorsunuz, mahkeme, hakim ya da savcı mısınız? Cezaevinde bulunan bir terör suçlusunu dışarıya nasıl çıkaracaksınız? Demirtaş PKK'lı, terörist, bölücü, hain, 6-8 Ekim olaylarında 37 kişinin katili değil mi? Dahası Osman Kavala Türkiye aleyhtarı bir casus değil mi? 8 Eylül 2020'de Kılıçdaroğlu gerçek niyetini açıkça deşifre etmiş ve 'Sanıyor ki Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da ben ettim sen etme' diyecekler. Asla demezler. Haksız yere içeride tutulanlar, içeride kaldıkları süreyi göğüslerinde hep bir şeref madalyası olarak taşıyacaklardır' demişti. Demek ki neymiş? Bir teröristin, bir casusun göğsüne şeref madalyasını layık gören, bu küflü madalyayı asmak için fırsat kollayan Kılıçdaroğlu'ndan başkası değilmiş."
Elazığ'da Kılıçdaroğlu'na ders verildiğini kaydeden Bahçeli, "Elazığ'daki billboardlar ağyarını mani efradını cami afişlerle süslendi. Kılıçdaroğlu'nun terörist Demirtaş'a 'Şeref madalyası takacağım' sözü afişe edildi. 'Terörist Demirtaş ile Osman Kavala serbest kalsın' sözüyle 'YPG vatanını koruyan örgüttür' açıklaması cümle aleme gösterildi. CHP'li bir milletvekilinin ve aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun dış politika başdanışmanının utanmadan 'Türkiye maalesef Azerbaycan'a yardım ediyor' diye yaptığı açıklama da gözler önüne serildi. Bu pankartlarda yazılanların hepsi doğrudur, hatta fazlası vardır. Üstelik Kılıçdaroğlu, Demirtaş'a 'Şeref madalyası takacağım' sözünün yazılı olduğu afişin önünde poz verip 'barışacağız' demesi bütün Türkiye'ye meydan okuma küstahlığıdır." şeklinde konuştu.
Bahçeli, "Sayın Kılıçdaroğlu, barışmayı planladığın, kucaklaşmayı hayal ettiğin kimlerdir?" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörist Demirtaş'ın adının geçtiği ve senin madalya takacağının yazılı olduğu afişin önünde 'barışacağız' mesajı vermen PKK'ya müzakere ve mütareke teklifi olarak görülmeyecek midir? Kılıçdaroğlu'nun, 'Yurttaşlarımızın kırılan kalplerinin ne olacağını kimse düşünmüyor' açıklamasının adresi neresidir, mana ve maksadı nedir? Eğer kalbi kırık birileri varsa, onlar şehit analarıdır, şehit babalarıdır, yetim yavrulardır, dul gelinlerdir, kalbi yerinden sökülecek olanlar da şerefsiz teröristlerdir. Sayın Kılıçdaroğlu, kimi kandırıyorsun, herkesi kör ve ahmak mı sanıyorsun? Afiş önünde paylaştığın fotoğraf, PKK'lı teröristlerle gıyaben çektirilmiş bir aile fotoğrafıdır. Bu fotoğraf, vatan haini Demirtaş'a şükran gösterisi, seninleyim mesajıdır. Türk milleti böylesi bir bölücü iş birliğini asla affetmeyecek, zamanı geldiğinde bunun hesabını zillet ittifakının her partisinden birer birer soracak, burunlarından fitil fitil getirecektir."
Kılıçdaroğlu'nun PKK'nın emellerine alenen sarıldığını söyleyen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu, net konuşsun, bir defa da olsa dürüst bir şekilde itiraf etsin. İmralı canisinin serbest kalmasını diğer ittifak ortaklarıyla konuştu mu, böyle bir gizli ajandaları var mı, PKK'lı teröristlerin affıyla ilgili bir hazırlıkları bulunuyor mu, sözde Kürdistan'ın kurulması hususunda ikna edildiler mi ve okyanus ötesinden kripto mesaj aldılar mı?" dedi.
CHP Parti Meclis Üyesi Nevaf Bilek'in "Diyarbakır Kürdistan'ın bir parçasıdır" sözüne Kılıçdaroğlu'nun itirazı ve tepkisi olmadığına dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sözde Kürdistan hezeyanı PKK'nın, mazisi bir asrı geçen sömürge planlarının hunhar bir amacı olarak milli hafızada kayıtlıdır. CHP'yle tek yumurta ikizi olan HDP'nin eski eşbaşkanı temelsiz Sezai, peruk takıp kaçmaya çalışan terörist milletvekili Semra Güzel'in kıskıvrak yakalanmasından sonra demişti ki, 'Diyarbakır'ın size sözü olsun, bu memleketi başınıza yıkacağız'. Bu temelsiz haine diyorum ki, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız. Fistan da giyseniz, eşarp da bağlasınız, peruk da taksanız Türk devletinin nefesi ensenizdedir. Kaçamazsınız, kurtulamazsınız, gök kubbenin başınıza yıkılmasına engel olmazsınız. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge yoktur, olması ham hayaldir, oldurmaya çalışanların akıbeti ise mahvı perişanlıktır. Şerefin, namusun, bunlarla mündemiç vatanın, milletin tavizi olmaz. Devletin teslim olması diye bir şey söz konusu olamaz. Beş kuruşa vatan satan, üç kuruşa köle, bir dolara da hain olur. Nefsine yenilen iki dünyasını heba ve heder eder."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Görünürde altı parti bir masadadır fakat masanın altı yılan, çıyan kaynamaktadır. HDP, FETÖ, PKK, AB-ABD, Türk düşmanları bu masanın altında zehir imalatıyla meşgul olmaktadır. Bu masa fitne masası, suç masası, kumar masası, cehalet masası, zillet masasıdır." dedi.
Bahçeli, partisince Erzurum'daki İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" başlıklı mitingde yaptığı konuşmada, Türk milletinin, köleliği, zilleti, hezimeti, meskeneti, teslimiyeti, istila heveslerini elinin tersiyle ittiğini, her defasında kafasını tıpkı Milli Mücadele yıllarında ve 15 Temmuz gecesindeki gibi ezdiğini söyledi.
Bölücülere, teröristlere, milliyetsizlere bırakılacak ülke ve yurtlarının olmadığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
"Maalesef ve aleni şekilde görülüyor ki, CHP yönetimi PKK'yla sadece ittifak halinde değil, bu bölücü ve cani örgütün yedeği haline gelmiştir. Şırnak'ın Uludere ilçesinin Ortasu köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan müessif hadisenin üzerinden geçen 11 yıl sonra helalleşme maskesi altında bölücü tezlere destek vermek, terör örgütünün değirmenine su taşımak aymazlık ve tabansızlıktır. Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye'de 'Roboski' diye bir yer yoktur, olmamıştır, olamayacaktır."
(CHP Genel Başkanı Kemal) Kılıçdaroğlu'nun, Yozgat'ta, Van'da ve Erzurum'da başka, Şırnak Uludere'de ise bambaşka olduğunu ifade eden Bahçeli, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili iyice sarpa sardığını aktardı.
Millet İttifakı'na değinen Bahçeli, "İttifak içinde ittifaklar yeşermekte, kulisler birbirini kovalamakta, dedikodu çarkı dönmektedir. Görünürde altı parti bir masadadır fakat masanın altı yılan, çıyan kaynamaktadır. HDP, FETÖ, PKK, AB-ABD, Türk düşmanları bu masanın altında zehir imalatıyla meşgul olmaktadır. Bu masa fitne masası, suç masası, kumar masası, cehalet masası, zillet masasıdır. Terörle mücadeleye 'hayır' diyen bunlardır. İHA'ya, SİHA'ya karşı çıkan bunlardır. 'Mavi Vatan'daki varlığımıza karşı gelen bunlardır. 'Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ne işimiz var?' diyen bunlardır. Milli meselelere şaşı bakan bunlardır. Türkiye'yi sürekli kötüleyen ve kuyusunu kazan bunlardır." ifadelerini kullandı.
"Küresel provokatör" olarak tanımladığı A BD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin, 17 Eylül'deki Erivan ziyaretine değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bir gün önce Özbekistan'ın Semerkant kentinde toplanan Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nın 22. Devlet Başkanları Zirvesi'ne Türkiye mührünü vurmuştu. Fakat ABD'nin müesses nizamı Pelosi eliyle misilleme yaptı. Rövanş için Pelosi yeniden sahaya sürüldü. Bu bayan, Erivan'daki sözde Ermeni soykırım anıtında timsah gözyaşları döktü. Saldırgan Ermenistan'ı arkalayıp Türkiye ile Azerbaycan'ı suçladı ve dedi ki, 'Otokrasiyle mücadelede Ermenistan'ın yanındayız.' Karabağ'da barış ve huzuru dinamitleyen, kalıcı çözüm arayışlarını sabote eden ne Azerbaycan ne de Türkiye'dir, biliniz ki suçlu yalnızca Ermenistan'dır. 19 Eylül'de CHP'nin geveze ve ağzı yalan saçan sözcüsü de şunları kaydetti; 'Biz CHP olarak otokrasiden değil demokrasiden yanayız."
Bahçeli, soykırımı görmek isteyen ve katliamın nasıl olduğunu düşünenlerin Erzurum'a gelip bakmalarını isteyerek, hala anlatılan acıklı ve tüyler ürperten eziyetleri, işkenceleri, cinayetleri dinlemelerini istedi.
Ermeni çetelerinin, 1914-1922 yılı mayıs ayına kadar 518 bin 305 Müslüman Türk'ü katlettiğini anımsatan Bahçeli, "Soykırım suçunun daniskası Ermeni katillerin eliyle vatan coğrafyasında işlendi. 1915 olaylarının içyüzünü, perde arkasını, asıl mahiyetini saptırmak bir defa tarih suçudur, Türk milletine bühtan ve saygısızlıktır. İşte zillet ittifakı bunlara da tepkisizdir. Kendileri nedir ki, cumhurbaşkanı adayları ne olacaktır? Bizim ise adayımız belli, kararımız nettir." dedi.
Londra'da tek sıra halinde yapılan bilet kontrol kuyruğuna geçip otobüse binenlerden olmayıp, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu'nda adalet, insaniyet, merhamet, siyaset ve vicdan dersi veren Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayları olduğunu ifade eden Bahçeli, "O Biden ise ben Erdoğan'ım" diyen iradenin kendilerinin cumhurbaşkanı adayı olduğunu bildirdi.
Ülkenin milli bekası için başka bir alternatif olmadığını söyleyen Bahçeli, "Beka, var oluştur, milli varlığımızın kesintiye uğramadan devamıdır. Bekamız tehlikeye girerse yok oluş kaçınılmazdır. Hatta mezarlarımızın bile talan edilmesi makus kaderimiz olacaktır. 3. Dünya Savaşı konuşulmaktadır. Gıda, göç ve enerji krizi beşeriyeti kuşatmıştır. Coğrafyalar kargaşa içinde, provokasyonlar devrededir. Rusya kısmi seferberlik ilan etmiştir. Dünya diken üstünde, bıçak sırtındadır. Soğuk Savaş bitmiştir ama sıcak savaşlar dönemi açılmıştır. Nükleer silah tehdidi her gün endişeleri körüklemektedir. Önümüzdeki yıllar kurşun gibi ağır olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin güvenliğinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün her şeyin önünde ve üstünde olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Ülkemizin geleceğini teslimiyetçiler belirleyemez. Ülkemizin güvenliğini terör seviciler, emperyalizmin kuklaları tayin edemez. Yaparsak biz yaparız, Türkiye'mizi güven, huzur, istikrar ve gelişmişlik limanına biz taşırız. Bilmeyen varsa söyleyeyim, biz milletin ruh kökü olan Cumhur İttifakı'yız." diye konuştu.
Bahçeli, Türkiye'ye sahip çıkacaklarını, Cumhuriyet'in 100. yıl dönümünü Cumhur İttifakı'nın zaferiyle taçlandıracaklarını belirtti.
Türk milletinin, artık maskeleri düşmüş ihanet odaklarını tanıması gerektiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bunlar, bazen bölücü terörün sözcülüğünü yaparak masa başında boy göstermektedir. Bu bedhahlar, bazen sözde aydın, bazen yazar-çizer, bazen sivil toplum örgütü, bazen iş adamı, bazen de siyasetçi kisvesi altında kinlerini kusmaktadır. Bizim ilhamımız Samsun, Havza ve Amasya'dan sonra 26 Haziran 1919'da yollara düşüp 3 Temmuz 1919'da Erzurum'a gelen ve ardından 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında milli bir kongre toplayan Atatürk ve Milli Mücadele kahramanlarıdır. Biz, manda ve himayeyi reddeden inanmışlığın tarafıyız. Biz, tam bağımsızlığımızı ve milli bekamızı son damla kanına kadar müdafaa edecek iman ve irade gücünün tarafıyız. Biz, Misak-ı Milliyi and bilen sarsılmaz sadakatin tarafıyız. Biz, 'ya istiklal ya ölüm' seslenişinin tarafıyız. Biz, 'ölürsem şehit kalırsam gaziyim' diyen fedakarlığın tarafıyız. Türk vatanı has bahçemiz, Türk milleti baş tacımız, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Bingöl, elbette Türkiye kara sevdamızdır."
"Bugün biz konuştuk siz dinlediniz, 2023'te de siz konuşun yedi düvel dinlesin." diyen Bahçeli, "Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadesiyle konuşmasını tamamladı.
Alandakilere karanfil dağıtan Bahçeli'ye MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın ve İl Başkanı Naim Karataş tarafından, Erzurumspor atkısı ve tablo hediye edildi.