IHA
Beyoğlu'nda 17 Kasım 2025'de genç mühendis Ayben Ö.T.'nin (26), bir kafede içtiği Türk kahvesinin ardından rahatsızlanarak hastanelik olması olayına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında dün haklarında 'ev hapsi' şeklinde adli kontrol kararı verilen kahveyi yapan şüpheli M.A. ve işletme sahibi S.N.Ö. hakkındaki detaylar Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı.
Sevk yazısında, şüphelilerin eylemlerinde herhangi bir kast unsuruna rastlanmadığı belirtildi. Şüpheli S.N.Ö. yönünden yapılan eylem değerlendirilmesine yer verilen yazıda, olay günü işletmiş olduğu kafede kahve makinesinin yanında bulunan ve insan sağlığı açısından tehlike barındıracak deterjanı, herhangi bir etiket koymadan ya da kahve makinesinin yanında değil de daha korunaklı bir yere koymadığı, devamında yardım istediği M.A.'ya şişenin içerisinde deterjan olduğu konusunda herhangi bir uyarıda bulunmadığı, böylece kendisinden beklenen objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı aktarıldı.
Şüpheli M.A. yönünden yapılan eylem değerlendirilmesinde ise şüphelinin daha önceden bilmediği kafe mutfağına girerek üzerinde hiçbir etiket bulunmayan şişe içerisindeki sıvı maddenin ne olduğunu S.N.Ö.'ye sormadan direkt kahve yapımında kullandığı, müşterilere ikram etmesi yönüyle de kendisinden beklenen objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı kaydedildi.
Sevk yazısında ayrıca, 2 şüphelinin de dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak mağdurun hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdikleri ifade edildi.
İfadesi alınan şüpheli S.N.Ö. (29) olayın gerçekleştiği mekanı kardeşiyle işlettiklerini, kendisinin ayrıca mekanda garsonluk yaptığını söyledi.
Öğle saatlerinde kafeye kalabalık bir grubun gelmesi üzerine yoğunluk oluştuğunu belirten S.N.Ö, bu sırada kafede bulunan komşuları M.A'nın yardım teklifini kabul ettiğini anlattı.
S.N.Ö, olayda zehirlenen mağdur A.Ö.T'nin, 3 kişilik bir arkadaş grubuyla kafeye geldiğini, 3 kahve sipariş ettiklerini, bunun üzerine mutfağa geçip siparişleri hazırladığını, kahveleri makineye atıp M.A.'ya kahveler hazır olunca tepsiye koymasını, arıtmanın yerini de göstererek suyu oradan aldıklarını söylediğini belirtti.
Servis sonrası rahatsızlanan mağduru lavaboya götürerek sağlık ekiplerine haber verdiğini belirten S.N.Ö, mağdurun arkadaşları tarafından hastaneye götürüldüğünü söyledi.
Öğle saatlerinde kafeye kalabalık bir grubun gelmesi üzerine yoğunluk oluştuğunu belirten S.N.Ö, bu sırada kafede bulunan komşuları M.A'nın yardım teklifini kabul ettiğini anlattı.
S.N.Ö, olayda zehirlenen mağdur A.Ö.T'nin, 3 kişilik bir arkadaş grubuyla kafeye geldiğini, 3 kahve sipariş ettiklerini, bunun üzerine mutfağa geçip siparişleri hazırladığını, kahveleri makineye atıp M.A.'ya kahveler hazır olunca tepsiye koymasını, arıtmanın yerini de göstererek suyu oradan aldıklarını söylediğini belirtti.
Servis sonrası rahatsızlanan mağduru lavaboya götürerek sağlık ekiplerine haber verdiğini belirten S.N.Ö, mağdurun arkadaşları tarafından hastaneye götürüldüğünü söyledi.
S.N.Ö, bir müddet sonra olayla ilgili M.A. ile konuştuklarını ifade ederek, "O sırada M.A. bana suyu doldurduğu şişeyi gösterdi. Bunun üzerine M.A'ya bunun su değil deterjan olduğunu söyledim. Bu şişe makinenin önünde, deterjan şişelerinin yanındaydı, üzerinde deterjan olduğuna dair bir yazı yoktu. Mutfağa sadece ben ve kardeşim girdiği ve bu şişelerin deterjan olduğunu bildiğimiz için üzerine yazı yazma gereği duymadım." şeklinde savunma yaptı.
Olay nedeniyle çok üzgün olduğunu dile getiren S.N.Ö, "Olayda herhangi bir kast yoktur. Zaten M.A'nın deterjan şişesindekini su zannederek bardağa koymasından en ufak bir haberim yoktur. M.A. ile mağdur arasında herhangi bir tanışıklık da yoktur. Dolayısıyla aralarında husumet olamaz. M.A'nın su yerine yanlışlıkla deterjan koyduğunu düşünüyorum. Bu olayın bir daha yaşanmaması için elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı.
Şüpheli M.A. (50) ise "'Kahveyi yaparken bu suyu kullandım.' demem üzerine S.N.Ö. bana bunun içinde su değil deterjan olduğunu söyledi. İkimiz de çok üzüldük." şeklinde ifade verdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 17 Kasım öğlen saatlerinde Ömer Avni Mahallesi'ndeki bir kafede A.Ö.T'nin (26) zehirlenerek hastaneye kaldırılması üzerine çalışma başlatmıştı.
Yapılan çalışmalarda, A.Ö.T'nin içtiği kahvenin yanlışlıkla endüstriyel bulaşık deterjanıyla yapıldığı belirlenmişti.
Ekipler, kahveyi yapan M.A. ile işletme sahibi S.N.Ö'yü gözaltına almıştı.
İşletme mühürlenirken, hastaneye kaldırılan genç kadının yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü öğrenilmişti.
M.A'nın kahveyi yapması ve A.Ö.T'nin kafedeyken rahatsızlanması iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilmişti.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne götürülmüş, savcılıktaki ifadelerinin ardından haklarında adli kontrol tedbirleri uygulanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Hakimlik, şüpheliler hakkında "konutu terk etmeme" ve "yurt dışına çıkış yasağı" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.