AA-DHA
İzmir'de 30 Ekim'deki 6.6'lık depremde yıkılarak 36 kişinin ölümüne neden olan Rıza Bey Apartmanı davasında 4'ü tutuklu 9 sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıklardan mimar Ali Serdar Bayram, "Mimarı görülmeme rağmen bu projeyi ben çizmedim" diye konuştu.
BETONDAN BİLE ANLAMAM
Bayram itirafına şöyle devam etti: "Fennimesul olarak görülüyorum ama böyle bir sözleşmem yok. Rıza Bey Apartmanı'nın inşaatının devam ettiği yıllarda İzmir'de bile değildim. Binanın beton sınıfının, beton kalitesinin ne olduğunu, statik yapısı ve hesaplaması gibi konular mimar olarak benim uzmanlık alanımda değil."
Apartmanın eski yöneticilerinden tutuksuz sanık A.C.A. ifadesinde, "2012'de Bayraklı Belediyesi'nden binanın riskli olduğuna dair rapor aldım ve panoya astım. Raporda "Dokuz Eylül Üniversitesi'nden zemin etüdü ile ilgili acele görüş alınsın" denildi. Çoğunluğu sağlayamadığımız için rapor başvurusu yapmadık" şeklinde konuştu.
BİLSEYDİM OTURMAZDIM
Kentsel dönüşüme karşı çıktığı öne sürülen bina sakini tutuksuz sanık T.Ö. de "Depremde eşim ve iki yeğeni öldü. Ben de enkazdan çıktım. Binanın sağlam olmadığını bilsem ben de oturmazdım" dedi.
ENKAZDAN ÇIKAN GÜNAY'IN FUTBOL MUCİZESİ
İzmir'de geçen yılki büyük depremde yıkılan Doğanlar Apartmanı'nın enkazında kalan Günay Özışık (16), 10 saat sonra kurtarıldı. Bacaklarından ağır yaralanan çocuğun, eskisi gibi yürüyemeyeceği düşünülürken bir mucize gerçekleşti. 2 ay hastanede yatan Günay, 5 ameliyat geçirdi. Ardından uygulanan fizik tedavi sayesinde tek başına yürümeyi başardı. Azmiyle yeniden arkadaşlarıyla futbol oynamanın mutluluğunu yaşayan Günay, duygularını şöyle anlattı: "O zor günlerde yeniden yürüyemeyeceğimi düşünmek korku vericiydi. Kendimi eski günlerdeki gibi hissediyorum. Aylar sonra futbol topuna vurduğum an kendimi çok mutlu hissettim."