ABDULLAH POLAT
Yeni yılda hayata geçirilecek Depozito Yönetim Sistemi (DYS) ile vatandaşın dönüşüm makinelerine attığı her cam, alüminyum ve plastik atık, e-cüzdanına para olarak dönecek. Sistemin işleyişi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Türkiye Çevre Ajansı tarafından sağlanacak. Depozito Yönetim Sistemi'yle ilk etapta, 0.1- 3 litre hacme sahip şişe ve kutu ambalajların geri dönüşümü sağlanacak. Yazılımı yerli mühendisler tarafından yapılan makineye, ambalajlı atıkların barkodu okutulacak. Makineler atıkları, cam şişe, pet ve alüminyum ambalajlı ürün olarak kategorilere ayıracak ve ilgili atık haznesine yönlendirecek. Ambalajlı ürünler, makineye atıldıktan sonra karşılığında şişe başına ücret alınacak ve bu ücret alışverişte kullanabilecek. İlk etapta bu makineler AVM ve marketlere kurulacak.
5 BİN MAKİNE KURULACAK
Türkiye'de yıllık yaklaşık 50 milyar tek kullanımlık içecek ambalajı piyasaya sürülüyor. Bunların çevre sorunu olmaktan çıkması ve dönüştürülerek ekonomiye kazandırılması için hazırlanan sistem tüm il ve ilçelerde yaygınlaştırılacak. Depozito Yönetim Sistemi (DYS) sayesinde yılda 25 milyar cam, pet ve alüminyum içecek ambalajının dönüştürülmesi bekleniyor. Türkiye genelinde gelecek yıl içinde 5 bin, 2028'e kadar da 30 bin noktaya geri dönüşüm makinelerinin kurulması hedeflenirken, vatandaşlar bu makinelere cam, alüminyum ve pet şişeleri tanıtarak atabilecek ve e-cüzdan vasıtasıyla bu ambalaj iadesini alabilecek.
PİLOT UYGULAMA BAŞARILI
Sıfır Atık Projesi kapsamında hayata geçirilen "Depozito Yönetim Sistemi", pilot bölge seçilen Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde 2 yıldır başarıyla uygulanıyor. İlçenin 6 farklı noktasına depozito iade makineleri yerleştirildi. Yoğun ilgi gösterilen sistem sayesinde sokak ve caddelerde, cam şişe, pet ve alüminyum ambalaj atıkları gözle görünür düzeyde azaldı. Topladıkları atıkları makinelere atanlar ambalaj başına 25 kuruş ek gelir elde ederken ilçe esnafının da ekonomisi canlandı.
Yeni yıl ile hayata geçirilecek sistem hakkında bilgi veren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Görgün, Depozito Yönetim Sistemi'nin, dünyada 40'tan fazla ülkede kullanıldığını ve bu rakamın hızla arttığını söyledi. Özellikle atık kelimesini kullanmadığının altını çizen Görgün, "Depozitoda boşaltılan ambalajı çöpe atarsanız atık haline gelir, atmadığınızda temiz bir malzemedir. Ondan dolayı atık değil 'stratejik hammadde' demeliyiz. Bu stratejik hammaddeleri, makinaya attığımızda toplanan ürünler tekrar geri dönüşüme gidip, ekonomiye kazandırılıyor. Depozito hepimizin aşina olduğu bir yöntem. Eskiden ambalajlı bir ürünü tükettikten sonra boş ambalajı geri verdiğimizde karşılığında dolu bir şişe alırdık. Tekrardan aynı yöntem gelecek, bu sefer para verilecek" diye konuştu.
HEDEF 25 MİLYAR AMBALAJ
Görgün, sistem sayesinde, Türkiye'de 25 milyar adet içecek ambalajının toplanılacağına işaret ederek, şunları söyledi: "Markete gittiğimizde aldığımız içeceğe bir miktar daha fazla para ödeyeceğiz. Buna 'depozito bedeli' diyoruz. Bu duruma, ürünlerin fiyatını arttıran bir bakış açısıyla yaklaşmamak lazım. Çevreyi koruma adına borç veriyoruz. Çevre bilinci yükselmiş vatandaşlar olarak, bu bedeli ödemeyi göze almalıyız. Ambalaj boşaldıktan sonra gidip makinelere atacağız. Türkiye'nin her yerinde kolayca erişilebilecek noktalarda yaklaşık 20-30 bin adet makine konumlandırılacak."
DİM'LERİ SAHALARDA GÖRMEYE BAŞLAYACAĞIZ
Depozito iade otomatlarının üretimini yapan firmanın sahibi Ayşegül Eroğlu konuyla ilgili 4 yıldır çalışmalar yapıldığını belirterek, "Bu makinalara, Depozito İade Makineleri kısaca DİM deniyor. 2025'te bu DİM'leri sahalarda görmeye başlayacağız. Daha çok AVM'ler ve marketlerde olacak" ifadelerini kullandı. Eroğlu, "Vatandaş, içecek alırken bir depozito bedeli ödeyecek, tükettikten sonra bu şişe ve plastikleri geri götürmekle yükümlü olacak. Geri götürdüğünde, vermiş olduğu depozito bedelinin iadesini alacak" dedi. Eroğlu, makinaların kullanımı hakkında da bilgi vererek, "Çevre Ajansı ve Darphane'nin kurmuş olduğu mobil bir aplikasyon var. Bir ATM gibi düşünün. Makinenin kullanımı aslında çok basit. İlk olarak QR kodumuzu okutuyorsunuz. Sonra elinizdeki plastik ve cam şişeyi makinenin içine attığınızda, depozito iade bedeli dijital cüzdanınıza aktarılıyor. Burada biriken paralarınızı alışverişte kullanabilirsiniz. Bu makinaları, Türkiye topraklarında yüzde 75'inden fazlası yerli olacak şekilde üretiyoruz. Makineleri herkes üretemiyor, devlet projesi olduğu için lisans ve tescil gerekiyor" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DE ÇEVRE KORUMAYA 5 YILDA YARIM TRİLYON
Türkiye'de 2019-2023 döneminde çevre koruma harcamaları yarım trilyon lirayı aşarken, harcamalar içinde en çok payı atık ve atık su yönetimi aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de kirliliğin önlenmesi, azaltılması ve ortadan kaldırılması çalışmaları için çevre koruma harcamaları yapılıyor. Türkiye'de son 5 yıllık dönemde çevrenin korunması için 514 milyar 283 milyon 889 bin lira harcandı. Bu harcamaların yüzde 62,12'sini atık yönetimi giderleri oluştururken, bu alan için 2019-2023 döneminde yapılan harcamalar 319 milyar 492 milyon 831 bin lirayı buldu. Atık su yönetimi harcamaları da 96 milyar 307 milyon 337 bin lirayla toplam çevre harcamalarının yüzde 18,73'ünü oluşturdu. Biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın korunması için de 2019-2023 döneminde 34 milyar 71 milyon 635 bin lira harcanırken, bu tutar toplam harcamaların yüzde 6,63'üne karşılık geldi. Öte yandan, kurumların sektörlere göre gerçekleştirdiği çevre koruma harcamaları incelendiğinde yatırım giderleri öne çıktı. Bu kapsamda, Türkiye'de çevreyi korumak için 5 yılda 110 milyar 883 milyon 800 bin liralık yatırım harcaması gerçekleştirildi.