Deniz Oral: Afrin’de çakı gibi askerleri gördüm

Uzun yıllardır tiyatro sahnelerinden ve dizilerden tanıdığımız bir isim Deniz Oral. Hangimiz Sevmedik, Ayrılsak Da Beraberiz, Zerda, Yeditepe İstanbul gibi sevilen dizilerde evimize konuk olan Deniz Oral, Afrin Operasyonu devam ederken bir grup sanatçı arkadaşı ile sınıra gidip askerimize moral verdi. 15 Temmuz darbe girişimini konu alan Derin Kaos filminde rol almaya hazırlanan oyuncu, bugünlerde sanatçılarla birlik mesajı vermenin önem taşıdığını söylüyor.

1

Küçüklüğünden beri tiyatroya yeteneği ve ilgisi olan Oral, sahne tozunu ilk kez “Almanya’dan Bir Yar Gelir Bizlere” oyunu ile yutmuş. Mersin Bölge Tiyatrosu’nda oynayan ablası, çocuk oyuncuya ihtiyaç olduğu bir gün Deniz Oral’ı tiyatroyla tanıştırmış. 1985’te Ankara’ya gittikten bir yıl sonra da TRT’de dublaj yapmaya başlamış. Sonrasında soluksuz oyunculuk macerası. Deniz Oral’a göre tiyatro, bir aşk. On parmağında on marifet olan ünlü oyuncunun ‘Kaçma Benden’ adlı bir de müzik albümü de bulunuyor. Şimdilerde yeni projesi olan “Derin Kaos” için ise gün sayıyor. Derin Kaos’ta hain darbe girişimin kilit ismi Adil Öksüz’ü canlandıracak. Deniz Oral’la oyunculuğu, ülke gündemini ve yakında rol alacağı 15 Temmuz projesini Star Gazetesi'nden Melek Aydın'a anlattı.

- Seslendirme, tiyatro, albüm.  Hangisi daha öncelikli sizin için?

Oyuncu kimliğimle ön plandayım. Oyunculuğun dışında yapıyorum diğerlerini. Müziğe merakım çocukluğumdan beri var. Müziği, şarkı söylemeyi, dinlemeyi seviyorum.

- Kaçma benden adlı albümünüz var. Devamı gelecek mi?

İkinci albümü yapacağım. Uzun zamandır düşünüyorum. Aslında nostalji parçaları söyleyeyim istemiştim. Ama olmadı; prosedürler, telifler, insanlardan şarkıları almak bizi baya uğraştıracaktı. Bir dahakine öyle bir şey yaparız deyip alternatif pop albümü yaptık. Ama istediğim tarz olmadı. En azından kendimi görmek için bir başlangıç oldu. Albümü çok yakın arkadaşım Yavuz Bingöl’e dinlettim o da ikinci albümü birlikte yapalım dedi.

- En çok keyif alarak söylediğiniz parçalar hangileri?

Cem Karaca’nın, Ferdi Tayfur’un şarkılarını söylerken keyif alıyorum.Ferdi abiyle iyi bir dostluğum var. Ben ona bahsetmiştim o da istediğin kadar oku benden sana tolerans var demişti. Ferdi abi ‘Benim parçalarım zordur herkes okuyamıyor’ diyor ama benim de en kolay ve severek okuduğum parçalar Ferdi abinin şarkıları. Yavuz Bingöl repertuar hazırla demişti ama turnelerden dolayı öteledim. Mayıs’tan sonra yoğunlaşacağım.

- Deniz Oral tiyatro sahnesini mi şarkı söylediği sahneyi mi seviyor?

Tiyatro çok başka bir şey, o benim aşkım. Tiyatrodan vazgeçmek çok zor, ondaki haz başka bir şey. Çıkıyorsun ve iki saat içinde günahıyla sevabıyla o oyunu sergiliyorsun. Onun tadını ne dizi ne sinema veremez.

- Oyuncu olarak kimlerle aynı projede yer almak isterdiniz?

Nejat Uygur’la oynamayı çok isterdim. Tulûat tiyatrosu, bana yakın geliyor. Tiyatroda oynayamadık ama beyaz perdeye nasip oldu, Beyaz Melek filminde beraberdik.

- “Almanya’dan Bir Yar Gelir Bizlere” desem ilk heyecanınızla ilgili neler anlatırsınız

Benim ilk oyunum. Ablamın beni tiyatroya götürmesini, uzun bir masanın etrafında insanların okuma provası yapmasını çok net hatırlıyorum. Ablam sayesinde oyunculuk maceram başladı. Hocam, Ayhan Tanrıverdi’ydi. Mersin’de hem deniz subayı hem de iyi bir oyuncudur. Mersin’de tiyatro yapıyordu. Yıllar sonra birlikte dublaj yaptık. Onların sayesinde tiyatroya başlamış oldum. O dönemde futbol da oynuyordum. Ama tiyatro ağır bastı. Askere gidip geldikten sonra bölge tiyatrosunda oynarken Ankara’dan özel bir tiyatro geldi. Biz de bölge tiyatrosu olarak onlarla ilgilendik, sonra ‘Bizimle Ankara’ya gelir misin?’ dediler. Babam karşı çıktı ama ablam destek olunca Ankara’ya gittim. Ankara benim için büyük bir şehir. Tiyatronun bir odasında Mesut Akusta ile kalmaya başladık. Evi uzak olduğu için beraber kalıyoruz kuliste. Sabah bir uyandım dizlerime kadar su içindeyim. Meğerse yağmur yağmış her tarafı su basmış. İlk profesyonel maceram öyle başladı. Ama ailem hiç istemiyordu. Çünkü tiyatroda çok büyük paralar yok ve bir düzen kurmak da zordur. Bir müddet hafta içi ailemin yanına Mersin’e gidiyordum hafta sonları Ankara’da sahne alıyordum. Pes etmeyi hiç düşünmedim.

- Ailenizde herkes sporcu. Bunda babanızın payı nedir?

Sporcu bir aileyiz. Hepimiz bir spor dalıyla ilgileniyorduk. Ablam okçuluk Türkiye şampiyonudur. Babam bölge müdürüydü. Abim boksta Türkiye şampiyonu milli takım antrenörlüğü yapıyor.

Annem ilk muhtarlardandır ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın boks hakemidir.

- Optimist sporunda Türkiye ikinciliğiniz var. Neden spordan devam etmediniz?

Bilmiyorum. Spora da çok ilgim vardı. Çocukluğumda kamplara katılırdım. Ama Tiyatro ağır bastı. Bir seçim yaptım. O sporlar da benim için aktivite olarak kaldı.

- Yeni dizilerle ilgili neler söylemek istersiniz?

Dizilerin olması güzel. Çünkü çok fazla yeni konservatuar mezun var. Ancak hepsi tutunamıyor. Sezona 60 dizi başlıyorsa 30’u final yapıyor. Şu sıralar asker dizileri furyası var. Çaycısından oyuncusuna herkes için yeni diziler iyi ama yayından kalkması o oyuncunun beş altı ay işsiz kalması anlamına geliyor. İşin fazla olması istihdam yaratıyor.

- Gündeminizde neler var, yeni projeleriniz neler olacak?

Bu sıra tiyatro harici bir şey yapmıyorum. Tiyatro olunca bu tempoda dizi yapmak çok zor. Mayıs sonuna kadar böyle devam edecek. Aslında oyuncu olarak tiyatro sahnesinde antrenman yapmış oluyorum. Ayrıca iki film projem var önümde. Biri Derin Kaos adında 15 Temmuz darbe girişimini anlatan bir hikâye. 

Çok fazla konservatuar mezunu var. Şu sıralar asker dizileri revaçta. Çaycısından oyuncusuna herkes için yeni diziler iyi ama yayından kalkınca onca kişi işsiz kalıyor.

ADİL ÖKSÜZ’Ü OYNAYACAĞIM

- Hangi karakteri canlandıracaksınız?

FETÖ’nün 20 yıldır Hava Kuvvetleri imamı olan, Adil Öksüz’ü oynayacağım. Türkiye’nin karanlığa sürüklendiği bir dönem olan 12 Eylül 1980 Askeri darbesiyle başlayan filmin akışı 15 Temmuz 2016 gecesi ile devam edecek. O gece, İstihbarat tarafından deşifre olan darbe girişimi Boğaz köprüsü, Atatürk Havaalanı, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı binasına tanklar, tüfekler ve bombalarla pusu kurmuşlardı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan halkını ve milletini meydanlara davet ederek dik durdu ve korkusuzca uçağına binerek İstanbul’a yola çıktı. Darbe girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı..

- Tiyatro mu yoksa diziler mi sizi yoruyor?

İkisinin de zorlukları var. Tiyatro yapıyorsanız provaları, turneleri, sahne öncesi sonrası var. Dizi veya filmde saatleri zor oluyor. Günlerce eşimi, çocuğumu görmediğim oluyordu. Komedi matematiksel bir işlem gibidir.

- Zeytin Dalı Harekatı için Suriye sınırına gittiniz. Sanatçıların Afrin’e bakış açısı ne olmalı?

Sanatçı dostlarla güzel bir iş yaptık. Kilis’e düşen roketin olduğu yere gittik. Esnafı gezdik. Askerler için moral oldu. Hem duygulu hem mutlu anlar yaşadık. Kendi adıma iyi ki böyle bir şey yapmışım diyorum. Moral vererek onların yanında olduğumuzu göstermemiz lazım. Acayip bir kampanya var şu sıra sanatçısından sporcusuna… Bence çok güzel bir adım. Onların bizi hissetmeleri, manevi açıdan yanlarında olduğumuzu göstermemiz onlara büyük moral oluyor. Hakikaten gözünü bir saniye bile kırpmayacak çakı gibi askerleri gördüm orada. Onları yetiştiren annelerin ellerini bir daha öpmemiz lazım. Ne evlatlar yetiştirmişler gerçekten.

Bakıyorun mesela gencecik çocuk 20 yaşında emir bekliyorlar sınırda. ‘Hadi sıra sizde, gidin’ deseler koşa koşa gidecekler. Gözlerine o ışığı gördüm.

Nejat Uygur’la oynamayı çok isterdim. Tulûat tiyatrosu, bana yakın geliyor. Tiyatroda oynayamadık ama beyaz perdede nasip oldu.

Küçüklüğünden beri tiyatroya yeteneği ve ilgisi olan Oral, sahne tozunu ilk kez “Almanya’dan Bir Yar Gelir Bizlere” oyunu ile yutmuş. Mersin Bölge Tiyatrosu’nda oynayan ablası, çocuk oyuncuya ihtiyaç olduğu bir gün Deniz Oral’ı tiyatroyla tanıştırmış. 1985’te Ankara’ya gittikten bir yıl sonra da TRT’de dublaj yapmaya başlamış. Sonrasında soluksuz oyunculuk macerası. Deniz Oral’a göre tiyatro, bir aşk. On parmağında on marifet olan ünlü oyuncunun ‘Kaçma Benden’ adlı bir de müzik albümü de bulunuyor. Şimdilerde yeni projesi olan “Derin Kaos” için ise gün sayıyor. Derin Kaos’ta hain darbe girişimin kilit ismi Adil Öksüz’ü canlandıracak. Deniz Oral’la oyunculuğu, ülke gündemini ve yakında rol alacağı 15 Temmuz projesini konuştuk.

- Seslendirme, tiyatro, albüm.  Hangisi daha öncelikli sizin için?

Oyuncu kimliğimle ön plandayım. Oyunculuğun dışında yapıyorum diğerlerini. Müziğe merakım çocukluğumdan beri var. Müziği, şarkı söylemeyi, dinlemeyi seviyorum.

- Kaçma benden adlı albümünüz var. Devamı gelecek mi?

İkinci albümü yapacağım. Uzun zamandır düşünüyorum. Aslında nostalji parçaları söyleyeyim istemiştim. Ama olmadı; prosedürler, telifler, insanlardan şarkıları almak bizi baya uğraştıracaktı. Bir dahakine öyle bir şey yaparız deyip alternatif pop albümü yaptık. Ama istediğim tarz olmadı. En azından kendimi görmek için bir başlangıç oldu. Albümü çok yakın arkadaşım Yavuz Bingöl’e dinlettim o da ikinci albümü birlikte yapalım dedi.

- En çok keyif alarak söylediğiniz parçalar hangileri?

Cem Karaca’nın, Ferdi Tayfur’un şarkılarını söylerken keyif alıyorum.Ferdi abiyle iyi bir dostluğum var. Ben ona bahsetmiştim o da istediğin kadar oku benden sana tolerans var demişti. Ferdi abi ‘Benim parçalarım zordur herkes okuyamıyor’ diyor ama benim de en kolay ve severek okuduğum parçalar Ferdi abinin şarkıları. Yavuz Bingöl repertuar hazırla demişti ama turnelerden dolayı öteledim. Mayıs’tan sonra yoğunlaşacağım.

- Deniz Oral tiyatro sahnesini mi şarkı söylediği sahneyi mi seviyor?

Tiyatro çok başka bir şey, o benim aşkım. Tiyatrodan vazgeçmek çok zor, ondaki haz başka bir şey. Çıkıyorsun ve iki saat içinde günahıyla sevabıyla o oyunu sergiliyorsun. Onun tadını ne dizi ne sinema veremez.

- Oyuncu olarak kimlerle aynı projede yer almak isterdiniz?

Nejat Uygur’la oynamayı çok isterdim. Tulûat tiyatrosu, bana yakın geliyor. Tiyatroda oynayamadık ama beyaz perdeye nasip oldu, Beyaz Melek filminde beraberdik.

- “Almanya’dan Bir Yar Gelir Bizlere” desem ilk heyecanınızla ilgili neler anlatırsınız

Benim ilk oyunum. Ablamın beni tiyatroya götürmesini, uzun bir masanın etrafında insanların okuma provası yapmasını çok net hatırlıyorum. Ablam sayesinde oyunculuk maceram başladı. Hocam, Ayhan Tanrıverdi’ydi. Mersin’de hem deniz subayı hem de iyi bir oyuncudur. Mersin’de tiyatro yapıyordu. Yıllar sonra birlikte dublaj yaptık. Onların sayesinde tiyatroya başlamış oldum. O dönemde futbol da oynuyordum. Ama tiyatro ağır bastı. Askere gidip geldikten sonra bölge tiyatrosunda oynarken Ankara’dan özel bir tiyatro geldi. Biz de bölge tiyatrosu olarak onlarla ilgilendik, sonra ‘Bizimle Ankara’ya gelir misin?’ dediler. Babam karşı çıktı ama ablam destek olunca Ankara’ya gittim. Ankara benim için büyük bir şehir. Tiyatronun bir odasında Mesut Akusta ile kalmaya başladık. Evi uzak olduğu için beraber kalıyoruz kuliste. Sabah bir uyandım dizlerime kadar su içindeyim. Meğerse yağmur yağmış her tarafı su basmış. İlk profesyonel maceram öyle başladı. Ama ailem hiç istemiyordu. Çünkü tiyatroda çok büyük paralar yok ve bir düzen kurmak da zordur. Bir müddet hafta içi ailemin yanına Mersin’e gidiyordum hafta sonları Ankara’da sahne alıyordum. Pes etmeyi hiç düşünmedim.

- Ailenizde herkes sporcu. Bunda babanızın payı nedir?

Sporcu bir aileyiz. Hepimiz bir spor dalıyla ilgileniyorduk. Ablam okçuluk Türkiye şampiyonudur. Babam bölge müdürüydü. Abim boksta Türkiye şampiyonu milli takım antrenörlüğü yapıyor.

Annem ilk muhtarlardandır ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın boks hakemidir.

- Optimist sporunda Türkiye ikinciliğiniz var. Neden spordan devam etmediniz?

Bilmiyorum. Spora da çok ilgim vardı. Çocukluğumda kamplara katılırdım. Ama Tiyatro ağır bastı. Bir seçim yaptım. O sporlar da benim için aktivite olarak kaldı.

- Yeni dizilerle ilgili neler söylemek istersiniz?

Dizilerin olması güzel. Çünkü çok fazla yeni konservatuar mezun var. Ancak hepsi tutunamıyor. Sezona 60 dizi başlıyorsa 30’u final yapıyor. Şu sıralar asker dizileri furyası var. Çaycısından oyuncusuna herkes için yeni diziler iyi ama yayından kalkması o oyuncunun beş altı ay işsiz kalması anlamına geliyor. İşin fazla olması istihdam yaratıyor.

- Gündeminizde neler var, yeni projeleriniz neler olacak?

Bu sıra tiyatro harici bir şey yapmıyorum. Tiyatro olunca bu tempoda dizi yapmak çok zor. Mayıs sonuna kadar böyle devam edecek. Aslında oyuncu olarak tiyatro sahnesinde antrenman yapmış oluyorum. Ayrıca iki film projem var önümde. Biri Derin Kaos adında 15 Temmuz darbe girişimini anlatan bir hikâye. 

Star / Melek Aydın