1
Türkiye'nin sınırlarından Fırat Kalkanı Harekatı’yla DEAŞ’ı, Zeytin Dalı Harekatı ile de YPD/PKK’yı temizlemesinin ülkenin ulusal güvenliği için taşıdığı önem bir kez daha gözler önüne serildi. Halep’in Mera kasabası ile Azez’de DEAŞ ve PYD’lilerin tutulduğu cezaevlerine giren teröristler, Suriye’deki tüm tarafların ortak hedeflerinin Türkiye olduğunu itiraf etti. Teröristler Türkiye’nin sürekli hedeflerinde olduğunu ve Türkiye’ye yönelik eylemlerde Esad rejimi ve PYD/PKK ile birlikte hareket ettiklerini söyledi. PYD/PKK’nın DEAŞ’ın Türkiye sınırına yönelik sızmalarda güvenli koridor açtığını anlatan teröristler, komutanlarının ise sık sık İsrail’e gidip geldiklerini söyledi.
ALTI FARKLI ÜLKEDEN
Fransa, Ukrayna, Rusya, Fas, Suudi Arabistan ve Özbekistan’dan 174 DEAŞ’lının kaldığı Mera cezaevinde, DEAŞ’lı kadın mahkûmlar ile 128 PYD/PKK’lı terörist bulunuyor. Çocuklu kadın mahkûmlar ise cezaevi avlusunda kurulan baraka ve çadırlarda tutuluyor. Üst düzey DEAŞ ile PYD’li teröristlerin kaldığı cezaevindeki mahkûmlar DEAŞ, PKK ile Esad arasındaki kirli işbirliğini itiraf ettiler. Azez’deki cezaevinde ise adalarında DEAş ve PYD/PKK’lıların da olduğu 600’ün üzerinde mahkûm bulunuyor.
15 TEMMUZ SEVİNCİ!
DEAŞ’lı terörist Mesrur Heci Ahmed, FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde komutanlarının büyük bir sevinç yaşadığını anlatarak şunları söyledi: “15 Temmuz gecesi emirimiz gelip bir müjde verdi. ‘Kâfir TC devleti yıkılıyor’ diye. ‘Orada ki kardeşlerimiz de kurtulacak’ diyerek uzun uzun konuştu. Yakında Türkiye’yi de tamamen alacağımızı anlattı. Ancak ertesi gün ne oldu anlatmadılar ama moralleri bozuldu. Komutanlarımız Türkiye’nin mutlaka durdurulması gerektiğini söylüyorlardı. Türkiye’nin kafir bir ülke olduğunu söylüyorlardı.”
ŞAM’DA TEDAVİ OLURDUK
DEAŞ’lı Eymen El Halid, şu itiraflarda bulundu: “Yaralandığımız zaman Şam’a götürülüp tedavi edilirdik. Esad komutanları ile komutanımız Ebu Hamza anlaşmıştı. Şam tarafından bize silah gelirdi. Bazen PYD’den bize istihbarat gelirdi bazen de bizden onlara istihbarat gönderilirdi. DEAŞ ile PKK ve Esad rejimi arasındaki ilişkiyi anlamakta zorlanıyorduk. Türkiye’ye geçişlerde genellikle PYD ile anlaşılırdı ve onların bölgesinden geçilirdi.”
İSRAİL’E GİDEN DEAŞ EMİRLERİ
DEAŞ’taki komutanlarının İsrail ile olan ilişkilerinden rahatsız olduğunu söyleyen Halid İbrahim ise, “Emirimiz Ebu Mariya Kahtani zaman zaman İsrail’e gidip gelirdi. İsrail’le çalışıyordu. Yine Esad rejimiyle anlaşma imzalandı. Yaralanan arkadaşlarımız burada tedavi olduktan sonra tekrar ÖSO ile savaşmak için cephelere gönderildi” diye konuştu.
DEAŞ’LI YABANCILAR ÇOK KIYMETLİYDİ
Yusuf Riyad, Suriye dışından örgüte katılanlara çok büyük önem verildiğini ve onlara mübarek gözüyle bakıldığını söyledi. Terörist Riyad şunları söyledi: DEAŞ’ta en kıymetli militanlar yurtdışından gelenlerdi. Onlara mukaddes gözüyle bakılırdı. Sigara yasaktı bizim emirimiz ise Faslıydı sigara içenleri cezalandırılırdı ama emir kendisi sigara içerdi. Bazen yüklü miktarda sigara yakalanırdı komutanlar düşük kalitelileri meydanlarda halkın gözünün önünde yakardı ancak para eden kaliteli sigaraları ise satarlardı.”
(Star)