Davutoğlu: İnsanlık ihya olacak

Başbakan Davutoğlu yeni bir birlik ve kardeşlik dönemi başlatacaklarını ve muhatabın silah tutanlar değil milletin ta kendisi olacağını açıkladı. 10 maddeden oluşan Terörle Mücadele Eylem Planı’nın ilk ayağını psikolojik unsur oluştururken kapsamlı sosyal dönüşüm ön plana çıkıyor. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde 10 maddelik Terörle Mücadele Eylem Planı'nı açıkladı. Davutoğlu, "Yeni bir birlikte ve kardeşlik dönemini başlatacağız. Muhatap milletin ta kendisidir. STK, kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkesi muhatap alacağız, ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız" ifadelerini kullandı. 

Mardin’in yapısına dikkat çeken Başbakan, “Mardin insanlık tarihinin hülasası bir şehirdir. Mardin 7 iklim, 7 dinin, 7 kültürün yaşadığı şehirdir. Kimse kimseye bir şey dikte etmeden karşılıklı saygı içinde yaşamayı Mardin öğretti” dedi. 

KABİNE TOPLANTISINI BESMELEYLE AÇARIM 

Bakanlar Kurulu Toplantısını hep Besmele ile açtığını ve hamd ettiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Sol tarafımda bir Kürt çocuğu Mehmet Şimşek oturur. Diğer tarafımda Numan Kurtulmuş. Diğer tarafta Balkanlardan gelen Mehmet Müezzinoğlu. Bu topraklarda Anadolu, Kafkas, Balkan çocukları birleşti. Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler hep beraber savaştılar. Ortadoğu'nun sömürgeci ve dış güçlere karşı verdiği son savaştı. Hala izlerini taşıdığımız, yükünü omuzlarımızda hissettiğimiz Sykes- Picot anlaşması. Ya Kut'ül Ammare kazanacak, ya Sykes- Picot kazanacak. 1918'de başka bir ruh harekete geçti. Bu Meclis'te herkes vardı. Sanki gizli bir el Sykes- Picot oldu ama, son kale lazım. O son kale İstiklal Orduları'yla Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünü açtı. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik kimlik üzerine kurulmadı. Bu zemin üzerine kurulan Türkiye ile tarihte son burç olarak yükselirken, parçalayıcı noktalar tekrar harekete geçti" şeklinde konuştu. 

GÖRMEZ’DEN CUMA HUTBESİ 

Biz tamir ve imar ederiz 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma namazını Mardin Ulu Cami'de kıldı.  Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ulu Cami'de okuduğu cuma hutbesinde,  "Şimdi Yaraları Sarma Zamanı" kampanyasını başlattıklarını, bu kampanyanın manevi boyutunun çok daha önemli ve büyük olduğunu belirtti.  "Bu mübarek mekanlarda, bu şehirlerde, eli kalem tutacak nice çocuklar, nice gençler nasıl olur da kendi milletine, kendi annesine, kendi babasına, kendi vatanına çukurlar kazarak, oralara bombalar yerleştirerek, o şehirleri tahrip edebilir? Bütün bunlarda her birimizin sorumluluğu yok mudur? 

ÜZERİMİZE DÜŞEN VAZİFELERİ YAPABİLDİK Mİ?

Biz her birimiz, mümin olarak üzerimize düşen vazifeleri yerine getirebildik mi? Hep birlikte bunun üzerinde düşünmek zorundayız" diye konuştu. "Milletimiz dünyanın bütün mazlumlarının yaralarını sarmaya koşuyor" diyen Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Gazze'ye bombalar yağdı, sizler yaralarını sarmaya gittiniz, camilerini tamir etmek üzere bizzat ziyaret ettiğimde harabeye dönen mabetlerin üzerinde şu levhayı görmüştüm, 'İşgalciler, harabeye çevirir fakat Türkiye gelir tamir eder, imar eder' bunu gördüğüm de gözlerim yaşarmıştı."

İŞTE 10 MADDE DE AYAĞA KALKIŞ PAKETİ

Psikolojik unsur:

Millet ile devlet arasındaki farklar kalkacak, birleştirici anlayışı yerleştireceğiz. İnsan odaklı devlet anlayışını yerleştireceğiz. Meşru güç kullanma yetkisi sadece halktan yetki alanlardadır. 

Kamu düzeni inşası:

Kamu düzenini kim tehdit ederse, ister DAEŞ örneği gibi, ister PKK gibi, ister DHKP-C olsun terör yapmak isteyen kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecek. 

Kapsamlı demokratik reform süreci: 

Türkiye'nin bütün vesayet odaklarını değiştirelim. HDP'ye demiştik, "gelin kaçak çay içip gidersiniz" dediler. Çukur kazacağınıza Anayasa Komisyonu kurduk, oraya gelin. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem. 

Sosyal seferberlik:

Terör saldırıları nedeniyle oluşan bütün yaraları saracağız. Aile Sosyal Destek Programı'nı bölgeden başlatıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bütün kardeşlerimize düzenli kira yardımı yapılacak. Öğrencilerimizi en iyi şartlarda eğitim yaptıracağız. Telafi eğitimi vereceğiz. Okullarımızı imar edeceğiz. Hastanelerimizi en şekle getireceğiz. 

Ekonomik destek:

Bütün vatandaşlarımızın terörden kayıplarını telafi edeceğiz. İşadamlarımızla tüm ihtiyaçları dinledim. Prim borçları ertelenecek. Esnaf ve sanatkarların kredi ödemeleri, çiftçilerimizin kredi ödemeleri ertelenecek. Kredi sağlanacak. İstihdam artışını sağlayacak hamle başlatılacak. Doğu ve Güneydoğuya 200 milyar TL. yatırım yaptık. 

Mekanın ihyası:

Diyarbakır'ın tarihi dokusu gibi, bütün tarihi şehirlerimiz yeni bir yasal çerçeve ile şehir ihyası çabası içinde olacağız. Diyarbakır'a, Sur'a böyle bakıyoruz. Sur'u öyle bir inşa edeceğiz ki insanlık ihya olacak. (Başbakan Sur'un İspanya'nın tarihi kenti Toledo gibi turizmin merkezi olacığını ifade etmişti.)

Yasal ve idari düzenlemeler:

Büyükşehir yasası istismar edildi. Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. 

İletişim sistemi:

Etkin bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan bitenle ilgili bilgiler aktarılacak.

Komşu ülkelerle ortak ruh:

Sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatacağız. 

İstişare meclisleri:

Yeni bir birlikte ve kardeşlik dönemini başlatacağız. Muhatap milletin ta kendisidir. STK, kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. 

Mücadelemiz devam edecek 

Davutoğlu, tarihi Ulu Cami’de cuma namazı kıldıktan sonra esnaf ziyaretinde bulundu. Daha sonra Yeşilli İlçesi'ne hareket eden Davutoğlu, halka seslendi. Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Davutoğlu, “Bu ülkeyi Irak, Suriye gibi ateş çemberine atmak isteyenlere biz yol verir miyiz? Biz bu ülkeyi böldürür müyüz? Bilin ki bu toprakların her karışında kamu 

düzeni tam oturtulana kadar mücadelemiz sürecek" dedi.

Mardin'in sırrı dokusu

Mardinliler PKK’nın planlarının kentte neden tutmadığını açıkladı. Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Gümar Budak’a göre, 7 bin yıllık kenti, dokusu koruyor. Budak, 4 dilin konuşulduğu, Süryani, Arap, Kürt ve Türk’ün bir arada yaşadığı kentin merkezinin geçmişte de ‘olaylarla’ gündeme gelmediğini hatırlattı. “Peki Nusaybin?” sorusuna ise, “Nusaybin’de eski çok kültürlülük artık kalmadı” diye yanıt verdi. 

Mazlum – Der eski Başkanı Avukat Bahattin Uncu’nun tespitleri de benzer. O da, Nusaybin’de nüfus yapısının değiştiğini, aynı zamanda ilçenin Suriye sınırında oluşunun olaylar üzerinde etkili olduğunu söyledi:  Adının verilmesini istemeyen bir meslek örgütünün başkanı ise şunları söyledi: 

“Mardin merkezde hendek kazıp, başında bekleyecek genç yok. Olayların çıktığı Nusaybin’deki sosyal, ekonomik  ve kültürel ortam farklı. Nusaybin’de insanlar olana bitene istese de ses çıkaramaz. Çünkü sağı destek veriyor, solu destek veriyor. O yüzden Mardin merkezinde insanlar kendilerini daha güvende hissediyorlar. “ 

250 bin kişinin terör göçü 

Bölücü terör örgütü PKK’nın, terörü şehirlere yayarak kaos yaratma ve Türkiye’de bir içsavaş görüntüsü oluşturma hedefi, on binlerce kişinin evini terk etmesine neden oldu. Hendek ve barikatlar kazılması, vatandaşlarının evinin işgal edilmesi, okulların ve hastanelerin bombalanması bazı ilçeleri yaşanamaz duruma getirdi. Yaşanan terör olayları nedeniyle bölgeden yaklaşık 250 bin insan göç etmek zorunda kaldı. Cizre, Silopi ve Sur’da operasyonların başladığı Aralık 2015’ten bu yana toplam 827 terörist etkisiz ise hale getirildi. Çatışmalar sırasında çok sayıda sivil de hayatını kaybetti.