Darbeyi öğrenen amiral korkudan 4 günde 5 kilo vermiş

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi ile ilgili iddianamesini hazırladı. Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yöneten Tümamiral Hayrettin İmren, 11 Temmuz günü Mert kod adlı kişiyle İstanbul'a giderek Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ile görüştüğünü, darbe yapılacağını öğrendiğini belirterek, ''Tamamen 4 gün boyunca bu olaya kilitlenmiş durumda, kendi içimde olacak mı, olmayacak mı şeklinde kurgulama yapmaya başladım. İçimde bir korku da vardı. Hatta 4 günde, 5 kilo kadar zayıfladım'' diye ifade verdi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki darbeci askerlerle ilgili iddianemeyi hazırladı. İddianamade müştekiler arasında Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, darbe girişimi sırasında kaçırılan amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal ile birlikte 8 kişi bulunurken, şüpheliler arasında bir numarada ise FETÖ/PDY elabaşısı Fethullah Gülen yer aldı. Şüpheliler arasında darbe girişimini yöneten Tuğamiral Hayrettin İmren, Tuğamiral Nazmi Ekici, Tuğamiral Tezcan Kızılelma, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, subay ve astsubaylar olmak üzere 92 kişi yer aldı. 92 kişi hakkında 'silahlı terör örgütü (FETÖ/PDY) yöneticisi ve üyesi olma', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'kişileri terör amaçlı zorla hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından soruşturma açıldı.

Dosyada terör örgütü ile ilgili bilgilere de yer verilirken, Fethullah Gülen'in 1941 doğumlu olmasına rağmen doğum tarihini 11 Kasım 1938 tarihini göstererek Atatürk'ün ölümünden sonra ilahi bir takdirle doğduğunu ifade etmeye çalıştığını, Gülen'in yurt dışına kaçması, örgütün kuruluşu, amacı, Gülen'in örgüt içerisindeki metafizik değerine, 1 dolar konusuna, örgütün yapısına, örgütün haberleşmede kullandığı yöntemler, darbe girişimi süreci, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki yapılanması ve yapılanma süreci, mahrem abiler ile amirallerin birbirleriyle irtibatlarına yer verildi.

11 TEMMUZ'DA DARBE YAPILACAĞI BİLDİRİLDİ

Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yöneten Tuğamiral Hayrettin İmren ifadesinde örgütteki isminin 'Seçkin' olduğunu, Tuğamiral Nazmi Ekici'nin 'Muhsin', firari olan amiral Ayhan Bay'ın ise 'Abdurrahman' olduğunu, öğretmenlik yapan örgüt abilerinden Mert kod adlı kişi ile 11 Temmuz günü İstanbul'a gittiğini belirterek, şu ifadeyi verdi:

"Telefonlarımızın pillerini Mert isimli şahsın teklifi ile çıkartmıştık. Bizim de olduğumuz eve Ömer Faruk Harmancık isimli tuğamiral geldi. Yanında kimse olup olmadığını hatırlamıyorum. Kendisini daha önceden tanıyorum, ancak iki kez gördüm. Ben bu şahsın da cemaatçi olduğunu biliyorum. Çünkü kendisi 2 yıl arka arkaya terfi edememişti. Terfi edememesinin sebebi de cemaatçi olmasıydı. Kendisini o tarihte Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı idi. Kendisi benden devre olarak küçük olduğu için 'efendim Cuma günü planlı bir harekatımız olacak. Size görev vermek için buraya çağırdık' dedi. Ben de nasıl bir görev diye sordum. 'Cuma günü, yani 15 Temmuz gününü 16 Temmuz gününe bağlayan sabaha karşı saat 03.30'da darbe yapılacağını, sıkıyönetim ilan edileceğini söyledi. Ben de kendisine peki Genelkurmay Başkanı da dahil mi, emir komuta zinciri içerisinde mi yapılacak diye sordum. O da bana 'tabi içinde olacak' dedi. Nereden biliyorsun diye sordum, o da tekrar bana Cumartesi akşamı yani 16 Temmuz günü Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin Fenerbahçe Orduevi'nde oğlunun düğünü olacağını ve bu düğün itibari ile Cuma akşamı Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere, bütün kuvvet komutanlarının Fenerbahçe Orduevi'nde olacaklarını, gece Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının odasına orduevi müdürünün yardımı ile zorla girilerek kendilerinin ikna edileceklerini, bu arada ben kendisine ya ikna olmazlarsa dediğimde, 'merak etmeyin olacaklar' dedi. Ben yine kendisine 'ama olmazlarsa' dediğimde kinayeli bir şekilde 'kendileri bilirler' dedi."

ÖNCE AMİRAL, SONRA SAT SUBAYI BİLGİ VERDİ

Tuğamiral Hayrettin İmren ifadesine şöyle devam etti:

"Sonra ben bir SAT subayını yanınıza vereceğim, o görevinizi koordine edecek dedi ve kapıdan çıktı. O çıktıktan hemen sonra SAT komandosu geldi. O anda kapı açıldığında 2 tane sivil şahıs gördüm. Evdeki diğer odalardan da konuşma seslerinin geldiğini duydum. Bu iki sivil şahısla bir göz temasım oldu. Bu şahısları daha önce ve sonra hiç görmedim. Daha sonra SAT subayı diye isim verilmeden tanıştırılan şahıs bana 15 Temmuz günü 2-3 özel araç ile 6-9 kişinin geleceğini, tamamının SAT'çı olacağını ve Donanmada bulunan üç amirali, yani Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım, Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın alınarak Maltepe Askeri Cezaevi'ne götürüleceğini söyledi. Bu konuyu özet olarak Ömer Faruk Harmancık da söylemişti. Burada benim görevim SAT'ların üsse gelişlerinde bir problem yaşandığında yardımcı olmaktı. Bu konu bana söylendiğinde, bunun cemaatin bir organizasyonu olduğunu şüphe götürmeden emir komuta zinciri içerisinde de olduğunu değerlendirdim. Bu şahıslar Donanmaya geldiklerinde problem çıkarsa beni arayacaklardı. Daha sonra yine Mert isimli şahısla biz evden ayrıldık, ama bulunduğumuz evde görüşmeler devam ediyordu. Kapıdan çıkarken yaklaşık yedi sekiz çift ayakkabı gördüm. Ancak kimlerin olduğunu görmedim. Sadece bizim bulunduğumuz katın ışıkları açıktı. Bizim bu şahıslarla görüşmemiz yaklaşık yarım saat- kırkbeş dakika sürdü. Biz aşağıya indiğimizde bulunduğumuz evin önünde bir araç yoğunluğu vardı ama başka kimlerin geldiğini bilmiyorum"

4 GÜNDE 5 KİLO KADAR ZAYIFLADIM

Darbe girişiminin yaşandığı tarihe kadar ben normal görevine devam ettiğini söyleyen Tuğamiral Hayrettin İmren, "Tamamen 4 gün boyunca bu olaya kilitlenmiş durumda, kendi içimde olacak mı, olmayacak mı şeklinde kurgulama yapmaya başladım. İçimde bir korku da vardı. Hatta 4 günde, 5 kilo kadar zayıfladım. Etrafımdaki arkadaşlara da herhangi bir şey sormadım, çünkü bu olayın gizli olduğunu kimseye söylenmemesi gerektiği Ömer Faruk Harmancık tarafından söylenmişti. Olayın yaşandığı 15 Temmuz günü akşam saat 20.00 civarında makam telefonuma kayıtlı olmayan bir numaradan telefon geldi. Donanmadaki lojmanımdaydım. Arayan Ömer Faruk Harmancık'tı. Kendisi bana 'efendim olay deşifre oldu, şimdi hemen harekata başlıyoruz' dedi. Olayın ne şekilde deşifre olduğunu ben sormadım, o da söylemedi. Bu nedenle hemen daha önce isimlerini söylediğim üç amiralin alınarak Maltepe Askeri Cezaevi'ne gönderilmesini istedi. Ben de 'Benim mizacım değil yapamam, bu SAT timlerinin göreviydi neredeler, siz koordine etmiştiniz' diye sordum. Ancak kendisi de 'derhal alın' diye tekrar bana dönüş yaptı. Bunun üzerine ben de bu işi yapmaya karar verdim" diye konuştu.

HALKI YATIŞTIRMAK İÇİN SLOGAN ATTIRDI

Tuğamiral Hayrettin İmren kendisine yardımcı olması için Tuğamiral Nazmi Ekici'nin gönderildiğini belirterek, gece halkın Donanma Komutanlığı'nın önünde toplanarak tepki gösterdiğini ifade edip, ifadesine şöyle devam etti:

"Uzman çavuşlardan birkaçının tedirgin hallerinden dolayı havaya ateş açtıklarını gördüm. Bu sefer halk daha fazla galeyana geldi. Ben de bu durumdan korktum. Sonra personeli komple kapının arkasına geri çektim. Amacım insanlardaki bu gerginliği azaltmaktı. Vatandaş da zaten geri çekilince durdu. Buradaki olay bu şekilde tırmanışa geçmeden sona erdi. Bu arada ben itfaiye arabasının gelmesi için yangın merkezine emir verdim. Vatandaş gelirse silahla değil, su ile püskürtme amacındaydım. Araç geldi, ama sadece bekledi. Bu arada halkın attığı sloganların paralelinde bizler de güvenlik taburunun askerleri ile birlikte halkı memnun edici şekilde 'Ordu millet el ele', 'Her Türk asker doğar' şeklinde sloganlar attık. Halk da bunu çok olumlu karşıladı ve alkışladı"

Tuğamiral Hayrettin İmren daha sonra kaçmalarını, darbenin neden yapıldığı, Harp Filo Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın gözaltına alınmaları hakkında ifade verdi.

Tuğamiral Nazmi Ekici ise ifadesinde Ömer Faruk Harmancık'ın 11 Temmuz günü kendisini aradığını, 13 Temmuz günü Ankara'da buluştuklarını, darbe girişimi hakkında bilgi verdiğini, Donanma Komutanlığı'nda yaşananları anlattı.

İddianamede, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin TCG Yavuz'da alıkonulmasına ve askerlerin ifadelerine yer verildi.