Cumhuriyet gazetesi davasında 7 tahliye

''Cumhuriyet Gazetesi Davası''nda 7 kişi tahliye edildi.

1

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında,  "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin yürütülen  soruşturma sonucunda firari sanıklar, gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can  Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık'ın da  bulunduğu 12'si tutuklu, 19 sanık hakkında açılan davada taleplere ilişkin  görüşünü açıklayan Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı, tutuklu sanıklar Bülent  Utku, Mustafa Kemal Güngör, Hacı Musa Kart, Güray Tekin Öz ve Turhan Günay'ın  tahliyesini talep etti.

    İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda görülen duruşmada,  avukatların beyanlarının alınmasının ardından taleplere ilişkin görüşünü sorulan  Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı taleplerini açıkladı.

    Başsavcıvekili Bölükbaşı, yazılan yazıların cevaplarının  beklenilmesini, sanıklara isnat olunan güveni kötüye kullanma suçlarıyla ilgili  iddia ve eylemlerin teknik açıdan değerlendirme yapılarak bilirkişi raporu  alınmasını istedi.

    Bölükbaşı, vakıf yönetim kurulu başkanvekili olan sanık Akın  Atalay'ın, 2014 yılında yayın koordinatörü olup son olarak 1 Eylül 2016'da genel  yayın yönetmeni olan sanık Murat Sabuncu ile 8 Ekim 2013'den itibaren vakıf  yönetim kurulu üyesi olan sanık Önder Çelik hakkındaki dosyada mevcut iddia ve  delillerin yoğunluğu, sanıklardan Kadri Gürsel ve Hakan Karasinir ile ilgili  iddia ve deliller, sanık Ahmet Şık'ın iddianamede belirtilen ve bir bütün olarak  değerlendirilen Twitter'daki sosyal paylaşım sitesi, Cumhuriyet Gazetesinin  internet sitesinde yayınlanan ve firari sanık Can Dündar'ın MİT tırları haberinde  olduğu gibi PKK/KCK, DHKP-C ve FETÖ örgütlerinin nihai amacı doğrultusunda  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ulusal ve uluslararası mecrada terör örgütlerine  lojistik destek sağlayan ve destek veren devlet olduğu yönünde algı ve izlenim  yaratmaya yönelik paylaşım ve beyanları olduğunu söyledi.

    Başsavcıvekili Bölükbaşı, sanık Şık'ın ayrıca iki gün önceki duruşmada  yapmış olduğu ve iddianamedeki iddiaları cevaplamak yerine esasa ilişkin savunma  yapmaktan uzak, önceki paylaşım ve beyanlarına benzer içerikte beyanlarda  bulunduğunu belirterek, Şık'ın iddialarla ilgili esasa ilişkin savunma yapmaktan  ısrarla kaçınması ve bu kapsamda suç işlem kastının yoğunluğu var olduğunu  kaydetti.

  Ahmet Şık hakkında suç duyurusu

    Sanık Ahmet Kemal Aydoğdu hakkında mevut delil durumu ve suçun vasıf  ve mahiyetini işaret eden Bölükbaşı, kuvvetli suç şüphesini gösteren yargılama  dosyasındaki mevcut delil durumu, sanıklar açısından delillerin tamamının henüz  toplanamamış olması, bu kapsamda olay ve eylemlerin niteliği delillerin karartma  şüphesinin bulunması , tutuklama sebeplerinin henüz ortadan kalkmaması, bu  aşamada adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağını dikkate alarak, sanıklar  Şık, Atalay, Sabuncu, Çelik, Gürsel, Karasinir ve Aydoğdu'nun tutukluluk  hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Başsavcıvekili Bölükbaşı, haklarındaki delilerin büyük bir kısmı  toplanan ve bu aşmada daha hafifi koruma tedbiri olan adli kontrol tedbiri  uygulamasının yeterli olacağı değerlendirilirken sanıklar Güray Tekin Öz, Hacı  Musa Kart, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör'ün adli kontrol şartıyla  tahliyesini, sanık Turhan Günay'ın ise koşulsuz serbest bırakılmasını talep etti.

Başsavcıvekili, ayrıca sanık Ahmet Şık'ın iki gün önceki oturumda  esasa ve savunmaya ilişkin olmayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yargı  organlarıyla yargı görevini yapanlara yönelik yapmış olduğu beyanlar ile ilgili  suç unsurunun bulunup bulunmadığı açısından gerekli değerlendirme yapılıp  gereğinin takdiri için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda  bulunulmasına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, taleplere ilişkin ara kararını açıklamak amacıyla  duruşmaya ara verdi.