Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, canlı yayında 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek'in sorularını cevapladı.
ŞİDDETİ ARTABİLİR: Türkiye, Ukrayna'daki savaş için öncelikle diplomasi kapısını açık tutmak istiyor, savaşın şiddeti artabilir. Ukrayna tarafı müzakere edilecek bir zeminin kalmadığını düşünüyor. Fakat bizim önerimiz şu, bütün bu zorluklara rağmen bir diplomasi zemininin oluşması ve Ukrayna tarafının da taleplerini bir kağıt haline getirip karşı tarafa sunması ve bunun üzerine müzakerelerin başlaması gerekir diye düşünüyoruz.
HESAPLAŞMA BAŞKA: Çatışma Rusya ile Ukrayna arasında yaşanmıyor. Şu anda Batı ile Rusya arasında başka bir hesaplaşma var. Fotoğrafı biraz daha stratejik, jeopolitik açıdan okuduğunuzda geniş fotoğrafta yaşanan sadece Ukrayna'da yaşananlar değil. Biraz da buradan bakmak gerekiyor.
SAVAŞIN İKİ BOYUTU: Ben bunu batılı mevkidaşlarıma da söylüyorum. Bu savaşın iki boyutu var. Birinci boyutu Ukrayna topraklarında yaşanan işgal ve ilhak, bunun sonlanması, çatışmaların durması lazım. İki tarafa da farklı şekillerde telkinlerde bulunanlar olur ve savaşın şiddetinin artmasını isteyen, bundan nemalanan çevreler olur. Bu her savaş döneminde yaşadığımız bir şeydir.
RUSYA NE SÖYLÜYOR: Bugün yeni bir dünya var. 90'larda o anlaşmayı imzalayan Rusya geride kaldı. Bugün yeni bir Rusya var, yeni bir dünya var. '30 yıl sonra gelin yeniden bu küresel dengeleri oturtacak yeni bir anlaşma yapalım', Rusya'nın söylediği bu. Bunu değişik yerlerde söyledi, söylemeye de devam ediyor. Haklı bulursunuz bulmazsınız bu ayrı.
TEK SÜPER GÜÇ: Şöyle bir piramit vardı aslında. Bir tane süper güç onun hemen altında şekillenmiş 4-5 büyük güç ki bunlar Rusya, Çin, Hindistan, Almanya... Onların altında da orta ölçekli ülkeler şeklinde bir piramit vardı. Şimdi bu piramit dağılmaya başladı. Çünkü farklı ekonomik sosyolojik ve siyasi gerçekler bu şeyi değiştirmeye başladı. Rusya burada farklı bir çağrıda bulunuyor 'Gelin bu denge düzenini yeniden kuralım. İçinde Rusya'nın da Çin'in de olduğu merkez kaç kuvvetlerin olduğu, yükselen ekonomilerin olduğu, herkesin pkatılacağı, eşitlikçi adalete dayalı bir düzen kuralım' diye.
İKİ SEÇENEK VAR: Bunun iki yolu var, ya savaşırsınız ya da dersiniz ki, bütün bu kayıpları, yıkımları ölümleri yaşamadan gelin biz erkenden masaya oturalım ve bu şartları tekrar oluşturalım. Şu anda dünya böyle bir tercihin eşiğinde. Ya uzun soluklu bir savaş ya da kısa zamanda müzakere masası.
TÜRKİYE'NİN DEDİĞİNE GELDİLER
"Türkiye NATO ittifakının bir parçası olarak ve soğuk savaş döneminde batı ittifakı içerisinde yer almış son 20 yılda da kendi eksenini inşa ederek 360 derece bir dış politika izleyen bir ülke olarak diyor ki 'Mevcut dünya düzeni bir adalet üretmiyor, sorunları çözmüyor'. Cumhurbaşkanımız bunu nasıl slogan etti 'Dünya 5'ten büyüktür' dedi. Bu söz sadece BMGK'nın reforme edilmesi kurumsal yapısının güncellenmesinden ibaret değil. Zaten oraya da geldiler Biden konuşmasında buna da atıf yaptı. Demek ki küresel sistem krize girdiğinde BMGK'nın çözüm üretemediğini kendileri de görmüş oldular. Cumhurbaşkanımız bunu neredeyse 10 yıldır söylüyor."
BUNU YAPACAK TEK LİDER ERDOĞAN'DIR
"Ya batılı ülkelerin bazılarının dediği gibi daha fazla savaş daha fazla çatışma, Rusya'yı sahada yenelim ona bedel ödetelim deyip bu savaşın üzerine körükle gidebilirsiniz ya da daha uzun soluklu bakıp sakin bir şekilde bu kadar yıkıma mahal vermeden gelin bir an önce ortalığı toparlayıp bu yangını söndürelim diyen bir bakış açısı var. Türkiye tabii ki ikinciyi temsil ediyor. Bunu yapabilecek dünyadaki birkaç ülkeden birisi Türkiye'dir. Bunu fiilen yapabilecek tek lider de Recep Tayyip Erdoğan'dır."