Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gün saat 16:00'da kalkışmayı öğrenen MİT tarafından neden haberdar edilmediği merak konusu olmuştu. MİT'in ham bilgiyi teyit etmeyi beklediği yönünde kulis bilgileri paylaşılmıştı. Bunun yanı sıra Erdoğan'ın ilk darbe girişimini kimden öğrendiği de merak konusu olmuştu. Erdoğan "Eniştemden öğrendim" açıklamasıyla buna açıklık getirirken, MİT'in bilgi vermediği yönündeki iddiaları da yalanladı.
Erdoğan'a darbe girişimini haber veren ilk kişi olan eniştesi Ziya İlgen oldu. Erdoğan bu bilgiyi El Cezire kanalına verdiği bir röportaj üzerine paylaştı. Erdoğan'ın eniştesi Ziya İlgen kız kardeşi Vesile İlgen'in eşi. Ziya İlgen kamuoyu önüne çıkmayı sevmeyen ve açıklama yapmayan bir işadamı olarak biliniyor. Yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Ziya İlgen sessiz kişiliği ile biliniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak "Darbe girişimini kayınbiraderimden öğrendim" dedi. Erdoğan, 15 Temmuz gecesinde yaşanan sokağa inme ile ilgili ilgili olarak "Türkiye'de yüzde 52'lik oranla, devletin hükümetini seçmiş bir halktı ve hükümetini korumaya yönelik yüzde 52'lik kitle sokağa döküldü. Askeri darbe girişimine karşılığını verdi" diye konuştu. Erdoğan, "Darbe girişimine karşı bir istihbarat zaafı olduğu ne yazık ki doğru" dedi ve "Fethullahçı terör örgütü eminim ki önümüzdeki günlerde yeni planlar yapacaktır" diye ekledi. Erdoğan, darbe girişimine ilişkin şüphen ildiğini söylerken "Mevzuat elimizi bağladı" dedi. Erdoğan, Paris saldırıları sonrası Fransa'da olağanüstü hâl ilan hatırlattı söyledi ve "Fransa da 3 ay önce OHAL ilan etti, sonra 3 ay daha uzattı" dedi.
"Darbeye karşı, hükümetini seçen yüzde 52'lik kitle sokağa döküldü"
El Cezire'ye konuk olan Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"4 5- günlük bir tatil için Marmaris'e gitmiştim. Haber bana ulaştı, bu darbe girişimiyle ilgili. Tabii ki, gerekli kişileri haberdar ettik, bir basın açıklaması yaptık. Halkımıza endişeye kapılmamalarını ve Türk halkından meydanlara ve sokaklara çıkmasını istedik. İnsanların yaşadıkları kentlerde sokaklara dökülmesini istedik. Türkiye'de yüzde 52'lik oranla, devletin hükümetini seçmiş bir halktı ve hükümetini korumaya yönelik yüzde 52'lik kitle sokağa döküldü. Askeri darbe girişimine karşılığını verdi. İnsanlara demokrasiye sahip çıkmalarını istedik."
"Habere inanmak istemedim"
"Daha sonradan öğrendik tabii ama önce beni eniştem haberdar etti. İlk önce ciddiye almadım. Ama sonra istihbarat ve çeşitli kanallardan teyit edilince gerekli adımları attık. O zaman Enerji Bakanı ile beraberdim. Otelden ayrılmak için gerekli adımları attık. Sonra Dalaman’dan İstanbul’a geldik."
"İstanbul'da da bazı sıkıntılar yaşadık ancak beklenmedik yaşanan olaylar. Alçak uçuş yapan F-16ları gördük, yaptıkları gürültüyü duyduk. Onbinlerce kişinin sokaklara döküldüğünü, darbeye karşı tepkilerini gösterdiğini gördük. Her şeyi kontrol altına almak için tabii ki, her şey sürekli kontrol altındaydı."
"Komutanlarımızın da yardımı oldu"
"Gezi olayları gibi bazı olumsuz olaylar yaşadık. Ordumuzun komutanlarıyla görüştük. Kendilerinin de yardımı oldu, her şeyi kontrol altına almakta.
"TSK'nın içinde belli bir grup, bunun düzenledi ama açık olan bir şey var ki onlar azınlıkta. Bir azınlığın, çoğunluğa hükmetmesine zaten izin veremezdik. Biz de gerekli bütün adımları atmak suretiyle bunun önüne geçmeye çalıştık."
"İstihbarat zaafı var ne yazı ki"
"Bir istihbarat zaafı var çünkü doğru istihbarat olmuş olsa, bunun önüne geçilebilirdi. Dünyadaki istihbarat örgütlerinin hiçbirinin eksikleri yoktur denemez. Biz bunu dünyanın dört bir yanında görüyoruz. Bunları önceden belirlemek gerekir. Ama istihbarattan ziyade insanı unsur daha önemli. Her şeyi mümkün kılan budur."
"Fethullahçı terör örgütü yeni planlar yapacaktır"
"15 Temmuz olaylarına dönecek olursak Fethullahçı Terör Örgütü, devletin içinde Paralel bir yapı oluşturmuş. Bu darbe girişimini yaptıklarında, buna başarılı olamadılar ama önümüzdeki günler ve haftalar içinde ben eminim ki, bazı fikir ve planlarını kendi gelecekleri için onlar da yapacaklar. Biz de devlet ve halkla birlikte el eleyiz. Halkla birlikte biz oldukça, tanklar sonuç alamayacaktır, zaten olamamıştır. Çünkü insanlar buna karşı çıkmıştır.
"Geçmişe yönelik elimizde şüpheler vardı, çok sayıda şüphe ve şüpheliler vardı. Ama elbette ki, kanunlar ve mevzuatlar sizin önünüze engel oluyor. Biz şunun farkındaydık, bazı insanlar böylesi bir teşebbüsse bulunulursa,bunların bağlantılarını da biliyorduk. Yargının içinde de bu biliniyordu. Bununla ilgili istihbaratımız vardı. Belgelere de yansımıştı.
"Emniyet bazı bilgileri elde ediyor, onlar belli soruşturmalar yapıyor, polisin istihbaratının da elinde bilgiler var. Şu anda çok sayıda önemli dökümana ulaştılar. Bunlar güvenilir şeyler. Çok sayıda insan tutuklandı. Bu iş bitti mi, henüz daha sonuna gelmedik. Bu gözaltılar ve tutuklamalar bize birçok ismi de beraberinde getirecek. Biz hukukun üstünlüğünün olduğu ülkedeyiz, kanun çerçevesinde yargı görevini yapacaktır. Ve yargının elde edeceği bilgiler de kullanılacaktır. Bazı insanlar niyetlerinin ne olduğunu itiraf etmeye başladılar. Bağlantılarını da ortaya koydular, daha da açığa çıkacak bunlar."
“Fransa da olağanüstü hâl ilan etti”
Fransa'nın Dışişleri Bakanı'nın ne söylediğini bilmiyorum ama benim söyleyeceğim tek bir şey var. Kısa bir süre içinde Fransa'daki terör sadırılarını ele alalım. Çok sayıda adım attılar. Onlar da çok sayıda insanı tutuklamak durumunda kaldılar. 3 ay öncesine baktığımız zaman Olağanüstü hal ilan ettiler. Önce 3 ay ilan ettiler, sonra uzattılar. Bir darbe girişimi suç mudur? Suçtur tabii ki. Bunun sorumluluğu kimdedir. Tabii ki bunları bulmak devletin sorumluluğunda. Bir hukuk devletinde, bir insan eğer suçlu bulunursa cezasını çekmeli. Demokrasiden ders almak istiyorlarsa, Fransa bizden ders alabilir. Fransa'da onlar ülkelerinden dışarı atıyorlar.
Türkiye'de 3 milyon suriyeli ve Iraklı var. Hiç kimse bize bu noktadan ders vermeye kalkmamalı. Biz bu darbe girişimine kim katıldı bunları gözaltına alıyoruz. Devlet yapması gerekeni yapıyor.
“Bütün partilerle bir araya gelmek benim için onur olur”
Biz işbirliğinden uzak bir hareket değiliz. Bize hakaret edenler, bize hakaret etme hakkını kendilerinde buluyorlar. Ama tabii ki, biz hiç kimseye hakaret etmiyoruz. Biz her şeyi hukuk çerçevesinde yapmak istiyoruz ve yapıyoruz. Biz 246 masum insanı kaybettik ve tanklarla ezildi bu insanlar. 1500 kişi yaralandı. Olan olayların kapsamı bu kadar büyükken hala insanlar Erdoğan diktatördür diye nasıl der.
Her zaman için diğer partilerle işbirliğinde oluruz. Başbakanımız bunu yaptı zaten. Ben memnun olurum bu tip toplantılardan. Bu milletin cumhurbaşkanıyım. Bütün bu insanlarla bir araya gelmek benim için onur olur.