Cuma hutbesi 28 Şubat 2020... Bu haftanın Cuma hutbesi konusu ne?

28 Şubat Cuma hutbesi müminler tarafından merak edip araştırılıyor. Cuma günleri Müslüman alemi için büyük öneme sahiptir. Bu mübarek günde erkekler Cuma namazını kılmak için camide toplanır. Diyanet tarafından hazırlanan Cuma hutbesi okunur ve ardından namaz kılınır. Peki, Bu haftanın Cuma hutbesi konusu ne?

Bu haftanın Cuma hutbesi konusu ne? sorusu yoğun bir şekilde aratılmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen Cuma hutbesi vatandaşlarımız tarafından merak ediliyor. Müminler için haftanın en değerli günü olan Cuma vakti insanlar camide toplanıyor ve ibadet ediyor. Daha sonra ise Diyanet tarafından belirlenen hutbe okunuyor ve namaz kılınıyor. Bu hafta belirlenen konuda ise Helal Kazanç ve Alın Teri var. İşte 28 Şubat Cuma hutbesi…

HELAL KAZANÇ VE ALIN TERİ (28 ŞUBAT 2020)

MUHTEREM MÜSLÜMANLAR

Peygamberimizin defalarca ikramda bulunduğu Medineli muhtaç bir sahâbî yine bir gün Peygamberimizin yanına gelmişti. Evinde bir örtü ve bir bardaktan başka eşyası yoktu. Resûlullah (s.a.s), o iki eşyayı getirmesini istedi. Sonra bu eşyaları orada bulunanlardan birine iki dirheme sattı. Ardından sahâbiye şöyle bir yol gösterdi: “Bu dirhemlerin birisiyle yiyecek alıp ailene götür, diğeriyle de bir keser al ve topladığın odunları çarşıda sat.” Fakir sahâbî, Peygamberimizin tavsiyesine uyarak günlerce odun toplayıp sattı. Kazandığı parayla ailesi için birkaç parça elbise ve biraz da yiyecek alabilmişti. Artık o, kendi ayakları üzerinde durup ailesinin geçimini sağlayabiliyordu. Allah Resûlü (s.a.s), bu durumu görünce şöyle buyurdu: “Bu şekilde çalışarak başkalarına muhtaç olmadan geçinmen, kıyamet günü yüzünde dilencilik lekesi ile gelmenden daha hayırlıdır.”

AZİZ MÜMİNLER

Yüce dinimiz İslam, tembelliğe, sorumsuzluğa ve çalışmadan kazanmaya izin vermez. Her insanın alın teri dökerek, el emeğiyle, göz nuruyla çalışarak kazanmasını ister. Resûl-i Ekrem’in, “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yememiştir”  hadisi bu hususa işaret eder.

KIYMETLİ MÜSLÜMANLAR

İslam, bizi Allah’ın helal ve temiz nimetlerine davet eder. Haram ve kötü şeylerden kaçınmamızı emreder. Yemede, içmede, giyinmede, alışverişte, çalışmada, hâsılı hayatın her alanında helal olana yönlendirir. Zira helal ve haramlar, “hudûdullah” yani Allah Teâlâ’nın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara riayet etmek insanı dünyada huzurlu, ahirette ise mutlu kılar.

Dinimiz, hukukun ve ahlakın ilkelerini tanımayan, toplumun dirlik ve düzenini bozan haksız ve gayri meşru kazanç yollarının tümünü yasaklar. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, Medine çarşısında dolaşırken bir satıcının buğday çuvalına elini daldırmış, üst kısmının kuru, alt kısmının ise ıslak olduğunu görünce satıcıyı şöyle ikaz etmiştir: “İnsanların görmesi için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Bizi aldatan bizden değildir.”  

DEĞERLİ MÜMİNLER

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Allah’ın size verdiği helal ve temiz rızıklardan yiyin ve kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının.”  Mümin, Rabbine gönülden bağlıdır. O’nun emirlerine uyar. Yasaklarından uzak durur. Kazancını meşru yollardan temin eder. İşini, sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O bilir ki helal kazanç berekettir. Helal ile yetinmek insanın kurtuluş reçetesidir. Haramla varılacak nokta ise ancak hüsrandır.

AZİZ MÜSLÜMANLAR

Maalesef günümüzde kısa yoldan ve emek sarf etmeden kazanmak başarıymış gibi gösterilmektedir. Hâlbuki kul hakkına riayet etmeden, kamu malını zarara uğratarak kazandığını sanmak aslında kaybetmektir. Aldatarak, hile ile insanları kandırıp haksız kazanç elde etmek inancımızla asla bağdaşmaz. Mümine düşen, alın teriyle yetinmek, rızkını helal yoldan temin etmek için çalışıp çabalamaktır. Gayret müminden, rızık ise Allah’tandır. Rabbimiz, kendi rızası yolunda harcanan hiçbir emeği karşılıksız bırakmaz.

MUHTEREM MÜMİNLER

Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah’tan sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Hiç kimse Allah’ın kendisine takdir ettiği rızkı elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helal olanı alın, haram olanı terk edin!”

 Resûlullah’ın bu tavsiyesine uyarak Rabbimizden helal rızık isteyelim. Helalinden kazanıp helal yollarda harcamaya, harcarken ölçülü olmaya gayret edelim. Unutmayalım ki alnımızın teriyle helalinden kazandığımız bir lokma, yuvamıza huzur, ömrümüze bereket katacaktır.