COP'31 Türkiye'de... 196 ülkenin liderleri iklim için Türkiye'de masaya oturacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, COP31'in hem dönem başkanlığını hem de ev sahipliğini Türkiye'nin üstlendiğini açıkladı.

HABER MERKEZİ

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) Brezilya'nın Belem kentinde sona erdi. Konferansta Türkiye'yi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum temsil etti. Türkiye'nin 2022 yılında başkanlık adaylığını açıklamasıyla başlayan diplomasi trafiği, bu hafta Belem'de 5 gün boyunca devam eden müzakereler sonrası Türkiye'nin diplomatik başarısıyla sonuçlandı. COP31 Taraflar Konferansı'nın önümüzdeki yıl Türkiye'de yapılması, COP31 Başkanlığını Türkiye'nin üstlenmesi, müzakere başkanlığını ise Avustralya'nın yürütmesi konusunda tüm taraflar arasında uzlaşma sağlandı. Pre-COP'un ise Pasifik ülkelerinin birinde yapılması yönünde karar varıldı. Uzlaşma metni Türkiye'nin de arasında olduğu Birleşmiş Milletler çatısı altındaki Batı Avrupa ve Diğerleri" (WEOG) grubunda kabul edildi.

"İNANCIMIZ GEREĞİ İNSANOĞLU İLE TABİAT ARASINDA BİR MERHAMET SÖZLEŞMESİ OLDUĞU BİLİNCİYLE HAREKET EDİYORUZ"

Türkiye'nin COP31 başkanlığı ve ev sahipliği kararının açıklandığı COP30 Genel Kurulu'nda konuşan Bakan Kurum, üye ülkelere destekleri için teşekkür etti. Bakan Kurum, "Biz, ortak evimiz dünyamız için attığımız tüm adımlarda, iklim değişikliği ve çevre sorunlarının giderilmesi için yaptığımız tüm çalışmalarda, inancımız gereği; insanoğlu ile tabiat arasında bir merhamet sözleşmesi olduğu bilinciyle hareket ediyoruz" diye konuştu.

İKLİM DİPLOMASİSİNDE DE KÜRESEL AKTÖR TÜRKİYE

Türkiye'nin dünya barışı için sergilediği başarılı diplomasiyi bu kez iklim değişikliği ile mücadelede ortaya koyacağını ifade eden Bakan Kurum şöyle devam etti: Türkiye, bugüne kadar; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, uluslararası diplomaside karşıt görüşleri, farklı tarafları bir araya getirerek önemli bir rol üstlenmiştir. Dünya barışına ve karşı karşıya olduğumuz pek çok küresel sorunun çözümüne katkı sağlamıştır. İnsanlığın geleceği için verdiğimiz bu katkıları; COP31 Başkanlığı dönemimizde de kararlılıkla devam ettireceğiz. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (BMİDÇS) en üst karar organı olan Taraflar Konferansı başkanlığını ve ev sahipliğini üstleniyoruz.

"AVUSTRALYA İLE ADİL, KAPSAYICI VE KATILIMCI BİR SÜREÇ İÇİN BERABER YÜRÜYECEĞİZ"

Bakan Kurum, dönem başkanlığı sürecinde daha önceki COP'larda kazanılan ivmeyi şeffaf ve tüm tarafları kapsayıcı bir şekilde devam ettireceklerini dile getirdi: Bugün Avustralya ile tarihten gelen bağlarımızı ve dostluğumuzu ileriye taşıyacak ve iklim eylemine önemli katkılar yapacağına inandığımız yenilikçi bir adım attık. İnanıyorum ki; bundan sonra da, COP31 sürecini Avustralya ile birlikte kimseyi geride bırakmayan, adil, kapsayıcı, katılımcı, şeffaf bir anlayışla yürüteceğiz. Tabi şunu ifade etmek isterim. Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele konusundaki kararlılığını, liderliğini ve uluslararası iş birliğine yönelik samimi yaklaşımını her platformda ortaya koymaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladıkları 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi'ne giden yolda kalıcı ve somut adımlar atıyoruz. Bugün küresel bir çevre hareketine dönüşen Sıfır Atık seferberliğiyle; Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde ortak evimiz dünyanın geleceğine son derece önemli katkılar sunuyoruz. COP31 sürecinde de insanlığın ve dünyamızın beklentilerine ve acil ihtiyaçlarına dair en etkin çözümleri Türkiye - Avusturalya iş birliği ile hayata geçireceğiz.

"HEPİNİZİ MEDENİYETLERİN KÖPRÜSÜ TÜRKİYE'DE MİSAFİR ETMEYİ HEYECANLA BEKLİYORUZ"

Bakan Kurum, Türkiye'nin Afrika ve Pasifik gibi kırılgan coğrafyalara odaklanarak iklim krizine yönelik sürdürülebilir ve kapsayıcı politikalar yürüteceğini vurguladı: Bugünden itibaren geleceğimiz için en anlamlı maratonumuzu başlatıyoruz. Şimdiden COP31'de hepinizi dünyanın kalbi, kıtaların ve medeniyetlerin köprüsü olan Türkiye'de misafir etmeyi büyük bir heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Türkiye olarak; sadece kendi bölgesine değil, özellikle Pasifik ve Afrika gibi kırılgan bölgelere de odaklanan, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan, adil ve dengeli bir taraflar konferansı düzenlemeyi taahhüt ediyor; aldığımız bu kararın tüm taraflara, bölgemize ve küresel iklim kriziyle mücadelemize hayırlı olmasını diliyorum.