AA
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, CHP'nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı.
Duruşma öncesi, CHP parti temsilcileri ve davayı takip etmek isteyenler mahkeme önünde toplandı. Emniyet ekiplerinin mahkeme önünde ve adliyenin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü.
ERTELEME KARARI ÇIKTI
CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin dava 24 Ekim Cuma gününe ertelendi. Herhangi bir tedbir kararı konmadı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
CHP'nin, 4-5 Kasım 2023'te gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından usulsüzlük soruşturması başlatılmıştı.
Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultayının iptali için ayrı ayrı mahkemelerde dava açmıştı.
Açılan iptal davaları 14 Şubat'ta Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dosyada birleştirilmişti. Davanın 30 Haziran'daki celsesinde mahkeme, ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına yapılan itirazın sonucunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 8 Eylül'e bırakmıştı.
CHP avukatları, 4-9 Eylül'ün CHP'nin kuruluş haftası olduğunu ve parti tüzüğünün 86. maddesi gereği bu tarihlerde kuruluş etkinlikleri yapılacağını belirterek, 8 Eylül'deki duruşmanın ertelenmesini talep etmişti. Mahkeme, talebi makul bularak, duruşmanın 15 Eylül'de görülmesine karar vermişti.
Kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen, davalı tarafın öne sürmüş olduğu yargı yoluna ilişkin görev itirazını yerinde olmadığının Yüksek Seçim Kurulu'nun son kararıyla ortaya çıktığını savundu.
YSK'nın İstanbul il kongresinin iptal kararına ilişkin siyasi partilerin karar organlarının seçimi ile ilgili kendi görev alanının sandık başı konularla sınırlı olduğunu hükme bağladığını belirten Üregen, sandık başını aşan uyuşmazlıklarla ilgili hukuki ihtilafların adli yargının görev alanına girdiğinin hüküm altına alındığını dolayısıyla davalı tarafın görev ve yargı yoluna ilişkin itirazı muteber olmadığını öne sürdü.
Üregen, beyanlarına şöyle devam etti:
"Davacı tarafça dile getirilen işbu dava bakımından zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğine ilişkin iddialar da muteber değildir. Her şeyden evvel davamız kamu düzenine aykırılık ve tam kanunsuzluk sebeplerine dayanmakta olup bu tür hukuki sakatlıkların zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerle kısıtlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği hukukun en temel ilkesidir.
Nitekim kurultay iradesini tamamen ortadan kaldıran bu organize suç faaliyetiyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde çok sayıda partili hakkında ceza davası açılmıştır. Yine bir kısmı mevcut genel başkan ve milletvekillerinden oluşan şüpheliler hakkında da dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke işlemleri devam etmektedir. Suç organizasyonun daha altında yer alan partili bazı delege ve üyelerle ilgili de soruşturma işlemleri devam etmektedir. Bu konudaki tüm kayıtlar dosyada mevcuttur."
Ceza soruşturma dosyasındaki delillerle açık bir şekilde faillerin kurultay sonucunu Özgür Özel lehine değiştirmek için siyasi partiler kanununa muhalefet ederek kurultayı kriminal faaliyetlerle sakatladığını ifade eden Üregen, kurultayın kamu düzenine aykırılığı nedeniyle mutlak butlanla batıl olduğunu belirtti.