HABER MERKEZİ / ANKARA
CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, 10 Eylül'de Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesinde gerçekleştirilen CHP'nin Olağanüstü İl Başkanlığı Kurultayı sırasında, Kuzey Irak Merkezli bir televizyon kanalına Kürtçe yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesi için 'Türkiye Kürdistanı' ifadesini kullandı.
HDP VE PKK İLE AYNI DİL
Bu ifade, terör örgütü PKK ve CHP-İP-SP-DP ittifakının dışarıdan üyesi HDP tarafından kullanılıyor. Kuzey Irak merkezli yayın yapan Rûdaw'a konuşan CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, "Diyarbakır Türkiye Kürdistanı'nda önemli, tarihi bir şehrimiz" dedi.
ANADİLDE EĞİTİM
Bilek, PKK ve HDP'nin dile getirdiği 'anadilde eğitim' konusuna da destek vererek, "Anadilde eğitim için anayasa değişikliği gerekiyor. Anadilde eğitim bir insani haktır. CHP'nin iktidar olması durumunda da gerekli adım atılacak" vaadinde bulundu.
SORUŞTURMA AÇILDI
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'li Nevaf Bilek hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla soruşturma başlattı. CHP MYK toplantısı sonrası Bilek'in sözleri sorulan CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise, "CHP'nin görüşlerini genel başkan, parti sözcüsü açıklar. Diyarbakır Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarihi ve kadim bir şehridir. Diyarbakırlı kardeşlerimiz devletimizin onurlu ve saygın vatandaşlarıdır" dedi. Öztrak, Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık verilebilir" açıklaması için de "Kişisel görüşü" demişti.
CHP-HDP İŞBİRLİĞİ TARTIŞMASI
CHP'li Bilek'in sözleri, CHP'nin söylem ve vaatlerinde HDP ile örtüşmesi, HDP'yi "Millet İttifakı'na destek" için yedekte tutması ve CHP'li Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık verilebilir" açıklamasının yarattığı tartışmadan sonra geldi. CHP'nin Türkiye'nin batısında milliyetçi, ulusalcı, doğusunda ise HDP yanlısı bir dil kullanması da uzun süredir eleştiriliyor.
Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır'daki gizli buluşmaları basına sızmıştı, "Tarihimiz kirli" ifadesi tepkilere neden olmuştu.
KILIÇDAROĞLU DİYARBAKIR'DA '11 TALEP' ALMIŞTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Diyarbakır ziyareti sırasında 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde kalan çeşitli örgütlerden 5 kişiyle görüşmüş ve '11 talep' almıştı. Görüşmeye katılan Cano Amedi'nin açıkladığı talepler arasında, Kürtlerin Anayasa'da ayrıca belirtilmesi, Kürtçe anadilde eğitim de vardı.