Bakan Soylu rakamlarla açıkladı... CHP'nin yalanı çürütüldü

İçişleri Bakanlığı bünyesinde CHP'li belediyelerin denetlenmesi için özel bir birim kurulduğu iddiasında bulunan CHP'li Seyit Torun'a yanıt gecikmedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından bir video paylaşarak doğruları, rakamlarıyla anlattı.

CHP'li Seyit Torun İçişleri Bakanlığı bünyesinde CHP'li belediyelerin denetlenmesi için özel bir birim kurulduğunu savunmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan yanıt gecikmedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, paylaştığı videoda CHP yönetiminin iddialarına video ile cevap verdi. Süleyman Soylu şu ifadeleri kullandı:

"Birkaç zamandır CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları birtakım iddiaları dile getiriyorlar. İddialara göre İçişleri Bakanlığı bünyesinde sadece CHP'li belediyelerin açıklarını aramak için özel bir birim kurulmuş. Güya bu sözde birime talimat verilmiş hatta açık bulamayanlar ceza ile tehdit edilmiş."

"KANUNSUZ BİRİM KURULAMAZ"

İçişleri Bakanlığı'nda rastgele birim kurulamayacağını ifade eden Bakan Soylu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"İçişleri Bakanlığı'nda rastgele, kanunsuz, mevzuatsız bir birim kurulamaz. Hiçbir devlet memuruna da kanunsuz, gelişigüzel ceza verilemez. İddianın sahibi belki bilmez ama bu ülkede idare hukuku diye bir disiplin vardır. "

RAKAMLARLA YALANLADI

Bakan Soylu, yayınladığı videoda araştırma ve ön inceleme sayılarının açıklayarak şu ifadeleri kullandı:

"31 Mart 2019 tarihinden 8 Ağustos 2022 tarihine kadar araştırma ve ön inceleme sayısı toplam 2428. Araştırma ve ön inceleme onayları içinde yüzde 34'ü AK Partili belediyelere, yüzde 41'i CHP'li belediyelere, yüzde 10'u MHP'li belediyelere, yüzde 5.9'uda HDP'li belediyelere ait."

"Bunun bir aşama sonrasında da verilen araştırma onayları çerçevesinde, soruşturma izni ve sayısının dağılımı toplam 583 onay. Yüzde 33.3 AK Parti, yüzde 35'i CHP, yüzde 11'i MHP, yüzde 14'ü HDP şeklinde bir dağılım söz konusu."

"DEVLET GEREĞİNİ HİÇ KİMSEYİ AYIRT ETMEDEN YERİNE GETİRMİŞ"

Resmi verilerden de açıkça görüldüğü gibi kimseye bir ayrımcılık yapılmadığını ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

"Vatandaş şikayet etmiş, müracaatını ortaya koymuş ve devlet de gereğini hiç kimseyi ayırt etmeden yerine getirmiş. Madem biz ayrımcılık yaptık, madem bu soruşturmalar CHP'li belediyelere kasten yapılıyor Bilecik Belediye Başkanını soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırmamızın hemen peşinden neden CHP'den ihraç ettiler? Keza Çanakkale Çan İlçe Belediye Başkanı hakkında soruşturma onayı verdik, yapılan incelemeler sonucunda Cumhuriyet Başsavcısı gözaltı kararı verdi. Peki resen mi soruşturma açtık? Hayır. Bizzat Belediye Başkanının teyzesinin oğlunun yolsuzluk ihbarı vardı da ondan.

Bir başka örnek Balıkesir Gömeç Belediye Başkan Yardımcısı, bir diğeri İzmir Konak Belediyesi, şikayet üzerine yapılan soruşturmada bir memur rüşvet alırken suçüstü yakalandı. Peki bu ihbarları görmezden mi gelseydik? Gözümüzü mü kapatsaydık? Yine İzmir Menderes Belediye Başkanı, Yalova'da Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısı haklarında Cumhuriyet Başsavcılıklarında yürütülen ciddi delillere dayanan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları nedeniyle bakanlığımızca görevden uzaklaştırılmışlardır. Madem biz taraflı davrandık hakkında yolsuzluk soruşturması yürüyen CHP'li Menemen Belediye Başkanı neden ihraç istemiyle CHP Disiplin Kurulu'na sevk ettiniz? Neden bunun üzerine kendisini partiden istifa ettirdiniz?

Urla Belediye Başkanı FETÖ iltisakı sebebiyle görevden uzaklaştırıldı. CHP Adana Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı ve CHP'li belediye meclis üyesi PKK'nın sözde Çukurova Bölge sorumlusuyla görüşüyorlar, irtibat halindeler. 'Belediyenin bir ek hizmet binasını PKK propagandası amaçlı toplantı yapan bir derneğe tahsis etmişler' tespitlerimizi araştırmasa mıydık, müdahale etmese miydik? Göz mü yumsaydık? Dağda operasyon yaptığımız PKK'lı CHP'li belediyede çalışınca sırtımızı mı dönseydik?"

"ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM"

Bakan Soylu, söz konusu iddiaları rakamlarla yalanladıktan sonra iftira atanları devlete saygı duymaya davet etti.

"Devleti itibarsız hale getirmek, yaptığımız iş ve işlemleri istismar etmeye çalışmak elbette ki kimsenin hakkı değildir. Yaptığımız bütün işlemler yargıya açık işlemlerdir ve bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz. Esasen devlet olmanın da, demokrasinin de, hukukun da temeli budur. Bu itibarla paylaştığımız bu gerçekler ışığında, iftira sahiplerini özür dilemeye, dürüstlüğe, samimiyete ve devleti itibarsız hale getirmek için iftira atmamaya ve devlete saygı duymaya davet ediyorum. Özellikle kamuoyuna bu bilgileri vermeyi bir sorumluluk olarak addediyorum."