CHP'deki 'para kuleleri' skandalı... Canan Kaftancıoğlu, 4 gün sonra ifade verdi!... ''Makbuz kesildi mi bilmiyorum''

CHP'deki ‘para kuleleri' skandalına yönelik başlatılan soruşturmada ifadeye çağrılan dönemin il başkanı Canan Kaftancıoğlu, 4 gün sonra adliyeye giderek savcıya ifade verdi.

NESLİHAN KESKİN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP'deki para sayma görüntülerine ilişkin başlatılan soruşturma devam ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "bina alım sürecini o dönem il başkanı olan Canan Hanım yürüttü" açıklamasının ardından ve binayı satan mülk sahibi Ali Rıza Braka'nın da aynı ifadeyi vermesi üzerine 18 Mart'ta ifadeye çağrılan Kaftancıoğlu dün Çağlayan Adliyesi'ne giderek savcı karşısına çıktı. Kaftancıoğlu ifadesinde görüntülerin gayrimeşru yollarla elde edildiğini söyleyerek "Şüpheli olarak ilk ifadeye çağrılan ben olsaydım, ifade vermeyi kabul etmezdim" dedi. Kaftancıoğlu daha sonra yaklaşık 2.5 saat süren ifadesinde şunları söyledi: "Satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim."

'ORADA OLMASI GARİP!'

"Her ne kadar Taşkapan, satış sürecinin benimle başladığını ve el çektirildiğimi beyan etmişse de bu husus gerçeği yansıtmamakta, bu hususta bilgi sahibi olması mümkün değildir... Daha sonra hangi ilçe örgütüne veya hangi parti yöneticisine ne kadar para gittiğini bilmem, takip etmem mümkün değildir. Görüntülerdeki paraların bağış parası olduğunu biliyorum. Makbuz kesilip kesilmediğini bilmem mümkün değildir. Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas'ın orada olacağından haberim vardı. Diğer kişilerin orada olduklarını bilmiyordum. Tuncay Yılmaz'ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz'ın orada olması bana da garip gelmiştir. Yılmaz'ın para getirip getirmediğini bilmiyorum. 17 milyon liranın parti gideri olarak kaydedilip kaydedilmediğini bilmem mümkün değildir. Bu konuda gider kaydı tutmak benim yetkim ve görev alanımda olan bir şey değildir."