Cevap yok şov var! Ekrem İmamoğlu sahte diplomada kıvırdı

Diplomasının iptal edilmesi üzerine ''zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik'' yargılanan yolsuzluk tutuklusu, suç örgütü lideri eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ilk duruşmada delillere cevap vermek yerine şov yaptı. Tavırlarıyla sınırları zorlayan İmamoğlu, duruşma arasındaysa yasak olmasına rağmen basın mensuplarının sorularını cevapladı.

HABER MERKEZİ

Lisans diploması iptal edilen Ekrem İmamoğlu, "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı.

İstanbul 59'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nce Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Usulsüz yatay geçiş yaptığı için lisans diploması iptal edilen, bu kapsamda yüksek lisans diploması da geçersiz olan İmamoğlu, tahsil durumu sorusuna "Yüksek lisans" cevabını verdi.

CEVAP VERMEDİ ŞOV YAPTI

Duruşma, hakimin iddianamenin özetini okumasıyla devam etti. İmamoğlu tüm somut delillere rağmen, yargılanmasının siyasi olduğunu savundu. Sahte diplomaya cevap veremeyen İmamoğlu duruşmada şov yaptı. Salonu miting alanıyla karıştıran İmamoğlu ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını katladı. İmamoğlu, kravatını da çıkarıp görevden alınan eski İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'e attı.

YASAĞI ÇİĞNEDİ

Duruşmaya ara verildiğinde ise büyük bir skandal yaşandı. Hakimler içeri geçtiğinde salonda kalan İmamoğlu, duruşmayı takip eden basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yasak olmasına rağmen salondan çok sayıda görüntü ve fotoğraf da paylaşıldı.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, diploma iptal işlemine dair iptal davası dosyasının istenmesini talep edip, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 20 Ekim'e erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 18 Eylül 2024'te Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahte olduğu iddiasıyla CİMER'e başvuruda bulunulduğu aktarılıyor.

Aynı iddiaya ilişkin 1 Ekim 2024'te savcılığa şikayet dilekçesi sunulduğu belirtilen iddianamede, bunun ardından soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun Kıbrıs'ta öğrenim gördüğü ve İstanbul Üniversitesine geçiş yaptığı University College of Northern Cyprus'ın (UCNC) 1990'da Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı belirtiliyor.

YÖK'ün 1988 ve 1992'deki yazılarında, KKTC'de faaliyet gösteren YÖK kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin tanındığının anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz artırıldığı anlatılıyor.

İddianamede, yatay geçiş başvurularında bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı kaydediliyor.

YÖK KARARLARI GÖRMEZDEN GELİNDİ

Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığı ifade edilen iddianamede, yükseköğretim kurumları arasında "Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmeliği"nin 2. maddesinde yer alan "Eşdeğer eğitim programları uygulayan yükseköğretim kurumları" maddesinin uygulanmadığı aktarılıyor.

İddianamede, bağlayıcı görüş bildiren YÖK'ün 1988, 1991 ve 1992'deki yazılarında KKTC'de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesinin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığına ilişkin kararın görmezden gelindiği, yine yönetmeliğe aykırı şekilde bulunduğu üniversitede transkriptlerinde başarısız ve alınan kredilerde eksiklerin olduğu, İngilizce İşletme Programı'na yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı ifade ediliyor.

ÖĞRENCİ KÜTÜK DEFTERİNE DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ OLARAK KAYDEDİLDİ

İstanbul Üniversitesinin, KKTC'deki eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesinin YÖK tarafından tanınmakta olduğunu bilmesine rağmen İmamoğlu'na ait öğrenci dosyasının incelenmesinde, gerçekte "University College of Northern Cyprus" adlı eğitim kurumuna kayıtlı olduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde, öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılıyor.

İddianamede, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde İmamoğlu'nun denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği ifade ediliyor.

"BELGENİN SAHTE BİÇİMDE DOĞDUĞU AÇIK VE NETTİR"

İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye ibraz edilen belgelerin "University College of Northern Cyprus"a ait bir tanıtım broşürü ve bir transkriptten ibaret olduğu, belgelerin içeriği dikkate alındığında, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne ait olmadığının anlaşıldığı anlatılan iddianamede, "İstanbul Üniversitesi tarafından İmamoğlu'nun kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, bu suretle hukuki öneme sahip beyanları gerçeğe aykırı bir biçimde yansıtarak şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği, yani sahteciliğe uğramış belge hiç olmamış kabul edilmekle birlikte belgenin sahte biçimde doğduğu açık ve nettir." ifadeleri yer alıyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde eğitim gördüğüne ilişkin bilgi ve bulgu bulunmamasına rağmen "https://www.ibb.istanbul/ibb/buyuksehir-belediye-baskani", "ekremimamoglu.com" gibi internet siteleri ile "Kahramanın Yolculuğu" isimli kitapta ve çeşitli yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesinden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin İstanbul Üniversitesine yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin "Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş" gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığına işaret ediliyor.

İmamoğlu'nun gerek yatay geçiş işlemleri sırasında gerekse daha sonraki süreçlerde "University College of Northern Cyprus" kurumuyla ilgili durumu açıkça bildiği, buna rağmen kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği, tüm bu hususların ifade sırasında kendisine sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakarak açıklama yapmaktan kaçındığının anlaşıldığı kaydediliyor.

"RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK" SUÇU ZİNCİRLEME ŞEKİLDE İŞLENDİ

İddianamede, İmamoğlu'nun "resmi belgede sahtecilik" suçuna iştirak ettiği, hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesine, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığına ve Yüksek Seçim Kuruluna sunarak kullandığı ve "resmi belgede sahtecilik" suçunu zincirleme şekilde işlediği aktarılıyor.

İmamoğlu'nun "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, ayrıca işlemiş olduğu kasıtlı suç nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmesi halinde Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesinde yer alan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi de isteniyor.

Ayrıca iddianamede, İmamoğlu'nun sahte olarak elde ettiği iddia edilen evrakın TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsadere edilmesine karar verilmesi talep ediliyor.

Kuleden külçeye rüşvet

İmamoğlu'nun 'sahte diploma' davasında ara karar: 20 Ekim'e ertelendi

Sahte diplomasının hesabını verecek