Cerrahpaşa'nın koronavirüs savaşçıları

Pandemiyle mücadelede Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ön safhada yer alıyor. Başhekim Doç. Dr. Kutlubay, “Günde 200 kişi geliyor. Her gün 25 kişiyi taburcu ediyor, yerine 25 kişi alıyoruz” dedi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, virüsle mücadelede ön saflarda yerini aldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, korona günlerini şöyle anlattı: “Cerrahpaşa’da yatan 190 hasta var. Bunlara ek yoğun bakımda 33 hasta ve çocuk biriminde 8 korona ve 7 yoğun bakımda yatan hastamız var. Günde 200 kişi korona şüphesiyle geliyor. Her gün 20-25 hastamızı taburcu edip yerine 20-25 hasta kabul ederek 200 seviyesinde tutuyoruz.”

GÜNDE 1200 TEST

“Koronavirüsü kesin tedavi eden bir ilaç yok ama yardımcı ilaçlar var. Hastanın sağlık durumuna göre bu ilaçlar tercih ediliyor. Solunum sıkıntısı varsa farklı bir ilaç, yoğun bakımdaysa farkı bir ilaç kullanılıyor. Yüksek akım oksijenin bu hastalarda çok işe yaradığına dair yeni yayınlar var, takip ediyoruz. Sağlık Bakanımızla 6 üniversitenin dekan ve başhekimleriyle 3.5 saat süren bir telekonferans yaptık. Plazma tedavisi de toplantı da konuşan konular arasındaydı. Plazma tedavisi bir mucize gibi sunuluyor ancak alakası yok. Korona laboratuvarımız var. Günlük olarak 1200 test yapıyoruz. Bu kapasiteyi artırmak 2000’e çıkarmak istiyoruz.”

‘GENCİM BİR ŞEY OLMAZ’ DEMEYİN

Yoğun bakım uzmanı Güleren Yar Taşdumanlı: “Yoğun bakımda genç ve hiçbir rahatsızlığı olmayan ve normalde günlük yaşamını devam ettiren hastalarımız var ve durumları ağır seyrediyor.”

Yoğun bakım hemşiresi Nazlı Çelen: “Yoğun bakıma girdiğinizde nefes almadan 12 saat çalışıyoruz. 12 saatin 11 saatinde bilfiil ayaktayız. N95 maske, gözlük kullanıyoruz. Ekipmanlarla nefes almak zor.”

İMDADA İLK ONLAR YETİŞİYOR

Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana özveriyle görev yapan 112 Acil Servis çalışanları, yardım bekleyenlere hizmet vermek için üstün çaba sarf ediyor. Hastalığa yakalanıp aile bireylerine de bulaştırmamak için kişisel hijyen ve korunma yöntemlerini uygulayan çalışanlar şunları kaydetti: “Bilinçli hareket etmeyenler emeklerimizin boşa gittiği hissi uyandırıyor. Kendi canımızdan değil de ailemize zarar gelmesinden korkuyoruz.”