AA
Ersin, yaptığı yazılı açıklamada, Başkan Erdoğan'ın Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulacağı açıklamasını olumlu bulduğunu ve reform niteliğindeki bu adımı desteklediğini kaydetti.
AA'da yer verilen habere göre, Alevi Bektaşi topluluğunun, Cumhuriyet tarihi boyunca edinemediği birçok hakka, atılan bu yeni adımlar vesilesiyle sahip olduğunu dile getiren Ersin, "Milli egemenliğimizin temel yapı taşlarından biri olan Alevi Bektaşi topluluğunun inanç önderleri, bu adımlar sayesinde resmi muhatap kabul edilmiştir. Şunun iyi bilinmesini isterim ki talep edilen hiçbir hak, kazanılmış hakları gölgede bırakmamalıdır. Bu bakış açısıyla Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan kararların, inanç özgürlüğü bağlamında önemli yaraları kapattığına ve türlü provokasyonların önüne geçtiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Düşüncelerini bir televizyon programında dile getirdiği için mensubu olduğu Cem Vakfı tarafından beklenmedik bir tepkiyle karşılaştığını vurgulayan Ersin, kendisine yapılan bilgilendirme yazısıyla, vakıf bünyesinde yürüttüğü görevlerinden alındığını belirtti.
Ersin, kendisine tebliğ edilen kararda, vakfın yürüttüğü "siyaset üstü" politikalara aykırı beyanda bulunmakla itham edildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Hakkımda bu kararı veren yetkili mercilerin takındıkları anti demokratik tavır, görevden alınmama gerekçe olarak gösterdikleri siyaset üstü tanımını ne kadar içselleştirememiş olduklarının en bariz göstergesidir. Bu çerçevede sormak isterim; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Alevi Bektaşi toplumuna geniş haklar veren reformları açıklamasından ötürü duyduğum memnuniyeti dile getirmemin, demokrasi, düşünce ve inanç özgürlüğüne atıfta bulunan kişilerce rahatsız edici bulunması tutarsızlık değilse nedir? Hangi kanun, hangi anayasa maddesi, hangi mahkeme, hangi uluslararası sözleşme bir insanın yalnızca fikirlerini beyan ettiği için görevden alınmasına dayanak gösterilebilir?"
Hakkında verilen kararın gerekçesinde AİHM Büyük Dairesi'nin kararlarını benimsemediğimden bahsedildiğini ifade eden Ersin, "Açıkça ifade etmek isterim ki Tüm etnik unsur ve inanç gruplarıyla birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı şiar edinmiş bir medeniyetin mensubu olarak, benimseme ihtiyacı duyduğum öncelikli yer, anti demokratik kararlara kalkan olarak kullanılan herhangi bir uluslararası merci değil bizatihi aziz Türk milletinin şaşmaz vicdanıdır. Alevi Bektaşi topluluğunun edindiği haklardan ötürü duyduğum memnuniyeti dile getirmem sebebiyle hakkımda alınan bu kararı da aziz Türk Milleti'nin vicdanına havale ediyorum." değerlendirmesini yaptı.