ÖZGÜL ÖZTÜRK
Almanya’nın Türkiye ile AB arasındaki mevcut ‘gümrük anlaşmasını’ sürdürmek için ek çaba göstermeyeceğini açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel’e Türk iş dünyasından tepki yağdı. Merkel’in liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birliği’nin oylarının seçime 5 hafta kala yüzde 41.5’ten 38.4’e gerilediğini dile getiren sektör temsilcileri, Almanya Başbakanı’nın yapıcılıktan uzak bu tavırlarında bu siyasi tablonun etkili olduğu görüşünde.
150 MİLYAR DOLARLIK TİCARET
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Türkiye’nin AB’ye üye olmamasına karşın Gümrük Birliği’ne dâhil olan tek ülke olma niteliğini taşıdığını belirterek şunları söyledi: "Bu durumun ticari anlamda sürdürülebilir olmadığı aşikâr. Gümrük Birliği’nin Türkiye açısından ihtiyaçları karşılayamadığı ve güncellenmesi gerektiği açıkça görülüyor. Buna ek olarak mevcut sistemde Gümrük Birliği’nin tarım, hizmetler ve kamu alımlarını kapsamıyor olması, 150 milyar dolar civarında seyreden Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin genişletilmesinin önünde bir engel olarak duruyor. Almanya’nın ortaya koyduğu yapıcılıktan uzak bu tavrı kaygıyla takip ediyoruz."
YENİ BİR İLİŞKİ TESİS EDİLMELİ
Ülkemizin, AB ülkeleri için önemli bir pazar olmasının yanı sıra, Avrupa’ya uzanan enerji yollarının güvenliği için önemli bir aktör ve partner olduğunu vurgulayan Kaan, “Türkiye de ihracatının yarısına yakın payını AB’ye gerçekleştirmekte. Bu bakımdan ekonomik ilişkilerde yaşanabilecek olumsuzluk iki aktörün de zararına olacak ve tarafların çıkarlarını tehdit edecektir. MÜSİAD olarak bundan sonraki süreçte ihtilaf çıkaran konular bir kenara bırakılarak ortak çıkarlar üzerine yeni bir ilişki tesis edilmesi ve karşılıklı ekonomik bağlılığın devam etmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini yineliyoruz” dedi.
TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral:
TUTARLILIKTAN OLDUKÇA UZAK
Merkel’in mevcut gümrük anlaşmasının sürdürülmesi için ek bir çaba göstermeyeceği yönündeki açıklaması çelişkilerle dolu. Almanya’nın Gümrük Birliği’nin sürdürülmemesine ve Avrupa Birliği yardımlarının mümkün olan en düşük seviyeye indirilmesine dair görüşlerinin tutarlılıktan oldukça uzak olduğu apaçık ortadadır. Bu çelişkilerle dolu ifadeler, bize ülkede Türkiye’ye karşı tutumlarında bir kafa karışıklığı yaşandığını göstermektedir.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Koca:
SALDIRGAN BİR DİL GÖZLÜYORUZ
Almanya ile ekonomik ve kültürel anlamda köklü ilişkilerimizin bulunmasına rağmen son dönemdeki Almanya’nın açıklamalarında saldırgan bir dil gözlemlenmektedir. FETÖ kaçaklarına kapılarını açan, Türk siyasilerin Almanya'daki vatandaşlarımızla buluşmasını engelleyen, PKK terör örgütünün faaliyetlerine göz yuman Almanya'nın akıl tutulması yaşadığı kanaatindeyiz. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler agresif siyasi açıklamalarla belirsizliğe sürüklenemeyecek kadar önemlidir. Almanya'nın yürüttüğü bu politikadan bir an önce vazgeçerek akıl tutulmasından kurtulmasını temenni ediyoruz. Aksi takdirde iki ülke ilişkilerini zor günler beklemektedir.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği Başkanı İsmail Gülle:
TALİHSİZ VE ZAMANSIZ
Son derece zamansız, talihsiz bir açıklama. Merkel’in bu tavrını seçim öncesi yanlış bir çıkış olarak değerlendiriyoruz. Kendisinin Alman işadamları veya AB’deki diğer işadamları adına konuştuğunu hiç sanmıyorum. Türkiye siyasetle ticareti birbirine karıştırmadı bugüne kadar. AB’nin de benzer bir tavır sergileyeceğini umut ediyoruz. Gümrük Birliği Anlaşması güncellenmezse 20 yıllık ticaret geriye gider. Zira Türkiye’nin ihracatının yüzde 50’sini yaptığı AB ülkeleriyle olumsuz bir gelişmeden hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Türkiye zarar görür.
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Yaşar Doğan:
İKİ TARAFDA KAZANACAK
Gümrük Birliği anlaşmasını güncellenmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Mevcut anlaşmada Avrupa Birliği ülkelerinin imzaladığı her serbest ticaret anlaşmasına Türkiye tek taraflı olarak katkı yapmıştır ancak bu tek taraflı süreç; Türkiye dış ticaretinin açık vermesinin sebeplerinden biri olmuştur. Gümrük Birliği’nin Türkiye ekonomisine katkısı olmakla birlikte, anlaşmada yer alan bazı maddeler nedeniyle oluşan haksız rekabeti ortadan kaldırmak en doğru karar olacaktır. Böylece iki tarafın iş dünyası da kazanacaktır.