Hilal YILDIRIM
Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel ve gazeteci Ahmet Şık’ın aralarında bulunduğu 2'si firari, 12'si tutuklu toplam 19 sanıklı davanın görülmesine dün başlandı.
İstanbul 27. Ağır Ceza mahkemesinde görülen duruşmada Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, gazeteci Ahmet Şık, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanıkla beraber 19 sanık hazır bulundu. 1 numaralı firari sanık Can Dündar ise duruşmaya gelmedi. Duruşmaya ayrıca CHP milletvekilleri Umut oran, Veli Ağbaba, Oğuz Kaan Salıcı, İlhan Cihaner ve uluslararası gazeteci örgütleri izledi.
Mal varlığı soruldu
Duruşmanın başlamasının ardından sanıkların kimlik tespitleri yapıldı. Ahmet Şık kimlik tespitinde mal varlığı sorusuna “Gurur duyduğum bir kızım var. Tek dikili ağacım kızım” cevabını verdi. Kimlik tespitlerinin arından Kadri Gürsel’in savunmasına geçildi. Gürsel savunmasında, Bylock kullanıcısı 102 kişi ile iletişim kaydı bulunduğu iddiasının asılsız olduğunu belirterek, “Suçlama dayanaktan yoksundur. Bu kişilerin Bylock kullanıcısı olduğunu bilmem mümkün değildir” dedi.
İngiliz medyasından algı operasyonu
İngiliz medyası Cumhuriyet gazetesi davasının ilk duruşmasına geniş yer ayırdı. Guardian, Cumhuriyet gazetesinin 17 çalışanının ve yöneticisinin yargılanmasını "Türkiye'nin basına saldırısı" olarak nitelendirdi. Başlığında bu ifadenin yer aldığı haberde, Cumhuriyet'in Türkiye'deki son muhalif gazetelerden biri olduğu ileri sürüldü. Daily Telegraph da Cumhuriyet Gazetesi Yazı işleri Müdürü Bülent Özdoğan’ın “Hükümet Türkiye'de bu tip bir muhalif medya görmek istemiyor" sözlerine yer verdi.
Akın Atalay, herkesi çuvala soktu Manipülasyona devam etti
Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay gazeteye yönelik soruşturmanın bir hukuk cinayeti olduğunu öne sürerek, bunun gazetenin şahsında bütün gazete ve gazetecilere yönelik bir tehdit ve saldırı olduğunu savundu. Bu yargılamanın amaçlarından birinin Cumhuriyet'i ele geçirmek veya susturmak olduğunu savunan Atalay, davanın soruşturmasını başlatan savcının da FETÖ soruşturması kapsamında yargılandığını ifade etti.