MELİK YİĞİTEL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk'taki Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi sonrası gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
SİLAHLARIN TESLİMİ TAKİPTE
"Terörsüz Türkiye'nin nihai hedefi bellidir; silahları gömmek. Örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği ile ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde ise birlik ve beraberliğimizi güçlendiren adımlarla terörün tamamen Türkiye gündeminden çıkışı sağlanacaktır. Annelerin, babaların yüreklerine su serpilecektir. Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye'nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir."
MİLLETSİZ ZAFER Mİ OLUR?
"Milletin içinde olmadığı bir zafer düşünülebilir mi? Terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar sadece devlet politikalarıyla olmadı; milletimizin kararlılığı ve dayanışmasıyla da oldu. Bu mücadelenin neticesi bizi Terörsüz Türkiye'yi inşa sürecine getirdi. Dolayısıyla bu sonuç, milletin tamamının başarısıdır. Bu başarıda hiçbir ayrıma, hiçbir istisnaya yer yoktur. Başarımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terör örgütüne karşı devletinin yanında yer alan bölge insanımızın payı vardır. Karadeniz'e teröristlerin girmesine engel olan insanımızın payı vardır. Bazı dönemler hemen her gün şehit cenazelerinin kalktığı İç Anadolu insanımızın payı vardır. Ekonomiye katkısıyla savunma sanayimizin gelişmesini sağlayan Marmara'nın, Ege'nin, Akdeniz'in payı vardır."
TERÖR PRANGASINI KIRDIK
"Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden terörsüz Türkiye'ye kavuşacağız. Bakın, terör belası yıllarca bu ülkenin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Hızımızı azaltan, ayaklarımızı bağlayan zincirleri kırmaya başladık. Şunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bütünüyle bu bölgede ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Benim Doğu'daki, Güneydoğu'daki halkımın yaşamı çok daha farklı bir hale gelecek. Hem ticari hayat canlanacak hem de benim vatandaşım caddelerde, sokaklarda nefes alacak. Yaylalar canlanacak, ayağa kalkacak. Ülkemin dört bir yanında da artık huzur, tam anlamıyla hissedilecek. Şimdi birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek."
CEVABI BÖLGE HALKI VERDİ
(Özgür Özel'in Lozan vurgusu): "Hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar. Bu gelişmeler karşısında Doğu ve Güneydoğu'daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da zaten Diyarbakır'da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız milletimizdir, bölgedeki kardeşlerimizdir. Bizim ne dediğimiz, neyi desteklediğimiz, neyi öncelediğimizi de milletimiz çok iyi bilir. Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın, devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir."
PAKİSTAN'A 'YANINIZDAYIZ' DEDİK
"Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeleri yaptık. Ne yapabiliriz? Size nasıl yardımcı olabiliriz? Bunları konuşarak planladık, adımlarımızı attık. Belli bir yere de iş geldi. Sonunda barıştılar, sükûnet sağlandı. Uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Bir barış istiyoruz, taraflardan talep gelmesi halinde tabii ki üzerimize düşeni yaparız."
GAZZE'NİN KAYBEDECEK ZAMANI YOK
"Çoluk çocuk, kadın, erkek Gazzelilerin ellerinde tencere, tava ile nasıl yemek sırasına girdiklerini görüyorsunuz. Orada adeta açlığa mahkûm edilen bir millet var ve bunlara yönelik neler yapıldığını görüyoruz, görüyorsunuz. Sağ olsun Kızılay'ımız orada çok ciddi bir görev icra ediyor, o fakir fukaranın, aç açıkta kalmış olanların imdadına yetişmenin gayretinde. Kurban Bayramı ile birlikte de yine inşallah bölgeye gerek et olarak, gerek kurban olarak yardımlarımızı ulaştıracağız. Gazze'nin bir gün bile kaybedecek zamanı yok. Bunu her platformda dile getiriyoruz, görüştüğümüz her lidere, her muhatabımıza bunu anlatıyoruz. Gazze'deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı. Bölgede kalıcı barışın yolu iki devletli çözümden geçer, İsrail vatandaşlarının güvenliğini, her gün onlarca Gazzeli çocuğu, kadını, masumu katlederek sağlayamaz."
ARABULUCULUKTA KARARLIYIZ
(Ukrayna-Rusya zirvesi) "Biz tarafların hepsine çağrımızı yaptık. İstanbul'da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz 24 Şubat 2022'de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli. Biz başından beri savaşın sona ermesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bu zirve de gayretlerimizin nihayetinde barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandı. Sadece savaş bitsin" demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Bu görüşmelerden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve müzakerelerin devam etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz.
AB'NİN GÜVENLİĞİ İÇİN ROLÜMÜZ KRİTİK
"Tiran zirvesinde de Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolünün altını çizdim. Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Savunma Sanayii alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldığımız bugünlerde, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğindeki vazgeçilmez rolünü ifade ettim. Tüm bu alanlarda daha derin işbirliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa'nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak ve rekabet gücü her anlamda çok daha azalacaktır."
ABD İLE ORTAKLIK HAYATİ ÖNEME SAHİP
(ABD yaptırımları) "CAATSA'da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ve yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ı kabulümüzde bunları görüştük, konuştuk. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini de çok daha süratli aşacağız. Stratejik ortaklığımızın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılması, en büyük beklentimiz. (ABD'nin füze satışına onayı) Bu yönde atılan her olumlu adım bizim için kıymetli. Devamının geleceğine de inanıyorum. Dostum Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk. Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarlarımız var. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip. Bu doğrultuda, yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretindeyiz."