''Büyük Türkiye ideali için sorumluluklarımız büyük''

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılı, aslında Türkiye'nin önüne koyduğu büyük hedeflerin var olduğu bir yüzyıldır. Türkiye'de sağlam bir toplumsal yapının kurulması, güçlü bir ekonominin tesis edilmesi, uluslararası alanda sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin kurulması ve her alanda dünyada rekabet edebilen 'Büyük Türkiye' idealinin gerçekleştirilmesi için yasama organı olarak da Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak hepimizin üzerine büyük sorumluluklar düşüyor” dedi.

AA

TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.

Kurtulmuş, açılışta yaptığı konuşmada, 28. Yasama Dönemi'nin hayırlı olmasını diledi.

"147 yıllık bir meclis geleneğine sahip olan bir milletiz. TBMM olarak 100. yılını idrak eden bir meclisiz. Bu anlamda önemli bir meclis geleneğini, önemli bir tecrübeyi barındıran bir kültürün parçası olarak buradayız." ifadelerini kullanan Kurtulmuş, "Ümit ediyorum ki bu kültürü daha da genişleterek, demokrasimizi daha da kuvvetli hale getirerek yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

TBMM'nin iki önemli özelliğine işaret eden Kurtulmuş, bu meclisin hem kurucu hem de devleti kuran bir meclis olduğunu söyledi.

Kurucu meclisin, Türkiye'de devleti kuran bir meclis olarak tarihe geçtiğini anlatan Kurtulmuş, "Devleti kuran meclisin bütün şahsiyetlerinin şöyle bir özelliği vardır: Her birisi, toplumun farklı kesimlerinden gelen, farklı kesimlerini temsil eden, her birisi ayrı bir kanaat önderi pozisyonunda olan ama hepsi de milli mücadelenin kahramanları olarak andığımız çok değerli şahsiyetlerdir. Bir kez daha kurucu Meclisimizin Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen Gazi Meclisimizi kurucu Meclis olarak tarihe geçiren Birinci Meclis'in bütün üyelerini rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum." diye konuştu.

Kurtulmuş, Birinci Meclis'in fotoğraflarına bakıldığında farklı flamalar, farklı bayraklar olduğunu, bunlardan bir tanesinin de Meclis Başkanlık Divanı'nın giriş kapısında güzel bir levha olarak durduğunu söyledi.

Arapça "Onların işleri kendi aralarında istişare iledir" yazılı levhaya dikkati çeken Kurtulmuş, Başkanlık Divanı'nın arkasında yazan "Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir" sözü gibi bu ilkenin de Birinci Meclis'e ruh veren, Birinci Meclis'in karşılıklı diyalogla ve iyi niyet zemininde hem milletin yeniden ayağa kalkmasını hem cumhuriyetin kurulmasını sağlayan en önemli ilkelerden biri olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Ümit ederim ki 28. Dönem'deki TBMM de Birinci Meclis'in bu ruhuna sahip çıkacak, işlerini en güzel şekilde istişare eden, karşılıklı müzakere ederek ama asla bir tartışma, çatışma ortamına dönüştürmeden işlerini gerçekleştirecektir." ifadelerini kullandı.

Namık Kemal'in "Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar" sözüne atıfta bulunan Kurtulmuş, "Yani hakikatin kıvılcımları, fikirlerin tartışmasından ortaya çıkar. Bu meclisin hakikatin kıvılcımlarını çakacak, oluşturacak ve karşılıklı olarak müzakerelerle en hayırlı sonuçları ortaya çıkarak bir meclis olmasını canı yürekten temenni ediyorum." dedi.

Bu Meclisin "Gazi Meclis" olma gibi ikinci bir temel özelliği olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesini hatırlattı.

Darbe ile birlikte Türkiye'nin bir işgal teşebbüsü ile karşı karşıya kaldığı o gecede milletin ruhuna, Birinci Meclis'in ruhuna ve demokrasiye sahip çıkarak Meclis'e gelen her partiden milletvekilini şükranla hatırladıklarını ifade eden Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesinin Türkiye demokrasisinin önemli gecelerinden birisi olduğunu vurguladı.

Bu Meclisin demokrasiye sahip çıkarak "Gazi" unvanını alan önemli bir Meclis olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bu iki temel özelliğimize asla zarar vermedik. Hem fikirlerimizi en güçlü şekilde tartışacak ama asla ve asla karşımızdakini bir şekilde kenara koymadan onu ötekileştirmeden yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

Kurtulmuş, milletin de Meclisten beklentilerinin olduğunu belirterek, 5 beklentiyi şöyle sıraladı:

"Öncelikle, Meclisin ve milletvekillerinin itibarının yükselmesi, yükseltilmesi, milletimizin en temel beklentisidir. Meclisin ve milletvekillerinin itibarının yükseltilmesi, gözümüzün bebeği gibi korumamız gereken temel hedeflerimizden birisi olmalıdır. Bunu öncelikle gerçekleştirecek olan buradaki 600 milletvekili arkadaşımızdır. İnsan aslında sözleriyle ve hareketleriyle insandır. Her birimiz bu anlamda sözlerimize, hareketlerimize dikkat ederek ve milletin bize vermiş olduğu vekalet sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirerek milletvekilliğinin itibarını artırmak durumundayız. Milletvekilliğinin itibarının artması aynı zamanda Türkiye'de siyasetin seviyesinin de yükselmesi demektir. Siyasetin de itibarının artması demektir. Bu beklentiye asla uzak davranmadan, her birimizin, milletvekillerimizin ve Meclisimizin itibarını yükseltecek şekilde sözlerimize ve hareketlerimize dikkat ederek Meclis faaliyetlerini sürdüreceğimizden eminim.

İkinci temel beklenti ise Meclisin sağlıklı ve etkin bir çalışma dönemi geçirmesidir. Bu anlamda Meclisin komisyonları ile alt komisyonları ile bütün ilgili kurum ve kurullarıyla en güçlü, sağlıklı bir şekilde çalışması ve etkin bir zaman planlaması yaparak, grup başkanlarının, grup başkanvekillerinin de üzerine bir sorumluluk olarak zaman planlaması yaparak Meclisin gündemini sağlıklı bir şekilde yürütmek durumundayız.

Üçüncü temel beklenti ise yasama kalitesinin artırılmasıdır. Bunun için diyalog içerisinde olacağız. Neler gerekiyorsa bunları hep beraber yerine getirmek için hep beraber mücadele edeceğiz.

Dördüncü beklenti, zaman zaman bir araya geldiğimizde konuştuğumuz Meclisin daha iyi işlemesi ve işletilmesi, güçlü bir sürecin işletilmesi için Meclis içtüzüğünde gerekli düzenlemelerin yapılması ve hatta yeni bir Meclis içtüzüğü çalışmalarının süratle başlatılması gerekir.

Beşinci mesele olarak önümüze koyacağımız konulardan biri de yeni, çağdaş, katılımcı, kapsayıcı milli bir anayasanın bu Meclis tarafından gerçekleştirilmesidir. Bu beş temel hedef, beklenti noktasında karşılıklı istişarelerle, müzakerelerle güçlü bir şekilde çalışma takvimimizi belirleyerek yolumuza devam edebilirsek, milletimizin bize vermiş olduğu vekaleti en güzel şekilde yerine getirmiş ve en güçlü şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisimizin faaliyetlerini ileriye taşımış oluruz. TBMM 28. Yasama Dönemi'nin ilk yılında üstün başarılar, milletin beklentilerini gerçekleştirebilecek imkan ve fırsata sahip olmamızı temenni ediyorum."