"Karaoğlan" lakaplı eski Başbakan Bülent Ecevit, vefatının 15'nci yılında anılıyor. Bülent Ecevit fotoğrafları ve sözleri paylaşım yapmak isteyen vatandaşlar tarafından yoğun olarak araştırılıyor. 5 Kasım 2006'da yaşama veda eden eski Başbakan Bülent Ecevit, siyaset hayatında inişleri ve çıkışlarıyla 50 yıl geçirdi. İşte Bülent Ecevit'in hayatı, fotoğrafları ve sözleri...
Bülent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra 5 Kasım 2006 pazar günü Türkiye saatiyle 22:40'ta dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu 81 yaşında vefat etti.
Siyasi yaşamında beş kez başbakanlık görevinde bulunan Bülent Ecevit, 1925'te İstanbul'da doğdu. Babası Prof. Dr. Fahri Ecevit, 1943-50 arasında Kastamonu milletvekilliği yaptı. Annesi Nazlı Ecevit ise ressamdı.
Bülent Ecevit, İstanbul Amerikan Kolejinden arkadaşı Rahşan Aral ile 1946'da evlendi.
Ankara'da 1944'te Basın-Yayın Genel Müdürlüğüne İngilizce çevirmeni olarak giren Ecevit, 1946'dan 1950'ye kadar Londra'da Türk Basın Ataşeliğinde görev yaptı.
1950 ile 1960 arasında Ulus gazetesinde, Ulus'un kapatıldığı yıllarda ise Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalışan Ecevit, 1954 sonu ile 1955 başlarında ABD'de Kuzey Carolina'da yayımlanan Winston-Salem gazetesinde konuk gazeteci olarak görev yaptı. 1965'te Milliyet gazetesinde günlük yazılar yazmaya başlayan Bülent Ecevit, 1972'de aylık Özgür İnsan, 1981'de haftalık Arayış, 1988'de aylık Güvercin dergilerini çıkarttı.
Bülent Ecevit'in Ulus gazetesindeyken ilgi duymaya başladığı siyasete adım atması ise 1954'te oldu. Ecevit, 1954 yılında CHP'nin Çankaya Ocağı'na kaydolarak yarım asır sürecek siyasi yaşamına başladı.
1957-1980 arasında önce Ankara, sonra Zonguldak'tan CHP milletvekili olan Ecevit, 1960-1961'de Kurucu Meclis üyeliği yaptı.
Bülent Ecevit, 1961-1965 arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükümetlerde Çalışma Bakanı görevinde bulundu. Ecevit, bu dönemde toplu sözleşme ve grev haklarının yasalaşması, sendikal özgürlüğün sağlanması ve sosyal güvenlik konularında önemli kararlara imza attı.
CHP'nin en üst organı olan Parti Meclisine (PM) 1959'da giren Ecevit, 1966'da CHP'de başlayan "Demokratik Sol Hareket"le birlikte, Genel Sekreterliğe seçildi. 1971'de ise partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı. İsmet İnönü'nün 12 Mart Muhtırası'na karşı tavrı, Ecevit'i bu davranışa itti. Ecevit, istifa ettikten sonraki dönemde CHP'nin "değişmez" genel başkanı gibi görülen İsmet İnönü'ye karşı çalışma yürüttü.
Bizim iki gücümüz var: Hak ve Halk
Ben sadece görevimi yaptım. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz.
Toprak işleyenin, su kullananın.
Laiklik ilkesi cumhuriyetin aşil topuğudur.
Bir söz ne seçim kazandırır ne seçim kaybettirir ama bir sözden dönmek partiye çok şey kaybettirir.
Eğer halk çoğunluğu bunun ne demek olduğunu anlamıyorsa, yapılacak şey, "Halk anlamaz" deyip susmak değil, halka bunu anlatmaktır.