Bugün olsa yine tereddüt etmem! Ayaksız yaşanır vatansız yaşanmaz

FETÖ'cü hainlerin 15 Temmuz darbe kalkışmasına karşı çıkmak için köprüye koşan ve ayağından vurulan gazi Sabri Gündüz, o geceyi anlattı, "Köprüyü geçip darbecilerle karşı karşıya geldik, konuşmaya çalıştık ama işe yaramadı. Karşı şeritten birinin vurulduğunu gördüm. Onu almaya giderken önce beni sonra arkadaşımı vurdular. Ayağım paramparça oldu, atardamarım koptu, kemiğim parçalandı."

7 YILDA 49 AMELİYAT GEÇİRDİM

" Benim için çok zorlu bir süreçti, 7 yılda 49 ameliyat geçirdim, ayağımı kaybettim ancak milletimiz için karanlığın aydınlığa ulaştığı bir geceydi. O gece sokakta olup devleti savunabilmek en büyük gurur. Karşımızdaki insanların ağır silahları, tankları, helikopterleri vardı. Biz çıplak ellerimizle bu zulmü durdurduk. Bunu dünyada yapabilecek tek millet Türklerdir. Hastanede 'ayağını kesebiliriz' dediklerinde, 'ayaksız yaşanabilir ama vatansız yaşanamaz, vatan sağ olsun' dedim. Bu can bu vatana feda olsun, bugün olsa hiç tereddüt etmeden canımı ortaya koymaya hazırım."

BİZE EN BÜYÜK NİŞANI TAKTI

FETÖ'nün suikast timi tarafından, Marmaris'te şehit edilen polis memuru Cengiz Eker'in babası, "15 Temmuz'un zafere ulaşması acımızı hafifletiyor" dedi.

15 Temmuz'daki kanlı gecede FETÖ'nün suikast timiyle girilen çatışmada şehit düşen Nedip Cengiz Eker'in ailesi oğullarının şehit düştüğü Marmaris'e yerleşti. Baba Nihat Eker, "Türk milletinin tarihin hiçbir döneminde vatanını, milletini ve toprağını vermedi, mahşere kadar da vermeyecek" diye konuştu. O gece Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otelde görevli olan oğlu ve bir arkadaşının hainler tarafından şehit edildiğini hatırlatan baba Eker, "Vatan sağ olsun, milletimiz sağ olsun, bize en büyük nişanı taktı. Ne mutlu bize ki millet olarak birlik ve beraberliği bozmadık. Bundan sonra da bozmayacağız." dedi. Eker şunları söyledi, "Keşke oğlumun yerine ben orada olsaydım da şehadete ben ereydim, Onlar demokrasinin en büyük şehitleridir. Allah onlardan razı olsun. Ülkemizi teslim etmediler."

ÇANAKKALE RUHU YAŞANDI

"Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemiz daha da kalkınarak yükselecek. Çanakkale ruhu içinde insanlarımız, Kıbrıs'ta olduğu gibi 15 Temmuz'da da aynı hareketi gösterdi. Evlatlarımıza tarihi öğreteceğiz. Allah razı olsun ki devletimden 15 Temmuz'da çok güzel etkinlikler yapıyor. Hainlere karşı elde edilen zafer, bu ülkemde yetişen bütün milletime işleniyor. Bir daha da bu bayrağın altında böyle hain bir darbeyle karşılaşmamayı umut ediyorum."

KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYOR

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Marmaris'te Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast teşebbüsünde bulunan hainlerden 36'sı darbe girişiminden 17 gün sonra yakalandı ve 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırıldı. Suikast timinde yer alan FETÖ'cü eski yüzbaşı Burak Karatepe ise kaçtı. Karatepe, halen terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alıyor.

KURŞUN İZİNİ MADALYA GİBİ TAŞIYOR

Darbe girişimi sırasında 14 yaşında olmasına rağmen Saraçhane'de cuntacılara göğüs geren Adviyye Gül İsmailoğlu, kurşunun sırtında bıraktığı izi 'madalya' gibi taşıyor. İsmailoğlu, "G3 mermisi sol kolumdan girmiş, kürek kemiğimi kırmış, ciğerlerime de hasar vermiş. Sırtımda hilal şeklinde bir yara izim var. Onu çok seviyorum. Hep diyorum benim iki madalyam var. Biri Cumhurbaşkanımızın taktığı göğsümdeki madalyam, birisi de sırtımda taşıdığım madalya" diye konuştu.

ACI-GURUR BİR ARADA

Darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit olan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'ın ailesi, acıyı ve gururu bir arada yaşıyor. Düzce'de oturan baba Ramazan Baysan, "Oğlum aklımdan çıkmıyor, evlat yitirmenin acısını ancak evladını kaybeden bilir" dedi. Baba Baysan, "İnsanın kendi ülkesinde, korumaya çalıştığı yurdunda böyle ihanete uğraması yenilir yutulur bir durum değil" diye konuştu. Hainlerin en ağır cezaları almasını isteyen Baysan, "Oğlumun yapacağı yanlış beni çok üzerdi, ihanette olsaydı ben de onunla ölürdüm" dedi. İçinde yanan evlat ateşinin hiç sönmediğini ifade eden anne Hanife Baysan da, acı ve gururu bir arada yaşadıklarını söyledi.

FETÖ'CÜLERİN SEVKIYATINI ENGELLEDİ

Darbe girişiminde 580 askerin Denizli'den Ankara'ya sevk edilmesini engellemek için Çardak Havalimanı önünde askeri aracın anahtarını almayı başaran 2 çocuk annesi Elif Dağdelen Sarı, şehirlerarası otobüs firmasında şoför olarak çalışmaya başladı. Sarı, o geceyi ise, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla sokağa çıktık ve askerlerin Ankara'ya sevkıyatını engelledik" sözleriyle anlattı.

ÜÇ EVLADIM DA VATANIMA FEDA OLSUN

Atatürk Havalimanı'nda şehit düşen 16 yaşındaki Mahir Ayabak'ın ailesi, oğullarının şehitlik mertebesine eriştiği o geceyi gururla yad ediyor. Anne Muhteber Ayabak, "Allah kimseyi vatansız koymasın. Onu kayıp olarak görmüyorum. Bu vatana bir evlat verdim. Üç tane evladım var gerekirse onları da feda ederim" şeklinde konuştu.

VÜCUDUNDA İKİ KURŞUNLA YAŞIYOR

Darbe gecesi İstanbul'da yaralanıp gazi olan Tarık Solak, o gece insanların dirayetinin ülkeyi çok büyük felaketten kurtardığını söyledi. Yaşananları gençlere aktarmak için Türkiye'yi gezdiğini söyleyen Solak, "Mermi karaciğerimde kaldı. Vücudumda 2 tane kurşun var, onlarla yaşıyorum, ömür boyu da onlarla yaşayacağım. Canımızı hiçe saydık. Bu kurşunlar bir madalya aslında" dedi.

BABASIZ OLUR VATANSIZ OLMAZ

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaralıları taşırken şehit düşen Köksal Karmil'in oğlu Ahmet Karmil, gönüllü olarak 3 yıldır Arama Kurtarma Birimi'nde görev yapıyor. Babasının 99 depreminde kendisinin de 6 Şubat depremlerinde arama kurtarma çalışmalarına katıldığını hatırlatan Karmil, "Babam bize vatanı, milleti sevmeyi öğretti. Bir insan babasız büyür ama vatansız büyümez" dedi.