Bu kararlar ilk defa alındı

Başkan Erdoğan, İslam ülkeleri ve Arap Birliği'nin ortak toplantısı ve alınan kararların ‘ilk'liğine dikkati çekerek, tarihi önemine işaret etti.

Melik Yiğitel

Başkan Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Riyad Zirvesi ile artık kınamadan eylem safhasına geçtiğini belirterek, "Bugüne kadar hiç söylenmemiş, İsrailli yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, yardımlar için ablukayı kırma ifadeleri metne girdi" dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nin yapıldığı Suudi Arabistan'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.

TARİF EDİLEMEZ ZULÜM

İSRAİL SALDIRILARI: 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ni hamdolsun başarıyla tamamladık. On yıllardır işgal ve baskı altında var olma mücadelesi veren Filistin'de tam 36 gündür tarifi imkansız bir zulüm yaşanıyor. Gazze'de masum siviller, ayrım göz etmeyen ağır bombardıman altında hayatlarını kaybediyor, kendi topraklarında ayrıca göçe zorlanıyor. Bütün dünyanın gözleri önünde savaş suçu işliyor.

FİLİSTİN'İN SESİYİM

İNSANİ YARDIM: Batı ülkeleri, yaşanan tüm vahşeti sadece tribünden seyrediyor. Bütün bunlar karşısında vicdan sahibi olanların, sessiz kalması mümkün değil. Bu anlayışla ilk günden beri Gazze'deki katliamı dünyaya duyurma, Filistin davasının sesi olma gayretinde oldum. Şimdiye kadar 10 uçak dolusu, yaklaşık 230 ton insani yardım malzemesini, Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a gönderdik. 660 ton yardım yüklü gemimiz de yolda.

ARTIK FARKLI AŞAMADAYIZ

İİT ORTAK BİLDİRİSİ: Bugüne kadar hiç söylenmemiş, İsrailli yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, yardımlar için ablukayı kırma ifadeleri metne girdi. İİT'nin geleneğinde genelde kınamak vardır. Bizim kafamız ne yapılması gerektiği konusunda netti ve isteklerimizi kabul ettirdik. Ülkelerin sonuç bildirgesi için hazırlıkları vardı. İcra ile ilgili bütün teklifler bizden geldi. Gerçekten çok fazla eylem noktası içeren, bugüne kadar hiç söylenmemiş, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, hatta jeostrateji üreten bir metin var burada. İlk defa İsrail'in nükleer silahlarından hareketle bölgede "Nükleer Silahlardan Arındırılma Konferansı"nı teklif ediyoruz. Yani olayın hem taktik kısmı var hem stratejik kısmı var. İkisi iyi bağlandı birbirine.

ABLUKA KIRILACAK: Yardımların nasıl götürüleceği konusunda daha da ileriye gidildi, "ablukayı kırma" diye bir ifade konuldu mesela. Diplomatik tanımlamanın önüne çok giderek eyleme yönelik bir tanımlanma getirildi. Üye ülkeler ilk önce bize, "Ya bunların bir kısmı yapılmazsa niye yazıyoruz biz" dediler. Biz de hep şunu söyledik: "Ortaya söylemin çıkması lazım ki arkasından eylem gelsin. Bir şey yapmak isteyen bir ülke olursa, bu metnin referans noktası olması lazım. Daha da önemlisi, Batı şunu görsün, Filistin'den dolayı onlarla bizim aramızdaki mesafe giderek açılıyor ve bu da onun göstergesi." Bu argümanlar üzerine bu ağır maddeleri kabul ettiler. İranlıların bir atasözü vardır "Oturdular, konuştular, dağıldılar" diye. Şimdi oturulup, konuşulup, dağılınan bir zeminde oluşan bir bildiri olmadı. Tam aksine, eyleme geçirilmesi gereken başlıklar var. Hele hele o işgalci yerleşimcilerle ilgili, onları terörist olarak ilan etmek ki, ablukayı kırma, yarma hareketi ve nükleer silahlardan arındırma meselesi çok çok önemli. İİT ve Arap Ligi'nin tarihinde ilk kez böyle bir toplantı gerçekleşti.

ADİL BARIŞ MESAJI: Bizim çabamız insan hayatını korumak, barışı sağlamak, savaşları sonlandırmak ve masumların gözyaşlarını silmek içindir. Bizim durduğumuz yerin kıymetini anlayabilecek herkese kapımız açıktır. Sorunun çözümü için en uygulanabilir önerileri sunan ülke Türkiye. Bölgedeki krizlerin, sorunların çözümü için kilit ülke Türkiye. Coğrafyamızdaki tüm ülkelerle görüşebilen, çatışan, savaşan tarafları aynı masada toplayabilen tek ülke Türkiye. Diğer yandan bu savaş, hilal-haçlı savaşına dönmeyecek. Çünkü bu savaş hak ile batılın savaşı haline gelmiştir. Nihayetinde Filistinliler ve tüm mazlumlar kazanacaktır. Adil bir barışın kaybedeni olmaz, barış konferansında da böyle bir neticeyi alabiliriz.

TEK VÜCUT OLMALIYIZ

BM ARTIK İŞLEVSİZ: Uluslararası toplumun yaşanan katliamlar karşısında artık icraat üretmesi gerekiyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin bir kez daha işlevsiz kaldığını görüyoruz. Sıfırdan başlayacak bir adımı kabul ettirmemiz lazım. BM daimi üyelik ve veto sistemi değiştirilmeli. BM'nin yaptırım gücü olan, işlevsel hatta caydırıcı bir yapı kazanması şarttır. İslam dünyasının tek vücut, tek ses olması şarttır. Kuruluş nedeni Filistin davası olan İİT'ye büyük sorumluluklar düşüyor. Filistin meselesi çözülmeden normalleşme adımlarının akim kalacağını ifade ettim.

SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ

GARANTÖRLÜK TEKLİFİ: Türkiye olarak varılacak bir çözümün uygulanması aşamasında, garantör sıfatıyla sorumluluk almaya hazır olduğumuzu tekrar dile getirdik. İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki dostlarımızla koordinasyon halinde, daha fazla kanın akmaması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Zirvede alınan kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye olarak bu sürecin takipçisi olacağız.

DİPLOMASİ TRAFİĞİ: Şu anda BM'de yapılan oylamada Filistin'in yanında duran 121 ülke bizim için önemli. Burada 40 ülkenin malum çekimser oyu, 14 de karşı oy var. Karşı olanların başını da ABD çekiyor. Fakat biz "bu 121 ülkeye acaba 40 çekimser ülkeden ne kadar daha ilave edebiliriz?" meselesine odaklandık. Onlarla bir telefon diplomasisi veyahut da görüşme söz konusu olabilir. 15 Kasım'da, eşimin, lider eşleri ile toplantısı var. 17 Kasım'da bizim bir Almanya ziyaretimiz var. 21 Kasım'da da inşallah bizim bir Cezayir ziyaretimiz olacak.

HAMAS TERÖRİST DEĞİL

AB'YE TEPKİ: Hamas'la ilgili AB, aynen İsrail gibi düşünüyor. Ama biz onlar gibi düşünmedik. Çünkü ben Hamas'a Filistin'deki seçimlerin galibi bir siyasi parti olarak bakıyorum. Oradaki seçimi kazanan bir Hamas var, o zaman bir siyasi parti. Şimdi ise bizi öyle bir yere getirmek istiyorlar ki "Hamas bir terör örgütüdür" diyelim istiyorlar. Hayır arkadaş terör örgütü değildir. Tam aksine vatanları için savaşan insanlardır. Aramızdaki bakış açısı bu kadar farklı. Çocuğunun cesedini öperek mezara götüren anneleri gördük. Ya bunlar sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu?

İSRAİL BEBEK KATİLİDİR

VİCDANLARA ÇAĞRI: İsrail, son Gazze saldırılarıyla uluslararası kamuoyunun desteğini yitirmiştir. Ülke yönetimleri emperyalist çıkarları doğrultusunda İsrail yönetimiyle kucaklaşma yarışına girse de toplumların nezdinde İsrail artık bebek katili bir ülkedir. Attığımız adımlara dikkat etmeliyiz, kesinlikle yani tükürdüğümüzü yalamamak gerekir. Vicdanlara sesleniyoruz. Markajımızı devam ettireceğiz. Adam adama markaj, alan markajı yapacağız. Bir olur, iri olur ve diri olursak bölgemizdeki ateşler bir bir söner. Bölgemiz, on binlerce kilometre öteden gelerek burada güç devşirmek isteyen ülkelerden bir an önce kurtulmalı.

BİDEN'I ARAMAM ŞIK OLMAZ

ABD'Yİ BASKILAMALIYIZ: ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken daha yeni buradaydı. Herhalde bizi bundan sonra Biden ağırlar. Benim Biden'ı aramam şık olmaz. Bu coğrafyada Türkiye'ye rağmen bir girişimde bulunmak mümkün değil. Gazze bir defa Filistin halkının toprağıdır. Amerika'nın bu kabullenmesi lazım. Eğer Gazze Filistin halkının değil de kalkıp hayır bu işgalci yerleşimcilerin veya İsrail'in toprağıdır diye bir yaklaşım Biden'da varsa, zaten anlaşmamız mümkün değil. Amerika'yı bizim baskı altına almamız lazım.

28 KASIM'DA REİSİ GELİYOR

İRAN'LA TEMAS: Ayın 28'inde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bize geliyor. İran ile ortak adım atılmaması için hiçbir sebep yok. Tüm mesele bu ortak adımları atarken, öyle adımlar atalım ki, yani affınıza sığınıyorum hem nalına hem mıhına olmasın. Eğer bunu başarabilirsek bu tabii çok çok isabetli olur. Akan kanın durması, sivil ölümlerinin son bulması için İran ya da başka devletlerle atılacak her adımı görüşmeye, harekete geçmeye hazırız.

AB'NİN TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ

AB'NİN TÜRKİYE RAPORU: Her meselede Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye bakışı ne yazık ki ters. Burada da yine o tersliği görüyoruz. Biz AB'nin bu tuzağına kesinlikle Türkiye olarak düşmeyiz, düşemeyiz. AB, İsrail'in katliamında insanlık onurunu acaba görebildi mi, buna saygısı oldu mu? Ben AB üyesi ülkelerden maalesef şu ana kadar bir tavır ortaya koyabilen göremedim. AB'deki yaklaşım tarzı, ne yazık ki bizim yaklaşım tarzıyla örtüşmüyor.

AYM İÇİN DEĞİŞİM MESAJI

YARGIDAKİ TARTIŞMA: Bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bireysel başvurunun dayandığı kapı Yine Anayasa Mahkemesi (AYM) olacak. Önce AYM'nin buna hazır hale gelmesi lazım. İşin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı. İki yargı kurumunun başkanlarıyla gerekirse görüşürüm. Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. AYM Başkanı'yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil.

Başkan Erdoğan, eski Devlet Bakanlarından Hasan Aksay'ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti.