BÜLENT ŞANLIKAN
İngiltere, tüm Avrupa’da etkisini artıran koronavirüse karşı sıradışı bir yöntem uygulamaya hazırlandığını açıkladı. Başbakan Boris Johnson’ın sağlık danışmanlarından Prof. Graham Medley, ‘sürü bağışıklığı’yla virüsü yenebileceklerini belirtti. Medley şunları söyledi: “Bu virüs uzun bir süre bizimle olacak. Bir salgın hastalık yaşayacağız. Bu zamanla salgın olmayan hastalık haline gelecek. Daha önce ortaya çıkmış ve hep varolan ama farkında olmadığımız koronavirüs çeşitlerine bu da katılacak. Burada ‘sürü bağışıklığı’ dediğimiz durumu yaratmamız gerekiyor. Bu, nüfusun büyük bir çoğunluğunun enfeksiyona bağışıklık geliştirmesi demek. Aşının yokluğunda bunu yaratabilmenin tek yolu, nüfusun çoğunluğunun bu hastalığa yakalanmasıdır.”
500 BİN ÖLÜM
Ancak uzmanlar, hükümetin açıkladığı ‘makul en kötü senaryoya’ göre 66 milyonluk İngiltere nüfusunun yüzde 80’inin virüs kapmasına, ölüm oranı yüzde 1 bile olsa 500 binden fazla insanın hayatını kaybedeceğine dikkati çekti. “Britanya’nın virüse karşı stratejisi bir kumar” başlığını atan Financial Times gazetesi, İrlanda’nın okullarını, Danimarka’nın sınırını kapattığını ve Fransa’nın da toplu etkinlikleri yasakladığını hatırlattı. Gazete, İngiltere’nin buna benzer hiçbir önlem almadığına dikkati çekti.
MUTASYON FACİA OLUR
Eski DSÖ birim direktörü Anthony Costello da, İngiltere’nin uygulamayı amaçladığı sürü bağışıklığı yöntemini eleştirdi. Costello, koronavirüsün gribe yola açan virüs gibi kolay mutasyona uğrayabileceğini, böyle bir durumda da sürü bağışıklığının etkisini kaybedeceğini dile getirdi.
70 YAŞ ÜSTÜ 4 AY EVDEN ÇIKMASIN
Virüs nedeniyle 21 kişinin öldüğü İngiltere’de bazı oteller hastaneye dönüştürülecek. Hastanelere ve süpermarketler askerler koruyacak. Ülkede 70 yaş üstüne ‘4 ay evde kalın’ uyarısı yapıldı. Dışişleri Bakanlığı ABD’ye zorunlu olmadıkça seyahat etmeyin çağrısı yaptı.
NÜFUSUN BÜYÜK KESİMİNİ GÖZDEN ÇIKARIYORLAR
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, ‘sürü bağışıklığı’ önerisine şu sözlerle karşı çıktı: “Bahsedilen yöntemin adı ‘toplum bağışıklığı’dır. Zaten aşılama toplum bağışıklığını artırmak için yapılır. Hastalığı toplumda yüzde 95’in üzerine çıkararak bağışıklığı sağlamak demek toplumun bir kesimini de gözden çıkarmak anlamına gelir. Bu görüşe katılmıyorum. Toplumsal bağışıklığın uygulanması halinde göstereceği zararlara bakarsak, özellikle yaşlılarda ölümü artırır. Bir insanı riske etmek hem ahlaki hem de etik değildir. Bu nedenle bana göre uygun bir karar değil.”