IHA
Bolu'daki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin devam eden duruşmanın 10. gününde verilen ara kararın ardından yangında 8 aile ferdini kaybetmiş olan Avukat Yüksel Gültekin, "Bu belediyeyle, bu ailenin otelleri arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması lazım" dedi.
Bolu'daki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 10. gününde mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Heyet, 18 sanığın tutukluluk halinin devamına, daha önce ev hapsinde bulunan itfaiye eri İrfan Acar'ın tutuklanmasına, tutuklu sanıklardan aşçı yardımcısı Faysal Yaver'in ise adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Tutuksuz yargılanan İbrahim Polat, İsmail Karagöz, Yiğithan Burak Çetin ve Ali Ağaoğlu hakkında da 4 ay ev hapsi kararı verildi. Duruşma 22 Eylül'e ertelendi. Duruşma salonu çıkışında yangın faciasında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay ve faciada aynı aileden 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, açıklamalarda bulundu.
Yangın faciasında aynı aileden 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, "Bu elim faciada cinayet şebekesi tarafından 8 tane çocuğu şehit edilen bir babayım. 3 husus var. Öncelikle mahkeme heyetine ve savcılığa teşekkür etmek istiyorum. Heyetin burada sabırla yürüttüğü çalışmayı takdir ediyorum. Kolay değil, çok yoğun bir gündemle, Türkiye'nin gözünün üzerinde olduğu bir yargılamanın iç çerçevesini başarıyla yürüttüklerini düşünüyorum. Tabii biz burada savcının talep ettiği iki şahısla ilgili tutukluluk kararının verilmesini istiyoruz. Sayın Mahkeme şu an bu kararı değerlendirmedi ama ileriki aşamalarda değerlendireceğini tahmin ediyorum. İkinci olarak bir hususun altını çizmek istiyorum. Bu mesele, netice itibarıyla kamuoyunun sürekli şekilde canlı ve gündemde tutması gereken bir meseledir. Yalnızca 78 canımız için değil. Gerçekten yargılamayı seyreden arkadaşlar, burada organize bir kötülük ve organize bir cinayet şebekesi olduğunu çok açık bir şekilde görmüşlerdir" ifadelerine yer verdi.
Bolu Belediyesi'nin ihmalinin olduğunu dile getiren Yüksel Gültekin, "Bakın, burada bir çürümüşlük var. 13 Aralık'ta müracaat ediliyor deniyor ama sonra 13 Ocak'a çekiliyor. Kayıtlar sonradan düzeltiliyor. Bu aşamada denetime gidiliyor. Belediyenin inanılmaz bir ihmali söz konusu. On kriter üzerinden dokuzunun eksik olduğu tespit ediliyor. Yani neredeyse kibriti çaksanız alev alacak bir pozisyonda otel. Ama bundan sonraki devriye kim giriyor? Kimler karar veriyor? Basit bir itfaiye eri mi? O gün izinli olduğunu söyleyen itfaiye müdürü mü? 'Ben evraklara bakmam, şefim baksın' diyen belediye başkan yardımcısı mı? Ben bu meselede bu kişilerin karar verici olamayacağını düşünüyorum. Bu mesele kesinlikle savcılık tarafından derinleştirilmeli. Biz de derinleştireceğiz. Bu belediyeyle, bu ailenin otelleri arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması lazım. Belediye başkanı bu otelde konaklamış mıdır? Belediye organizasyonları burada yapılmış mıdır? Bu organizasyonlar gerçek değerinin altında mı fiyatlandırılmıştır? Bu belediye meselesi çok önemli. Yerel yönetimlerle ilgili kısmı basit açıklamalarla geçiştirilebilecek bir konu değil. Maalesef bugüne kadar bu meselede belediye başkanı ortada yok. Şehrin belediye başkanı bir kere bile duruşmaya gelmedi. Basında kuşlar ve böceklerle ilgili demeçlerini görüyoruz ama böyle bir faciada ortada yok. Şehrimde, dünya çapında bir felaket yaşanmışken burada olmayacaksa nerede olacak? Bu olayda pis kokular geliyor burnumuza. Bu meselenin aydınlatılacağına olan inancım tam. Hadise derinleşecektir. Hiç şüphem yok. " diye konuştu.
Gültekin son olarak şu ifadelere yer verdi: "Belediye kısmında tam bir Ali Cengiz oyunu söz konusu. Diğer alanlar da farklı değil ama bu bölüm çok daha dikkat çekici. Zaten ev hapsi kararı abestir. Olası kastla yargılanan, çok ağır bir ceza ile yargılanan bir şahsın İrfan Acar'ın ev hapsine alınması zaten başlı başına abestir. Buradaki tüm suçluların olası kastla cezalandırılacağına inanıyorum. Diğer sanıkların neden tutuklu olmadıkları konusunda da mahkemeye saygı duyuyorum ama ciddi bir hayreti de içimde taşıyorum."