AA
Afrika uzmanları, küresel güçlerin rekabet alanı haline dönüşen Nijer'in, Türkiye ile savunma, güvenlik, istihbarat, ekonomik ve ticari işbirliklerini derinleştirmesinin gelişmesine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Türkiye- Nijer ilişkilerini, değerlendiren Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Kuzey Afrika Koordinatörü Dr. Kaan Devecioğlu, Afrika ile ilişkilerin Türk dış politikasının önemli bir ayağını oluşturduğunu söyledi.
Devecioğlu, 17 Temmuz'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar'ın Nijer'e gerçekleştirdiği ziyaretin mevcut ikili ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağladığını kaydetti.
Devecioğlu, "Son ziyarette özellikle enerji işbirliği meselesi ele alındı. Türkiye, bu alanda Nijer'le anlaşmalar yaptı. Enerji arz güvenliği bağlamında bu anlaşmalar her iki ülkeye de büyük bir fırsat sunuyor. Ayrıca geçtiğimiz ay Enerji Bakanlığı, önümüzdeki yıl Nijer'deki altın bölgelerinden altın üretimine başlayacağını belirtmişti, bu da önemli bir gelişme." dedi.
Türk şirketlerinin, Nijer'in enerji altyapısını geliştirmeye yönelik taahhütlerinin sadece ekonomik çıkar olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizen Devecioğlu, "Bu aynı zamanda Türkiye'nin enerji bağımlılığını azaltması ve bölgedeki stratejik pozisyonunu güçlendirmesi açısından önemli." ifadesini kullandı.
Dr. Devecioğlu, Sahel bölgesinde El-Kaide ve DEAŞ bağlantılı terör örgütlerinin aktif olduğunu, dolayısıyla Türkiye ile Nijer arasında güvenlik ve savunma alanlarında yapılan işbirliğinin bu ülkeye ciddi katkı sağlayacağını vurguladı.
Devecioğlu, ayrıca Türkiye'nin Nijer ile savunma ve istihbarat alanlarında işbirliğinin artırmasının iki ülkenin terörle mücadelede kapasitelerini güçlendireceğini belirtti.
Türkiye'nin terörle mücadelede sahip olduğu tecrübenin Nijer için fırsatlar sunduğunu söyleyen Devecioğlu, "Türkiye'nin Nijer'e askeri teçhizat ve eğitim desteği sağlaması bölgede güvenlik mimarisi oluşturma çabalarına destek verecektir." diye konuştu.
- TÜRKİYE, BATILI AKTÖRLERİN AFRİKA'DA GERİLEYEN ETKİSİNİ DENGELEME POTANSİYELİNE DE SAHİP"
Devecioğlu, zengin uranyum yatakları, petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olan Nijer'e bölgenin yanı sıra küresel aktörlerin de büyük ilgi gösterdiğini ifade etti.
Nijer ve Sahel bölgesinin zengin doğal kaynaklar ve jeostratejik konumu nedeniyle Avrupa Birliği (AB), ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güçlerin rekabet alanı haline geldiğini belirten Devecioğlu, bu rekabet alanının Türkiye-Nijer ilişkilerinin gelişmesinde önemli etkisi olacağını söyledi.
Dr. Devecioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nijer ile ilişkilerini derinleştirmesi küresel güç mücadelesi bağlamında Türkiye'ye stratejik bir fırsat sunuyor. Türkiye'nin, batı ve doğu bloklarının karşı karşıya geldiği bir bölgede tarafsız ve yapıcı bir aktör olarak konumlanması da Nijer ile ilişkilerinin gelişmesine olumlu katkı oluşturabilir. Ayrıca Türkiye'nin Nijer'e verdiği altyapı desteği, insani yardım ve eğitim projeleri de iki ülke arasında uzun vadeli bir ortaklığın kurulmasını destekliyor."
Afrika kıtasının en az gelişmiş ülkelerinden biri olan Nijer'in altyapı, tarım ve sağlık alanlarında ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğuna işaret eden Devecioğlu, kalkınma alanında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), eğitim alanlarında Maarif Vakfının sağladığı olanaklarla Nijer'in kalkınma hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracağını kaydetti.
- "TÜRK DIŞ POLİTİKASI İÇİN AFRİKA UZAK BİR HEDEF DEĞİL"
Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, Milli İstihbarat Akademisi olarak hazırladıkları "Türkiye-Nijer ilişkileri" başlıklı raporla, Türkiye'nin Afrika'daki faaliyetlerine yönelik yapılan algı operasyonlarına yanıt vermeye çalıştıklarını anlattı.
Türkiye-Afrika ilişkilerinin, iddiaların aksine yeni kurulmadığını ifade eden Uygur, Türkiye'nin Afrika ile askeri, siyasi, ekonomik hatta kültürel ilişkilerinin oldukça uzun bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Afrika'daki faaliyetlerine dair sürekli olarak bir dezenformasyon kampanyası yapıldığını belirten Uygur, "Türkiye'nin niyetleri sorgulanıyor. Türkiye'nin Afrika'da maceracı dış politikası olarak adlandırılan birtakım yaklaşımlardan bahsediliyor. Biz bunun böyle olmadığını raporlarımızla ortaya koymaya çalıştık." dedi.
Türkiye ile Nijer arasında yaklaşık 200 milyon doları geçen ikili ticaret hacmi olduğunu vurgulayan Uygur, temmuzda imzalanan madencilik anlaşmasının yakın zamanda hayata geçeceğini söyledi.
Dr. Uygur, iki ülke arasında güvenlik, enerji ve ticaret alanlarında imzalanan anlaşmaların tek tek hayata geçirileceğini aktardı.
Türk dış politikası için Afrika'nın uzak bir hedef olmadığını ifade eden Uygur, Türk halkının, aydınların, iş ve kültür insanlarının da bu farkındalığa varması ve buna göre politika geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uygur, Nijer özelinde Afrika ile gelecekte kurulacak ilişkilerin derinleşmesi için bütüncül bir bakış açısının zorunlu olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Son dönemlerde Kuzey Afrika'dan Somali'ye, Afrika Boynuzu'nda Sahel bölgesine kadar faaliyetlerimiz devam ediyor. Nijer özelinde de bu ilişkilerimiz artıyor. İlişkilerin gelişeceğinden hiç şüphemiz yok. İlişkilerimiz karşılıklı kazan-kazan formülü çerçevesinde gelişiyor."