AA
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, bu yıl öğrenci almaya başlayacak hukuk fakültesinde, dünyanın seçkin üniversitelerinde doktora yapmış isimlerin öğretim üyesi olarak görev yapacağını belirterek, bu yıl sınavda derece yapan ilk bin öğrencinin 700'den fazlasının üniversitelerine gelmesini beklediklerini söyledi.
Rektör İnci, yeni kurulan ve bu yıl öğrenci alımına başlayacak hukuk fakültesi ve üniversite tercihleriyle ilgili olarak AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Hukuk fakültesinin kurulum çalışmalarının tamamlandığını ifade eden İnci, programda yer alacak derslerin ve akademik kadronun eğitim dönemine hazır olduğunu söyledi.
Fakültenin akademik kadrosunun yurt dışında saygın üniversitelerde doktora yapmış isimlerden oluştuğunu bildiren İnci, "Örneğin Sorbonne'dan, Oxford'tan, Universty of London'dan, Queen Mary'den, Leicester'den, Manchester'dan, Heidelberg'den ve başka üniversitelerden arkadaşlarımız olacak. Bir arkadaşımız hariç tamamı yurt dışında doktora yapmış isimler. Türkiye'nin saygın üniversitelerinden de ilgi var." ifadelerini kullandı.
Hukuk fakültesinin özellikle uluslararası hukukta ön plana çıkmayı hedeflediği için ayrıca yurt dışından yetkin akademisyenlerin de olacağını aktaran İnci, Harvard Üniversitesinden de bir hukukçuyu misafir öğretim üyesi olarak davet edeceklerini kaydetti.
Hukuk fakültelerinde kamu hukuku ve özel hukuk alanlarının bulunduğunu hatırlatan İnci, şöyle konuştu:
"Biz, çağın gereksinimlerine uygun atılım yapıp, bu alanlarda ön plana çıkmayı istiyoruz. Örneğin uluslararası hukukta, yapay zekada, sağlık hukukunda, spor hukukunda, moda ve uzay hukuku gibi alanlarda akla Boğaziçi Üniversitesi gelecek şekilde fakültemizi donatmaya başladık. Bunun yanında tabii ki idari hukuk, ceza hukuku gibi alanlar da olacak. Boğaziçi Üniversitesinin bir özelliği de seçmeli ders havuzunun olması. Alanınızın dışında da ders alıp, kendinizi o alanda ilerletebilirsiniz. Buradan mezun olanlar, ülkemizdeki her hukuk fakültesinden olduğu gibi hakim, savcı ve avukat olabilecek ama bunun yanında İnsan Hakları Mahkemesinde, Birleşmiş Milletler'de, Uluslararası Adalet Divanı gibi yerlerde görev yapabilecek donanıma sahip olacak. Çünkü İngilizcenin yanı sıra Almanca, İspanyolca, İtalyanca gibi ikinci bir dili de iyi seviyede öğrenebilecekler. Boğaziçi'nde eğitim ve kültür alan öğrencilerimiz hukuk alanında da parlayan yıldız olacaklar."
Bu yıl hukuk kontenjanlarının 70 olduğunu, kaliteyi korumak ve kaynaklar açısından bu sayıyı artırmayı düşünmediklerini anlatan İnci, öğrencilerin bir kısmının İngilizce hazırlık eğitimi alacağını aktardı. İnci, İngilizcesi olan öğrencilerin yanı sıra şartları sağlayarak yatay geçişle gelebilecek öğrencilerin birinci sınıfa başlayacağını kaydetti.
Fakültede seçmeli derslerle birlikte eğitim dilinin yüzde 50 civarında İngilizce olacağını belirten İnci, "Hukukun kendine özgü bir yapısı var. Kavramlar Türkçe olduğu için siz ceza hukukunu, aile hukukunu, idare hukukunu İngilizce veremezsiniz." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. İnci, yüksek lisans ve doktora programları için hazırlıkların sürdüğünü ifade ederek, ikinci eğitim dönemi ya da 2023 sonbaharında eğitime başlayacaklarını dile getirdi.
HUKUK FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA VEKALETEN GÖREVLENDİRME
Hukuk fakültesinin kurucu dekanı Selami Kuran'ın sağlık sorunları nedeniyle, kendi isteğiyle istifa ettiğini belirten İnci, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki akademi yönetiminde, dekanı, vekaleten ya da asaleten rektör atayamıyor, görevlendirme Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) tarafından yapılır. Dekan atamaları YÖK Genel Kurulundan geçiyor. Öncelikle üniversite üç aday belirleyip YÖK'e bildiriyor. YÖK'te yapılan değerlendirmelerin ardından isimler YÖK Genel Kuruluna geliyor. Genel Kurul da kısa sürelerde toplanmıyor. Hukuk fakültesi bu şekilde dekansız kalamazdı. Bu yüzden YÖK Başkanlığı vekaleten bir görevlendirme yaptı. Ben başından beri hukuk fakültesinin her şeyiyle ilgilenmiş yönetim kurulu üyesi ve üniversitenin rektörü olduğum için bu görevlendirme yapıldı. Bu idari bir görevdir. Örneğin bir derse karar vermek istediğinizde hocalarınıza, ekibinize, üniversitenin diğer kurullarına danışarak karar alıyorsunuz."
Hukuk fakültesi dekanlığına asaleten atamayı, mümkün olan en kısa sürede yapmak istediklerini dile getiren İnci, Boğaziçi Üniversitesinin atama-yükseltme kriterlerini karşılayan, var olan akademik kadrodan aşağıda olmayacak bir dekanın atanması gerektiğini vurguladı.
Boğaziçi'nin kendine has akademik gelenekleri ve özgünlüğü bulunduğunu aktaran İnci, şunları aktardı:
"Hukuk fakültesinin de buna entegre olması gerekiyor. Bunu, buranın müktesebatına vakıf olan ve geçmişi olan birileriyle yapmak en kolayıdır. O açıdan üniversitenin rektörü olmam, yaklaşık 30 yıllık hocası olmam, akademik gelenek ve göreneklere sahip olmam, bu entegrasyonu aslında daha fazla kolaylaştıracaktır. Açıkçası fazla da kalmak istemem çünkü rektörlük görevim var. Temennim en kısa sürede uygun bir arkadaşımızın görevlendirilmesi."
"ÖĞRENCİLER BOĞAZİÇİ'NE GELMEDİKLERİ ZAMAN İÇLERİNDE UKDE KALACAĞINA İNANIYORUM"
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası tercih ve kayıt dönemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İnci, öğrencilerin üniversitelerine yoğun ilgi gösterdiğini ve bu yıl 34 programa 2 bin 182 öğrenci alacaklarını dile getirdi.
Geçen eğitim yılında yaşanan olayların üniversiteye olan ilgiyi azaltmadığını, öğrenci adayları ve velilerde endişe oluşturmadığını ifade eden İnci, "Gelen öğrencilerin sayılarına, velilere, bizimle yazışmalara baktığımızda ya da tanıtım ofisimizle olan iletişimlerde hiçbir olumsuz etki ya da endişe olmadı. Tam tersine daha fazla bir ilgi oldu. İçeriden ya da dışarıdan birilerinin kurumumuzu kötülemeye çalışmaları merak uyandırıyor ve insanlar bizimle iletişime geçip üniversitemizi daha yakından tanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Boğaziçi Üniversitesinin çoğu öğrencinin tercih etmek istediği bir eğitim kurumu olduğunu ifade eden İnci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrenciler Boğaziçi'ne gelmedikleri zaman, 'Keşke Boğaziçi Üniversitesine gitseydim.' diye içlerinde ukde kalacağına inanıyorum. A üniversitesine gittikleri zaman 'Ben tam burslu okudum.' diyecekler. Biz size 'Burs aldınız mı almadınız mı?' diye sormuyoruz ama 'Nereden mezunsunuz?' diye soruyoruz. Her zaman 'ben tam burslu olarak okudum' cümlesini yanına koyma ihtiyacı hissedecekler. Ama Boğaziçi Üniversitesine gelen öğrenciler buradan mezun oldukları zaman 'Biz Boğaziçi mezunuyuz.' diyecekler ve başka hiçbir açıklamaya ihtiyaç duymayacaklar. Zaten Boğaziçi'ne geldikten sonra dersleri, interdisipliner yapısı, iklimi, öğrencileri adeta büyüler ve o aidiyeti ömür boyu sürer."
Boğaziçi'nin her zaman en yüksek puanlı öğrencileri aldığını dile getiren İnci, bunun hocaların ders anlatmasına, sınavlara, öz güvene, kaliteye etki ettiğini kaydetti.
Uzun yıllardır Boğaziçi Üniversitesinin tercih sırasının en üstünde yer aldığını vurgulayan İnci, "Boğaziçi Üniversitesinin şöyle bir özelliği daha var. Üniversite sınavında ilk 100'den aşağı yukarı 70'ini, ilk binin ise 700'ünü alıyoruz. Yıllardır bu aşağı yukarı böyledir. Bizim beklentimiz, hukuk fakültesiyle birlikte ilk 100'ün 80'den fazlasının, ilk binin ise 700'den fazlasının Boğaziçi'ne gelmesi yönünde. Bir kısım öğrenciler de tıp fakültelerini tercih ediyor. O da bizim üniversitemizde yok." diye konuştu.