BM Barış Gücü'ne İsrail tehdidi... Katliamlarına alan açmak istiyor

BM Genel Sekreteri Guterres'i ‘istenmeyen adam' ilan eden İsrail, BM Barış Gücü'nü Lübnan'dan kovmak için baskı uyguluyor. Barış Gücü, Mavi Hat'tan çekilmeyeceklerini, gerektiğinde acil durum planını devreye alacaklarını belirtti.

Gazze'nin ardından gözünü Lübnan'a diken İsrail, tüm dünyanın gözü önünde katliamlarını sürdürüyor. İsrail ile Lübnan arasındaki 120 km'lik sınırı belirleyen Mavi Hat üzerinde görev yapan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL), İsrail ordusunun tehdidi altında.

ACİL PLANI DEVREYE SOKARIZ

UNIFIL Sözcüsü Andrea Tenenti, 30 Eylül'de İsrail ordusunun Lübnan'a sınırlı kara saldırıları düzenleme niyetini kendilerine bildirdiğini, bazı mevzilerin yerini değiştirmeleri yönünde talepte bulunduğunu açıkladı. Tenenti, "Barış Gücü askerlerimiz Lübnan'daki tüm mevkilerde kalmaya devam ediyor, duruşumuzu ve faaliyetlerimizi düzenli olarak ayarlıyoruz ve gerektiğinde devreye sokulmaya hazır acil durum planlarımız var" dedi. Tenenti, bu planlar hakkında ayrıntılı bilgi vermezken tüm aktörleri Barış Gücü'nün emniyet ve güvenliğine saygı göstermeye davet etti. Tenenti, "Lübnan ve İsrail'i, sadece sözde değil eylemde de bölgede istikrarı geri getirecek tek geçerli çözüm olan 1701 sayılı BMGK kararına bağlı kalmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

İRLANDA KARŞI ÇIKTI

Öte yandan İsrail'in Barış Gücü'nde yer alan ülkelere de askerlerini çekmesi yönünde çağrı yaptığı öğrenildi. İrlanda, bu talebin reddedildiğini ve İsrail'e birliklerin yerinde kalacağının söylendiğini aktardı. Ayrıca kaynaklar, talebin UNIFIL'e askeri katkı sağlayan ülkelere yapıldığını belirtti. Mavi Hat'ta bir İrlanda karakolu bulunuyor. w AA

10 BİN ASKER GÖREV YAPIYOR

24 yıldır 50 ülkeden 10 bin 58 askerin koruduğu Mavi Hat'ta en çok Fransa ve Gana'dan asker bulunuyor. Türkiye'den de 92 Mehmetçik bölgede görev yapıyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücüne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç gerecin bulundurulmasını öngörüyor.

NÜKLEER TESİSİ VURMAMA GARANTİSİ VERMEDİ

İsrail, 1 Ekim'de İran'ın yaklaşık 200 füze saldırısına karşı misillemeye hazırlanıyor. CNN, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırmayacağına dair ABD Başkanı Joe Biden'a güvence vermediğini duyurdu. Biden, İsrail'in ne şekilde tepki vereceği hususunda halen net karar vermediğini belirterek, "Onların yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm" dedi. İsrail basını ise İran'a büyük ve şiddetli bir askeri saldırının başlatılacağını yazdı.

İŞGALCİLERE GECE YARISI KANLI PUSU

Lübnan'da kara çatışmasının kilit noktası El Adise'de İsrail işgal askerleri bir kez daha geri çekilmek zorunda kaldı. Hizbullah, İsrail askerlerine gece yarısı 01.50'de yaptıkları baskında püskürttüklerini açıkladı.

FÜZEYLE VURULDULAR

Lübnan sınırı yakınındaki Malikiye bölgesinde İsrail tankının güdümlü füzeyle hedef aldıklarını duyuran Hizbullah, saldırıda İsrail'in seçkin kuvvetlerinden 20'den fazla askerin öldüğü ve yaralandığını bildirdi. Lübnan'ın güneyindeki Marun er-Ras kasabasında da İsrail ordusuna ait askeri araçlar ve askerlerden oluşan bir gücün hedef alındığı, olayda İsrail askerlerinin öldüğü kaydedildi.

SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLUYORUZ

ABD üst düzey yönetiminin Gazze savaşının ilk günlerindeki yazışmaları ortaya çıktı. Pentagon yetkilisinin, Biden yöneti- mini İsrail'in savaş suçu işlediği konusunda uyardığı öğrenildi.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) üst düzey bir yetkilinin, Gazze'deki savaşın başladığı 7 Ekim 2023'te Beyaz Saray yönetimini Gazze halkı konusunda uyardığı e-posta yazışmaları ortaya çıktı. O dönemde Ortadoğu'dan sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı olan Dana Stroul, ABD Başkanı Joe Biden'ın üst düzey yardımcılarına geçtiğimiz yıl 13 Ekim'de, toplu insan tahliyesinin insani bir felakete yol açarak, İsrail'e savaş suçu olabileceği konusunda uyardığı öğrenildi. Stroul'un Uluslararası Kızıl Haç Komitesi tarafından yapılan ve kendisini "iliklerine kadar ürperten" bir değerlendirmeyi aktardığı görüldü, saldırıların ABD'nin Arap dünyasındaki bağlarını tehlikeye atabileceği endişesi dikkat çekti.

'GÜVENİRLİĞİ KAYBETTİK'

İsrail'in Gazze'deki hastaneleri, okulları ve camileri vurmasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'nın en üst düzey kamu diplomasisi yetkilisi Bill Russo'nun insani krizi doğrudan ele almayan Washington'ın Arapça konuşan kitleler arasında güvenilirliğini kaybettiğini söylediği aktarıldı. Russo, "İsrail'in sivillere yönelik eylemlerine sessiz kalarak potansiyel savaş suçlarına ortak olmakla da suçlanıyoruz" dedi. ABD Dışişleri'nin en üst düzey Ortadoğu diplomatı Barbara Leaf, bu endişeleri Biden'ın Ortadoğu işlerinden sorumlu başdanışmanı Brett McGurk'e iletti. Yönetimin ateşkese cevabının 'hayır' olduğunu belirten McGurk, Washington'ın "insani yardım koridorlarının desteklenmesi ve sivillerin korunmasından yana olduğunu söyledi. Yazışmaların ardından ABD'nin tutumunda değişmeler gözlenirken, tahliyeler konusunda insani felaket uyarısı yaptığı öğrenildi. İsrail polisi için acil otomatik silah talebinde bulunulan e-postalar da dikkat çekti.

HAMAS'IN ASKERİ LİDERİ ÖLDÜRÜLDÜ

Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, ilk kez ülkenin kuzeyini hedef aldı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Lübnan'daki liderlerinden Said Ali, suikasta uğradı.

KASSAM'DAN İNTİKAM YEMİNİ

Hamas'tan yapılan açıklamada, Said Ali'nin Lübnan'ın kuzeyindeki el-Beddavi Mülteci Kampı'ndaki evine düzenlenen İsrail saldırısında eşi Şeyma Halil Azzam ve iki kızıyla hayatını kaybettiği belirtildi. Saldırının İsrail İHA'sı tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi. Kassam'ın İsrail liderlerine bu cinayet kararlarının bedellerini ödeteceği belirtildi. İsrail'den saldırıya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

İSRAİL'E SİLAH SEVKIYATI DURDURULSUN

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle eleştirilen İsrail'e silah sevkıyatının durdurulması çağrısında bulundu. Ülkesinin İsrail'e silah göndermediğini söyleyen Macron, "Bence bugün öncelikli olan siyasi çözüme geri dönmemiz ve Gazze'de savaşması için gönderilen silah sevkıyatını durdurmamızdır" ifadelerini kullandı.