Binam yeni, yıkılmaz demeyin, test yaptırın

İTÜ inşaat laboratuvarı kapılarını AKŞAM'a açtı, Prof. Dr. Yıldırım vatandaşları uyardı: “Binada beton iyi, demir kötü olabilir. Bina sağlam olsa dahi zemin kötüyse yine yıkım yapabilir. Riskli bölgelerde kontrol şart.”

BÜLENT ŞANLIKAN

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi'ne bağlı Yapı Malzemeleri Laboratuvarı kapılarını AKŞAM'a açtı. İnşaatlarda kullanılan her türlü malzemenin testinin yapıldığı laboratuvarda son günlerde gündeme gelen karot testleri, çimento, kum, demir başta olmak üzere pek çok malzeme özel yöntem ve aletlerle deneysel ortamda test ediliyor. Böylece malzemenin karnesi ortaya çıkıyor. İTÜ İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ise vatandaşların binalarını kontrol ettirirken ehil ve yetkili olmayan kişi ya da kuruluşlara itibar etmemeleri gerektiğini söyledi. Yıldırım, "İnsanlar benim binam yeni, yıkılmaz diye düşünmesin. Zemini kötü olan yerlerde özellikle 1999 yönetmeliğine göre tam olarak uyulmuş mu uyulmamış mı? Bu bilinmez. Riskli bölgelerdeki tüm binaların tamamının kontrol edilmesi şart. Biz İTÜ olarak talepleri karşılamaya çalışıyoruz" diyerek şunları kaydetti:

MARAŞ MİLAT OLSUN

"1993 Erzincan, 1999 Gölcük depremlerinde çalıştım. Üniversiteler, deprem uzmanları defalarca açıklamalar yaptı. Kahramanmaraş depremi bize gösterdi ki ciddi bir şey olmuyor. Kahramanmaraş depremi miladımız olsun. 93'lü yıllarda kullanılan çimentolar iyi değildi. Günümüzde çimentonun kalitesi de denetim de arttı. 1999 depreminden sonra hazır betona geçildi. Şimdi 7 torba çimento metreküpte 350 kilo demek. Onunla C30 üretiliyor."

İTÜ'DEN DEV EKİP

Prof. Dr. Hasan Yıldırım: "Şu anda İTÜ bünyesinde sırf deprem incelemeleri yapacak bir ekip kuruluyor. Teknisyen, mühendis düzeyinde elemanlar ile master doktora yapan gençlerimizden faydalanacağız. İTÜ'nün yapacağı hesaplamalar ve incelemeler çok detaylı olacak. Tüm statik hesaplamalar da bunun yanında yapılacak."

5 BİN METREKARELİK LABORATUVAR

Ayazağa Kampüsü'ndeki Yapı Malzemesi Laboratuvarı, yaklaşık olarak 5 bin metrekarelikte bir alanı kaplıyor. Burada çimento, agrega, taze beton, sertleşmiş beton, çelik, polimer ve diğer inşaat malzemeleri üzerinde çekme, basınç, eğilme ve diğer standart deneyler ile yapı elemanları ve modelleri üzerinde statik ve dinamik deneyler yapılabiliyor. Laboratuvarda çeşitli kapasitelerde basınç ve çekme aletleri, maksimum 6 metre açıklıklı, 20 ton kapasiteli eğilme çerçeveleri, statik ve dinamik ölçüm cihazları ve yıkıntısız deneylerde kullanılan Schmidt, ultrases aygıtları ile karot makineleri bulunuyor.

KAROTA 'DAYANIKLILIK' TESTİ

Alınan karot örnekleri, laboratuvarda özel makinelerde depreme dayanıklılığı test ediliyor. Sonuçlar, tetkiklerle birlikte uzman ekip tarafından en ince ayrıntısına kadar araştırılıp rapor haline getiriliyor.

DÖNÜŞÜM HAYAT KURTARIYOR

"Deprem 1999'da oldu yönetmelik ise 1998'de değişti. Şöyle diyelim; o günkü piyasada satılan çimento imkânı oydu. Devlet binalarının yapımında özel çimento üretiliyordu ya da yurtdışından çimento getiriliyordu. Şimdi ise bizim çimento fabrikalarımız çok gelişti. Ama şöyle bir durum var çimentonun kalitesi ne olursa olsun kumun kalitesi de öne çıkıyor. Üretilen betonun denetlenip denetlenmediğini kontrol edemezsen bina yıkılır. Burada zeminin kötülüğü de söz konusu olabilir. Kentsel dönüşüm toplu yapılırsa çok can kurtulur, kurtuldu da. Yeni binaların yıkımı eski binalara oranla çok daha az yüzdelerde. Biz üniversite olarak depremden sonra Erzincan'da 2050, Adana'da 700 bina güçlendirdik."

İLLEGAL SEKTÖRLERE DİKKAT EDİN

"İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı olarak ele edilen karot örneklerini bilimsel yöntemlerle inceleyip raporlandırıyoruz" diyen Yıldırım vatandaşları uyardı: "Piyasada yetkilendirilmiş deney laboratuvarlar da bulunuyor. Vatandaşlarımız buralardan da istifade edebilir. Belediyelerin de bu konuda çalışmaları var. Bize gelen talep çok. Bu talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Halkımızı da bir konuda uyarmak istiyorum. Önüne gelen piyasada bir şeyler inceliyor. Bu iş o kadar basit değil. Bilimsel yöntemlerle mutlaka binalar kontrol edilmeli."

ZEMİNDE MÜHENDİSLİK ŞART

"Bir binayı güçlendirmek sadece yüzeyini sıvamak değildir" diyen Prof. Dr. Hasan Yıldırım şöyle devam etti: "1975'te İzmir'i incelemiştik. Zemini kötü, balçıktı. O yıllarda bilirkişiydik. Binalarda yaptığımız incelemelerde 1975 yönetmeliğine uygun olanlar yıkılmamıştı. Çünkü yönetmelik etriyeleri sık atacaksın v.s. Sonrasında ise zeminde mühendislik gerektiği ortaya çıktı. Yeni binalar da yıkıldı eskiler de. Demek ki bilgi eksikliği var. Kötü zemine yüksek bina yapıyorsan 2 ya da 3 kat yerin altına inmek zorundasın. Ama insanlar bodrum katını nasıl kiraya veririm, izolasyon maliyeti artacak diye binayı yüzeye konduruyor. Sonra o bina devriliyor. Üniversiteler piyasadaki gibi bir inceleme yapmaz; binanın tahlilini tam olarak yapar, hesaplamalar ve örnekler üzerinden bir sonuca varır. Bina incelemelerinde acilen en azından betonun durumu nedir, etriye sıklaştırılması yapılmış mı, demirler yeteri miktarda yerinde kullanılmış mı, kesinlikle bakılmalı."