IHA
Aynı zamanda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Bölüm Başkanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Selma Metintaş, yakın tarihte yine Çin’de ilk kez görülen Koronavirüs olan Sars ve Ortadoğu kaynaklı Mers virüslerinden çok daha bulaşkan bir virüs olarak ortaya çıkan (COVID-19)’un seyri hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Selma Metintaş’ın sunumu; Belçika’dan Kıbrıs’a, Amerika’dan İngiltere’ye kadar, Eskişehir Türk Ocağı Youtube hesabı izleyicileri tarafından takip edildi.
Türkiye’nin (COVİD-19) ile mücadelesi ve başarıda ‘4- E kuralı’
Prof. Dr. Selma Metintaş; ‘Türkiye’nin (COVİD-19) ile mücadelesi ve başarıda ‘4-E Kuralı’ ile ilgili yaptığı açıklamasında,‘’Çin’de bir canlı hayvan pazarında başlayan ve İtalya’da Çinli işçilerin de çokça bulunduğu, geçmişte asbest işleyen fabrikalarında bulunduğu sanayi bölgesinde yayılma fırsatı yakalamasıyla dünya çapında bir tehdit halini alan Korona virüsün ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde kontrol altına alındı. Korona virüsün Türkiye’deki seyrinin İtalya, İspanya, Almanya ve Çin’deki deneyiminden farklı, dolayısıyla alınan tedbirlerde de bu dinamik sürecin epidemiyolojik olarak takip edilmesi ve hesaplamalara tabi tutulması önemlidir. 11 Mart’a kadar, komşuları ve birçok gelişmiş ülkeler vaka sayısı olarak kontrolden çıkmış haldeyken, 0 vaka ile gelebilen Türkiye’de 100 vakaya ulaşmak için geçen süre diğer ülkelerden çok daha kısa sürdü. Bugüne gelindiğinde ise; sağlık yönünden görece başarılı bir süreç geçirdiğimiz ortada. Bunu ‘4 Erken’e bağlı olarak ele almak mümkündür: ‘Erken hazırlık’, ‘erken izolasyon’, ‘erken tedavi’. Önceki ülkelerin deneyimi sayesinde erken hazırlık; ilk oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu’nun özverili çalışmaları ve tavsiyeleri ile enfeksiyon zincirinin takibi sayesinde başarılı sonuca çok yaklaşmış durumdayız. Ancak kontrolü elden bırakmamak gerekir’’ dedi.
Bireysel olarak (COVİD-19) ile mücadele
Prof. Dr. Selma Metintaş, ‘’Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin başta takip etmek istediği azaltma yöntemine karşılık farklı olarak topyekün mücadele yolunu tercih eden ülkeler arasında yer almamız; seyahat kısıtlaması, sokağa çıkma kısıtlaması gibi önlemler almamız işin toplumsal tarafıyken yasal sınırlama getirilmemiş alanlarda insanların ferdî olarak bu kuralları benimsemesi önem arz ediyor. Ev, vücut temizliği, sokağa çıkma yasağı olmadığı zaman ve yerlerde de gönüllü olarak kendini tecrit etme gibi önlemlerin ciddiye alınması, sağduyulu ve ferdi sorumluluk alınarak benimsenmesi gerekiyor. İbni Sina’nın bin yıl öncesinden güzel ifadeleri var: ‘Salgından korkma hastalıktan sakın’, ‘Pazara gitme evinde kal’, ‘Evde kal ve neşeli ol’. Aynı zamanda olayın psikolojik ve ekonomik boyutunun da dikkate alınması bireysel ve toplumsal olarak ciddi bir sorumluluktur’’ dedi.
Normalleşmeye aşamalı geçiş
Prof. Dr. Selma Metintaş, ‘’Epidemiyoloji hesaplarının gösterdiği kadarıyla eski normalimize aşamalar halinde geçmemiz ve aşı bulunana kadar devam edecek tedbirlerimiz olmalı. Örneğin AVM’ler açılacak ama içindeki sinema salonunu, kafeleri açamayız. Sosyal mesafeyi ihlal edecek alışkanlıklarımızdan feragat ederek, maskeye alışarak, su ve sabuna yoksa dezenfektana önem vererek, bulaşma kabiliyeti çok yüksek olan bu virüsle mücadelemiz aşıya kadar sürecektir’’ dedi.
Yeni normallerimiz
Prof. Dr. Selma Altıntaş, ‘’Keyif için ev harici kapalı ortamlarda bulunulması, elimizin yüzümüzle teması, maskeye yabancılık kesinlikle azalacak. Sosyal alışkanlıkların, tüketim alışkanlıkların sorgulanması gerekecek. Kanıta dayalı tıp doğrultusunda vücudumuzda görülecek semptomların daha fazla üzerine gidilecek. Müzmin hastalıkların takibi ve enfeksiyon zincirinin takibi önem kazanacak’’ dedi.
Genç Cumhuriyet’in en büyük kazanımı: ‘aşı’
Prof. Dr. Selma Metintaş, ‘’Aşının öneminin anlaşılacağı ve aşı karşıtlığının azalacağı günler bizi bekliyor. Genç Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından olan aşı deneyimlerini ulusal düzeyde; savunma sanayi, tarım gibi stratejik önemi haiz bir alan olduğunun, halk sağlığının öneminin ve korumanın tedaviden çok daha ucuz ve kolay olduğunun anlaşılacağı bir dönem olacak’’ dedi.
İzleyicilerden canlı olarak aktarılan soruların neredeyse tamamına cevap verildiği programda; Prof. Dr. Selma Metintaş, ‘’Vakalar, günü gününe takip ediliyor. Günlük olarak açıklanan sayıların birbiriyle ilişkisi ayrıntısıyla takip ediliyor. Virüsle birlikte halk sağlığı bakış açısı önem kazandı. Koruyucu hekimliği, tedavi hekimliği kadar önemlidir. İnsanın bedensel sosyal ve ruhsal olarak bütüncül şekilde ele almanın öneminin anlaşıldığı, bez maskelerin tıbbi maskelere oranla 3’te 1 daha az partikül tutmaktadır ve tıbbi maske bulunamadığı taktirde kullanılması tavsiye edilmektedir’’ dedi.