Bilim Kurulu üyeleri konuştu: Bizde asla hasta seçimi yapılmaz

İtalya, İspanya, İngiltere'nin ardından Almanya ve İsveç de cihaz yetersizliği nedeniyle yaşlı hastaları gözden çıkarıyor. AKŞAM'a konuşan Bilim Kurulu üyeleri Türkiye'de asla böyle bir şey olmaz” dedi.

BÜLENT ŞANLIKAN

Avrupa ülkelerinde koronavirüs vakaları arttıkça sağlık sistemi tıkanmaya başladı. İtalya ve İspanya’da doktorlar yaşlı ve durumu kritik olan hastalar yerine kurtarılma ihtimali olan hastaları tedavi ettiklerini açıkladı. Yaşlıların ölüme terk edildiği İtalya ve İspanya’nın ardından benzer açıklamalar İngiltere’den de geldi. İngiltere’de Tabipler Birliği bir bildiri yayımlayarak doktorlara, “yaşama ihtimali yüksek hastayı seçin” tavsiyesinde bulundu. Almanya’da da geçen hafta koronavirüs hastası yaşlılar için ‘huzurlu ölüm’ protokolü hazırlandı. Ağır hastalara “huzurlu şekilde ölmeleri” için yoğun sakinleştirici ilaç verilecek. İsveç basınında da 80 yaş üstü hastaların yoğun bakıma alınmayacağına dair bir rapor yayınlandı.

SONUNA KADAR SAVAŞARIZ

Türkiye’de son günlerde yaşı 80’in üzerinde pek çok hasta sağlığına kavuşarak taburcu edilirken doktorlar ileri yaştaki hastaları hayatta tutmak için canla başla çalışıyor. Bilim Kurulu üyeleri Avrupa’daki ‘hasta seçimi’ uygulamasını AKŞAM’a değerlendirdi. “Biz tüm hastalarımızı yaşatmak için sonuna kadar savaşırız” diyen doktorların açıklamaları şöyle:

YAŞAM HAKKI KUTSALDIR

Bilim Kurulu üyesi Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik: Bizde bu tür olaylar kesinlikle gündeme gelmez ve olmaz. Daha bugün 88 yaşında bir hastamızı taburcu ettik. Her hastanın yaşam hakkı vardır ve kutsaldır. Biz hekimlerin görevi de bu yaşam hakkının devam ettirmesini sağlamaktır. Yaşı konumu ne olursa olsun her hastanın yaşaması için sonuna kadar savaşırız.”

İYİ Kİ ORADA DEĞİLİM

Bilim Kurulu üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü: Ben böyle bir yerde hekim olmayı asla istemem. Ellerinde bir tane ventilatör ya da bir tane yoğun bakım yatağı var. Hangi hastayı alacağız diye hekim karar vermek zorunda kalıyor. Hekimin göreve herkesi iyileştirmeye çalışmaktır. Bunu duyunca tüylerim ürperdi. İyi ki o ülkelerde değilim diye şükrettim. Türkiye’de hiç bir hekimimiz hasta seçmez.”