Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın İsmetpaşa segmentinde Bolu'nun Gerede ile Çankırı'nın Kurşunlu ilçeleri arasındaki yaklaşık 60 kilometrelik bölüm, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, YTÜ araştırma görevlisi Alpay Özdemir, Çankırı Karatekin Üniversitesi öğretim görevlisi Recep Tayyib İrgüren ile Almanya ve Fransa'dan gelen bilim insanlarının katılımıyla 6 kişilik ekip tarafından inceleniyor. Prof. Dr. Çakır, İsmetpaşa segmentinin 1943-1944 yıllarında 7'nin üzerinde büyüklüğe sahip iki depremle kırıldığını belirterek şöyle devam etti: "Depremde milyarlarca tonluk kayalar oynadı. Depremlerden sonra dengeye oturma çalışması, yer kabuğunda hareketlere neden oluyor."
HASSAS ÖLÇÜM YAPILIYOR
"Bunları hassas ölçüm yapan cihazlarla ölçebiliyoruz. Bu bir döngü. Sonra tekrar yüklemeye giriyor, deprem oluşuyor, deprem sonrası dengeleme ve tekrar. Bu döngü Kuzey Anadolu Fayı'nın bu kesiminde yaklaşık 250-300 yıl sürüyor. Yani 300 yılda bir büyük deprem oluyor. 7 üzerindeki bir deprem için 300 yıl gerekiyor. KAF'ta gözlenmeyen nadir olaylardan biri burada cereyan ediyor. Buna 'yüzey akması' diyoruz. Fay normalde yapışıktır, 300 yıl üzerine birikir ve kırılır. Ama fayın bu kısmı halen yüzeyde kaymaya devam ediyor. 20'ye yakın istasyonun ölçümlerine baktığımızda da gerçekten 1943-1944 depreminin etkisinin halen sürdüğünü görüyoruz. Fay kitlenmiş ama yılda 2 santime yakın kayıyor. Bunun nasıl meydana geldiğini, sürekli mi dönem dönem mi kaydığını anlamak için ölçüm yapıyoruz. Buradaki yavaş kayma hareketini anlarsak depremden önceki oluşan kaymayı da anlayabiliriz."
EN TEHLİKELİ YER MARMARA
"Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca deprem tehlikesinin olduğu tek yer Marmara diyebiliriz. Tarihsel depremlere bakıyoruz. 1939'da başlıyor Erzincan'da kırılmaya, 1942, 1943, 1944, 1957, 1967, 1999 depremleri geliyor Marmara'ya kadar. Ortada kırılmayan bir kesim var. İki tarafı kırılmış, orası da kırılacak. En son 1700'lü yıllarda kırıldığı düşünülüyor, dolayısıyla 250 seneyi geçmiş durumda. O yüzden, 'Marmara Denizi'nde deprem olacak, risk var' diyoruz. Yoksa birtakım ölçümler, gözlemler, hesap yapıp 'Burada deprem olacak' demiyoruz."