Bilal Erdoğan'dan canlı yayında flaş açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, ilk kez canlı yayına çıktı. 'İtalya'ya kaçtı' iddialarına cevap vererek ''Kaçmadım, Şu anda İstanbul'dayım'' diyen Erdoğan merak edilen ve tartışılan konulara cevap verdi.

1

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan geçtiğimiz günlerde hakkında çıkan haberler ve sosyal medyada yürütülen kampanyalara cevap vermiş, İtalya'ya kaçtığı yönündeki iddialara ilişkin ahlaka vicdana sığmayan algı operasyonu değerlendirmesinde bulunmuş, sadece korkaklar kaçar diyerek çirkin yakıştırmalara cevap vermişti. 

Doğan medyası ve FETÖ'nün hedefindeki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu bütün bu tartışmaların ekseninde ilk kez canlı yayına katıldı.

İşte Bilal Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

İTALYA'YA KAÇTI İDDİALARINA CEVAP

Şuan da neredeyim İstanbul'dayım. Bayramda da buradaydım. Ben vatanımdayım benim başka vatanım yok. Kaçmış falan değilim. Bunun yeterli cevap olduğuna inanıyorum.


"BABAMA HEP SİTEM ETTİK"

Siyasetin yoğunluğunu kendim bildim bileli babamın hayatında hissetmişimdir. Ramazanlar da bile doğru dürüst iftar etmişliğimiz bile azdır. Babam çok yoğundu sitem ettik. Biz genç yaşta annem ve babamın ülke için yaptığı fedakarlıklarını ne kadar değerli olduğunu görmüş olduk. Siyaseti babamın hayatından öğrendim.

"8 YIL YATILI OLARAK OKUDUM"

1991 yılında Kartal'da yatılı okula başladım. Beykoz'da yeni bir imam hatip okulu açılmıştı ve oraya gitmek istiyordum. Bu benim tercihimdi ama annem de babam da okulum için teşvik edici oldu. İmam hatipe gittiğim için pişman değilim. Okulda çok aktif bir öğrenciydim. Toplamda 8 yıl yatılı olarak okudum. Futbolda çok iddialı olduğumu söyleyemem. Alt sokak ile üst sokak maç yapardık. Ne zaman aralık bulsak top oynardık. Topumuzu kesen öğretmenlerimiz vardı.

KIZLAR BAŞÖRTÜSÜNDEN, BİZLER KATSAYIDAN ÇEKTİK

Kızlar başörtüsünden, ağabeyler ve kardeşler katsayıdan mağdur oldu. Haksızlık giderilecek sandım.

BABAMI CEZAEVİNE UĞURLAYAMADIM

Babamı cezaevine uğurladığımız günü unutamam. Cezaevinin kapısına geldiğimizde babamla vedalaşamadım. Babamı öyle uğurladım."

MAĞDURİYETLERİN HEPSİNİ YAŞADIK

17 Ağustos depremi, katsayı , 28 Şubat, babamın cezaevi günleri çok sıkıntılı dönemlerden geçtik.

"ABD'DE OKULU DERECEYLE BİTİRDİM"

3 senede iktisatta çift dal yaptım. Normalde 4 sene ama ben 3 senede yüksek bir dereceyle bitirdim. Kıbrıs sorununu bir Yunan hoca ile çalıştım. Kıbrıs meselesinde onur tezimi yazdım. Güzel de bir tezi siyasal bilgilere verdim bundan dolayı onur derecesi verdiler. Harvard başvurusu için güzel bir temel oluşturdum. Ben gönüllü çalışmalara odaklandım. Mahalle kütüphanesinde gönüllü olarak çocuklara bakıyordum.

ETKİNLİKLERDE YER GÖSTERİCLİĞİ BİLE YAPTIM

Okulda bir gün fakir ailelerin çocukların olduğu bir okuldu ve orada gönüllü olarak çalışıyordum. İnsanlara yardım eder oturacakları yerleri gösterirdik. Sefiller müzikali gelmişti ve yer kalırsa biz de izlerdik.

"11 EYLÜL'DE ORADAYDIM"

11 Eylül'de uçakların kuleye çarpışını ben canlı izlemiştim. 11 Eylül olduktan sonra bilmedikleri islam dini onlar için kötü bir çağrışım yaptı. Laf atılan müslümanlar oldu. Hırpalanan kişiler oldu. Genel itibariyle 11 Eylül'den sonra Amerika'da yaşamak müslümanlar için biraz zor oldu. Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim Burs desteğiyle Indiana'daki eğitimimi tamamladım. Harvard'a girdiğimde 21 yaşındaydım. Toplam 190 öğrenci vardı ve en genç öğrencilerden birisi bendim. Ben 10 yıla yakın Amerika'da yaşadım.

DÜNYA BANKASI GÜNLERİ

Muhakkak ülkeme döneceğim diye düşündüm. Masterdan sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünürken bir arkadaşımdan Dünya Bankası fikri geldi. Bana katkısı olur mu diye düşündüm. Bu şekilde Dünya Bankası'na başvurdum. Orada iki mülakat yaptık. Mülakatları yapan kişilerle aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendim. Orada sözleşmeli danışman olarak girdim. 2 yıllık bir sözleşmeydi. Eğitim politikası üzerine çalışmalar gerçekleştirdik.

EVLİLİK GECİKTİRİLMEMELİ

Lise yıllarımdan bu yana evliliğin geciktirilmemesi gerektiğine inandım ve Master yıllarında aillerin tanıştırmasıyal iki ay içinde evlendim. 

Harvard'da master yıllarımda 2002 senesinde AK Parti başa geçti ve bir Başbakan'ın oğlu sıfatını da kazanmış oldum.

BABAMIN ÇALIŞMALARI BANA ÖRNEK OLDU

Babamın belediye başkanlığından beri yaptığı çalışmalar bana örnek olmuştur.

Türkiye'ye döndüğüm yıllarda Ramazan ayında çoğu fakir ailenin sofralarına konuk olmuşumdur ama bunu kimseye göstererek yapmadım.

Masterımın ortasında  Reyhan Hanımla evlendim. 10 bine yakın katılımla düğünümüz oldu, kendi imkanlarımızla öğrencilik yılları ve eğitim hayatımız paralel gitti. Mantıdan baklavaya kadar bende yemek yaptım,Ömer Tayyyip dünyaya geldi o sırada benim doktora yıllarımda başlamıştı.Çocuğumuza da baktık, yemeğimizi de yaptık, kendi halimizde oralarda hayatımızı sürdürdük.Ben işinde gücünde, vakıf çalışmasında olan biriyim. Medya üzerinden çirkin algı operasyonları yapıldı.

TÜRGEV'LE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

TÜRGEV tamamen kız öğrencilerin konaklama ve eğitim hayatlarına yardımcı olmak için 1996 yılında kurulmuş bir vakıf.

Neden kız çocukları deniyor? Cevap basit...

Ailenin mimarı annedir, bütün çocukların çok eğitimli annelerin eliyle yetiştirmesi gerektiğine inannıyorum.

TÜRGEV girişiminin eğitim üzerinden kadına ve anneye yapılan ciddi vizyonlu bir yatırım olduğunu söyleyebilirim.

HEDEF TÜRGEV DEĞİL

TÜRGEV üzerinden ben ve ailem ve sayın Cumhurbaşkanı'na yapılan o aşağılık durum beni, ailemi oradaki kız çocuklarımızı mağdur ediyor.

Bütün bunlar aynı zamanda bizi TÜRGEV'e olan yatırımları da etkiledi, çok sayıda katılım oldu. 

TÜRGEV 6 bin 500 öğrenciye hizmet veren alanında özel bir yer. Düşünün Siirtli bir kız çocuğunun yurt dışına uzanan hayallerini... Biz buna gönül sermeyesi akıtıyoruz. Bize iftira atan insanlar bu işlerin belli denetimlerden geçtiğini bilmiyorlar mı?

Eskiden de vardı çamur at izi kalsın fakat bu bu kadar aşağılık bir şekilde aile üzerinden vakıf üzerinden yapılmıyordu. Şimdi olan bu, fakat biz mücadelemizi sürdüreceğiz. 

Dünya Bankası'nda çalıştığım yıllarda 2004'den yılından beri babamın Başbakanlık sıfatı benim Beyaz Saray'dan davet almama sebebiyet verdi. Bu güzel bir şey tabii...

Bunlar mesnetsiz ve çirkin iftiralar

17- 25 Aralık darbe girişimi hunharca ve alçakça düzenlenen kumpas ve sonrasında  polis ve yargı arasındaki zincirin halkalarınının çözüldüğü günlerdi... Türkiye hala ayakta. Sizi öldürmeyen şey güçlendirir. Hayır hedef ben değilim ben bunlara üzülüyorum.

Burda maksat ülkenin Cumhurbaşkanına ve geçmiş dönemde de Başbakan'a verilen zararlardı.

Kılıçdaroğlu ve niceleri de yanlışlarını göreceklerdir. 

Bunu bir ekonomist olarak söylüyorum, siyaseti doğru yapamayanlar yok olup gidecektir, halkın sağduyusu buna en güzel cevabı verecektir. Seçimleri manipüle etmeye çalışanlara cevabı yine halk verecektir.