Tanklardan gelen kurşunlara rağmen sabaha kadar yaralıların imdadına koşan Çelik, o gece yaşananları şu cümlelerle anlattı: “Elimdeki bayrağı sırtıma bağladım. Bayrağı görürler de hürmet edip belki ateş etmezler diye düşündüm. Ancak yanıldım. Yüce Türk milletinin al kırmızı bayrağına bile saygı göstermeyip ateş açmayı sürdürdüler. Bana göre alanın sol tarafı boştu. Otobüs duraklarının altına doğru insanlar geldiklerinde hainler ateş açıp püskürtüyorlardı. Şehitleri en çok bu bölgede verdik. Bakıyordum karnından kurşunlanmış. Hemen bir bez parçasını daha doğrusu ne bulursak o yarayı kapatmak için kullanıyordum. Bir süre sonra hatırlarsanız insanların üzeri çıplaktı. İnsanlar üzerlerindeki tişörtleri çıkarıp tampon haline getirdi. En çok yara alınan yer bacaklar oldu. Sebebi ise askerlerin yere sektirerek ateş açmalarıydı. Bütün dertleri insanların oradan gitmeleriydi. Özel harekâtçı polisler, keskin nişancıyı etkisiz hale getirdiler. O hainin şehit ettiği kişiler göğüslerinden tek kurşunla vurulmuşlardı.