HABER MERKEZİ
5.Rize Gastronomi Etkinliği bu yıl "tat tasarımcısı şefleri, sürdürülebilirlik uzmanlarını, ekonomistleri, akademisyen ve bölgenin yeşil aktörlerini dünyanın en büyük "Aromatik Yeşil Sofrasında" ağırladı.
Dünyada çok az bölgede yetişen dünyanın en köklü ve bilge ağaçlarından şimşire vefa ile başlayan program "Şimşir/Vefa," Yeşil Halı Seremonisi, mavi ekonomiye dikkat çeken "Paha Biçilemez Mavi," Demli Sohbetler, 12 İlçe 12 Sofra gibi içerikler, büyülü deneyim alanları, tat keşifleri, çevre, iklim, sanat aktiviteleri, sanatsal yaratımlar ile ziyaretçilere, çok katmanlı bir deneyim yolculuğu sundu.
RİZE YILLARCA KARALAHANA VE HAMSİ İLE ANILDI
Etkinlik kapsamında açıklamalarda bulunan Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, "Rize gastronomisi yıllarca yalnızca karalahana ve hamsiden ibaret sanıldı. Oysa Rize mutfağının temelinde topraktan ve sudan gelen çok güçlü aromalar, sağlıklı gıdalar var. Bugün mutfağımız, dünyanın saygın bilim insanları tarafından öneriliyor. Gastronomi etkinliğinde bu yıl 'Aromatik Yeşil Mutfak' mottosuyla dağlardan denizlere uzanan benzersiz tatlarımızı katılımcılarla ve tüm Türkiye ile paylaştık" ifadelerini kullandı.
SU ÜRÜNLERİNE YATIRIM ARTIYOR
Konuşmasında Rize'de Ortadoğu'nun en büyük limanının yapıldığına yer veren Rize Belediye Başkanı Metin, "Su ürünleri üreticiliği son yıllarda büyük bir ivme kazandı, yatırımlar giderek artıyor. Hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1936'daki 2. Sanayi Planı'nda yer alan Mersin balığı üretim ve ihracatını artırmak; Türk somonunda ve hamside olduğu gibi Mersin balığı ve havyarda da Türk markasını güçlendirmektir" dedi.
MERSİN BALIĞINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
Metin, "Rize'de üretilen Mersin balığı havyarı 1950'lerde tüm dünyaya ihraç ediliyordu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile birlikte yürüttüğümüz projelerle son yıllarda Mersin balığı yetiştiriciliğinde önemli adımlar attık." bilgilerini paylaştı.
ÖNEMLİ BİR YER EDİNMEK İSTİYORUZ
"Hedefimiz, 2034 yılında 963,71 milyon dolar olması öngörülen dünya havyar pazarında önemli bir oyuncu olmak. Rize, yeni yatırım ve programlarla emin adımlarla ilerliyor. Sanayicilerimiz hem limanı hem de bölgemizin mutfak kültürüne ait tarımsal hammaddeleri —karalahana, hamsi, mısır, pazı, likapa gibi— sahiplendiler. Rize artık Türkiye'nin yenilikçi tarım yatırımlarına ev sahipliği yapmaya başlıyor." ifadelerini kullanan Metin, Rize gastronomisinin gelecekte daha da değerleneceğini vurguladı.
GÜVENİLİR BİR ÜS VE TEDARİKÇİ OLMAK İSTİYORUZ
Metin ayrıca, "Limanın açılmasıyla Rize'den tüm dünyaya hızlı şekilde havyar, Mersin balığı ve Türk somonu ihracatı yapmak istiyoruz. Mersin havyarı dünyanın en pahalı yiyeceği; kilosu 10 bin dolardan satılıyor. Havyar pazarının yüzde 62'si Asya-Pasifik'tedir. Zengezur Koridoru, Ovit Tüneli ve liman yatırımıyla Türkiye, modern İpek Yolu üzerinde doğudan batıya, batıdan doğuya deniz mahsulleri ihracatında önemli bir stok ve aktarma merkezi olabilir. Rize'nin hedefi, bu konuda güvenilir bir üs ve tedarikçi olmaktır." şeklinde konuştu.
YEMEKLERİMİZ VE ÜRÜNLERİMİZ SAĞLIKLI
"Sadece deniz mahsulleri değil, karalahana, pazı, likapa, karayemiş gibi bölgeye özgü tarımsal ürünler de dünya mutfaklarında sağlıklı beslenmenin yükselen değerleri arasında yer alıyor" diyen Başkan Metin, "Besleyici gıdalara olan talebin artması; A vitamini, omega-3 yağ asitleri, E ve B12 vitaminleri ile demir ve selenyum gibi minerallerin başlıca kaynağı olan havyara olan ilgiyi artırıyor ve bu da havyar pazarının büyümesini sağlıyor." ifadelerine yer verdi.
HEDEFİMİZDE DÜNYA VAR
Metin, "Beluga olarak da bilinen ve 7,5 metreye kadar uzayabilen Mersin balığı, dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan bir tür. Yaklaşık 100 yıl yaşayabilen, yüksek kolajen içeren bu balıktan medikal ürünler de üretiliyor. Mersin balığı, deri sektörünün de aranan hammaddelerinden biri." dedi.
SAĞLIK İHRAÇ EDECEĞİZ
Gramı 1 dolardan ihraç edilen havyar için iş insanlarına da çağrıda bulunan Başkan Metin, "Rize gastronomisi, kırsal turizmi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra tarımsal üretimiyle de parlayan bir yıldız olacak. Karadeniz'den dünyaya sağlık ihraç edeceğiz." ifadelerini kullandı.
ANÇÜEZ PAZARI ÖNEMLİ
Metin, "Sadece deniz mahsullerinde değil, bölge insanının kültüründe yer alan tuzlanmış hamsi (yani ançüez) dünyada çok daha yüksek fiyatlarla alıcı buluyor. Hedefimiz, modern ançüez üretim tesisleri kurmak." dedi.
UZUN YILLARDIR MERSİN BALIĞI ÇALIŞIYORUZ
Öte yandan kalabalık bir gazeteci grubunu ağırlayan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Zeki Kurtoğlu, "Uzun yıllardır Mersin balığı üzerine çalışıyoruz. Almanya'dan getirttiğimiz döllenmiş yumurtalarla üretimine başladığımız balıklarımız artık 14 yaşında. Sibirya ve Karaca Mersin balığı olmak üzere iki farklı tür yetiştiriyoruz, yavrular ürettik. Amacımız, bölgemize ekonomik getirisi yüksek bir tür kazandırmak." bilgilerini paylaştı.
3 TÜR TAMAMEN YOK OLDU
Prof. Dr. İlker Zeki Kurtoğlu ayrıca, "Mersin balığı 250 milyon yıldır dünyamızda değişmeden varlığını sürdüren türlerden biri. Karadeniz'de doğal olarak 6 türü bulunuyordu; ancak insan etkileri ve çevresel değişimler nedeniyle 3 tür tamamen yok oldu." dedi.