Başkan Erdoğan'dan yerel seçim mesajı... ''İstanbul'u çöküşten kurtaracağız''

Başkan Erdoğan, Güngören'de düzenlenen mitingde konuştu. Bugün yapılacak yerel seçimlere değinen Başkan Erdoğan, ''İstanbul'u çöküşten kurtaracağız'' ifadelerini kullandı.

AA

Başkan Erdoğan, Güngören'de düzenlenen mitingde açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'nda milletvekilliğinde yüzde 52, cumhurbaşkanlığında yüzde 54 oranıyla destek verdiniz. Bunun için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Güngören tercihini 30 yılı aşkın süredir hep eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmıştır. İnşallah yarınki seçimlerde de rekor bir oyla Güngören'in tercihi yine AK Parti, yine Cumhur İttifakı olacaktır.

Burası aslında geçmişi bir insan ömrünü ancak bulan bir ilçemiz. Buna rağmen Güngören, doğusundaki sanayi tesisleri ve batısındaki yerleşim yeleriyle İstanbul'un önemli merkezleri arasına girmeyi başardı. Güngören, yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyümenin mirası olan depreme dayanıksız ve düşük standartlı konut stokunu dönüştürmeye başladı. İnşallah Murat Kurum kardeşimizin büyükşehirde vereceği destekle bu süreç daha da hızlanacak.

Bilim adamlarının sürekli uyardığı deprem, kapımızı çalmadan tüm ilçeleriyle İstanbul'umuzu depreme daha hazır hale getireceğiz. Sadece belediyemiz değil, tabii ki bizler de merkezi yönetim olarak her zaman İstanbul'umuzun yanında olmaya devam edeceğiz. Daha bir sene önce asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa vermiş bir ülke olarak deprem tehdidini yok sayamayız. Bu gece Elazığ'da yaşanan 4,7 büyüklüğündeki şiddetli sarsıntı, bize bunu bir kez daha hatırlattı. Elazığ'a tekrar geçmiş olsun diyorum.

Deprem konusuna siyaset üstü bir mesele olarak bakmamız gerekiyor. 'Yarısı Bizden' kampanyamıza yenilerini ekleyerek İstanbul'umuzun daha güvenli daha dirençli hale gelmesini sağlayacağız. İstanbul, ihmali, gevşekliği, umursamazlığı kaldıramaz. Son 5 yılda bu hakikati bir kez daha gördük. Bu şehrin hazine değerinde 5 senesi sadece kendi ihtiraslarının peşinden giden bir zihniyetin elinde heba oldu. Halbuki bu şehri İstanbul'un ihtiyacı tatil değil, başka sıfatlar için ülkeyi dolaşmak hiç değil, İstanbul, ikinci iş, ek iş, yarı zamanlı iş olarak yönetilebilecek bir şehir değil. Vaktinizin, enerjinizin, benliğinizin tamamını İstanbul'a adayacaksınız ki binlerce yıllık geçmişinden süzülüp gelen ruhuna bir parça nüfuz etmiş olasınız.

İstanbul'a atlama taşı değil, ömrünüzün nihayetine kadar, dizinin dibinden ayrılmayacağınız bir sevgili gözüyle bakacaksınız. Kader, sizin yolunuz nereye çıkarır ayrı mesele ama siz İstanbul'a böyle bakmak, İstanbul'u böyle kucaklamak, İstanbul'a kendinizi böyle adamak mecburiyetindesiniz. Aksi takdirde bu şehir kırılır, küser, ritmi düşer, heyecanı azalır.

İstanbul, depreme hazırlığının geciktirilmesi sebebiyle şu andaki yönetime kırgın, İstanbul, trafiğinin durma noktasına gelmesiyle küskün. Gün geçmiyor ki otobüsler yanmasın, İstanbul vizyonu, ufku, beslenemediği için solgun. İstanbul, son 5 yılda kaderine terk edildiği için mahzun. İstanbul, içinde yaşayanların başka yere gitmeye adeta can attığı bir yere dönüşüyor. Biz İstanbul'u içine düştüğü bu çöküşten kurtarıp yeniden dinamizmine kavuşturmaya talibiz.

Hükümet olarak yaptığımız yatırımları ikbal edecek adımlar, büyükşehrin beceriksiz ve ufuksuz yönetimi tarafından yönetilmiyor. Çünkü şehrin kaynaklarını sizler için harcamak yerine bavul bavul yağmalayıp başka ihtirasların finansmanında kullanıyorlar. Bavul bavul dolarlar, bavul bavul Eurolar... Bütün bunlarla beraber seçime hazırlanıyorlar. Haftalardır vatandaş ortaya saçılan görüntüleri konuşuyor. CHP tarafında, büyükşehir yönetiminde bir Allah'ın kulu çıkıp da tutarlı, belgeli, maşeri vicdanı tatmin edecek bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. Cep telefonuyla banka uygulamasına girip 30 saniyede yapabilecekleri basit bir işlem için neden 6-7 kişinin saatlerce uğraştığını açıklamıyorlar. Demek ki ortada izahı mümkün olmayan ilişkiler, işler, ödemeler var. Ne diyelim, İstanbul'u bu hale düşürenler utansın.

Bir şehir, asıl meselelerini konuşmayı ve tartışmayı bırakıp bu tür konularla meşgul olmaya başlamışsa vakit yaklaşıyor demektir. Biz bunu İstanbul'da 89-94 döneminde yaşadık. Beceriksizliğe, yalana, talana, yolsuzluğa batan İstanbul'u yeniden yatırım, eser, hizmet gündemine döndürmek için çok çalıştık. İnşallah yarın İstanbul yine böyle bir değişimi sandıkta gerçekleştirecektir.