İmamoğlu'na verilen hapis cezasıyla ilgili Başkan Erdoğan'dan ilk açıklama: Siyasi tartışma yok! Taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmeye çalışıyorlar

Başkan Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası sonrası ilk kez konuştu. Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizde yürütmeye çalışıyorlar. Erdoğan, ''Kusura bakmasınlar biz bu oyunun içerisinde yer almadık, yer almayacağız.'' dedi.

Başkan Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde;

TAHT OYUNLARINI BİZİM ÜZERİMİZDEN OYNUYORLAR

Uzunca süredir tek parti faşizmi artığı tiplerle muhatabız. Bunların tek malzemesi yalan, iftira, çarpıtmadır. Son günlerdir bir mahkeme kararı üzerinde koparılan fırtınanın ardından aynı faşist zihniyet var. Bunun ne bizimle, ne şahsımla, ne milletimizle ilgisi yok. Konu bir şahsın hakimlere hakaret ettiği iddiasıyla aldığı cezadan ibaret. Ortada ne bir fikir kavgası ne hizmet kavgası mevcut. Bir taraftan gülüyor, bir taraftan üzülüyoruz. Yalan yanlış bir sürü lafın nasıl iddialı edildikçe gülüyoruz. Birilerinin Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden oynadıklarını gördükçe üzülüyoruz.

Anayasa'nın 138'inci maddesine göre hakimler bağımsız olarak görevlerini yaparlar. Mahkemelerin verdikleri her kararı beğenmek zorunda değiliz. Bizim de eleştirdiğimiz kararlar olmuştur. Ama bu mahkeme kararlarını tanımama hakkını vermez.

Hayatımız yasaklarla mücadele ile geçti. Çözümü milli iradede bulduk. Bugün de vizyonlarımızı yarıştırabileceğimiz bir rakip arıyoruz. Kendisine altılı masa denen muhalefet cenahı karşımıza bir isim çıkaramadı. Şimdi birileri bir mahkeme kararını bizim üzerimizden kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Bunun adı tek parti faşizmi. Biz bunu yutmayız.

Başkan Erdoğan: Siyasi tartışma yok, bir şahsın YSK'ya hakareti var. Bizim de eleştirdiğimiz pek çok mahkeme kararı olmuştur ama bu kimseye hakimlere hakaret etme, mahkeme kararlarını tanımama hakkı vermez.

KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: AH CAMBAZ AH

Bu milletin evlatlarının canlarına göz dikerken kendi evlatlarını güven ve şatafat içinde yaşatanların miğde bulandırıcı riyakarlıklarını anlatmaya gerek bile duymuyorum. Aslında bunlara en güzel cevabı evlatlarını terör örgütünün pençesinden kurtarmak isteyen Diyarbakır anneleri verdi. Bay Kemal, 6 yaşındaki konuşuyorsun, bizim ciğerimiz yanıyor. O bir felaket ayrı bir konu. 10 yaşında, 11 yaşında, 12 yaşında, 13, 14 yaşında Kandil'e kaçırılan o yavrular için bugüne kadar bir kelime ettin mi? O terör örgütlerinin taciz ettiği o yavrularla ilgili bir cümle kullandın mı? Diyarbakır annelerini bir ziyaret ettin mi? Onlarla bir helalleştin mi? Ah cambaz ah ne diyor helalleşmeye geldik. Nereye? Eğer helalleşmeye gideceksen Diyarbakır'a git. Oradaki annelerle helalleş. Ama sen kiminle dirsek temasındasın HADEP ile HADEP ne iş yapıyor Kandil ile beraber iş tutuyor. Kandil'e karşı senin ciğerin yok ciğerin bir laf edemezsin.

Azimle, inançla, dirayetle yürüttükleri mücadele ile evlatlarını birer birer terör örgütünden kurtaran Diyarbakır annelerini ben Mardin'in bu muhteşem meydanından şu anda selamlıyorum. Karşıma bir tane muhteşem bir tablo koymuşlar. Üzümümüz şiredir, 6'lı masa fitnedir, reis sen dik dur, Mardin halkı seninledir. Doğru mu? Hazır mıyız? Ben de Mardin ile beraberim. Yapacağımız çok şey var. İnşallah çekinmeden, usanmadan Mardin çok daha muhteşem olacak. Mardin'deki annelerin de bir an önce evlatlarına kavuşmalarını diliyorum. Terör örgütünü sınırlarımız içinde bitirdikçe ve sınırlarımızdan uzaklaştırdıkça artık anneler evlatlarının acı haberini değil sadece okulundan, düğününden, iş yerinden gelecek güzel haberleri bekleyecek. Eli silahlı teröristlerin tepesini nasıl ezdiysek bunların siyasetçi görünümlü uzantılarının da nefeslerini demokrasi, hak ve özgürlükleri genişleterek sizlerle gönül bağımızı güçlendirerek keseceğiz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Mardin'den başlayarak bu bölgemizde eserle, hizmetle, yatırımla, güvenlikle, refahla yükselecek umudun, sevincin, heyecanın da yüzyılı olacaktır.

.