Başkan Erdoğan'dan ihanet anlaşmalarına sert tepki: Selahaddin-i Eyyubi'nin emanetine ihanettir

Başkan Erdoğan, İsrail ile ''normalleşme'' anlaşmalarına imza atan bölge devletlerini eleştirerek, ''Filistinli kardeşlerimizin meşru haklarını yok sayan her girişim, Selahaddin-i Eyyubi'nin emanetine ihanettir.'' ifadelerini kullandı.

AA

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail işgalini meşrulaştıran, İsrail'in Kudüs'ü ve Filistin topraklarını ilhak planlarına onay veren, Filistinli kardeşlerimizin meşru haklarını yok sayan her girişim, Selahaddin-i Eyyubi'nin emanetine ihanettir." ifadesini kullandı.

AA'nın aktardığı habere göre, Başkan Erdoğan, Uluslararası Selahaddin Eyyubi Sempozyumu'na gönderdiği mesajında, Kudüs'ün ikinci fatihi Selahaddin Eyyubi'yi ve kahraman askerlerini rahmetle yad ettiğini belirterek, şu hatırlatmada bulundu:

"Selahaddin-i Eyyubi, 'Allah'ın evi esaret altındayken Selahaddin nasıl kendi evinde yatar.' diyen Kudüs aşığı büyük bir komutandı."

İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy'un "Şark'ın en sevgili sultanı" olarak tarif ettiği Selahaddin Eyyubi'nin sadece Müslümanların kalbinde değil, adaleti, cesareti, merhameti ve kahramanlığı ile rakiplerinin nazarında da daima farklı bir yere sahip olduğunu belirten Erdoğan şunları kaydetti:

"Selahaddin Eyyubi'nin bize en büyük emaneti Haçlı işgalinden kurtararak yeniden hürriyetine kavuşturduğu ikinci kıblemiz Kudüs'tür. Kudüs'ü tekrar ayağa kaldıran, tüm inanç mensupları için tekrar bir eman yurdu haline getiren de bizim ecdadımızdır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde El Halil kapısına kazınan 'La İlahe İllallah, İbrahim Halilullah' ifadesi, medeniyetimizin Kudüs'e bakışının en güzel ifadesidir. Kudüs'e sahip çıkmak, ona gereken hürmeti, hassasiyeti göstermek her Müslüman'ın görevidir. İsrail işgalini meşrulaştıran, İsrail'in Kudüs'ü ve Filistin topraklarını ilhak planlarına onay veren, Filistinli kardeşlerimizin meşru haklarını yok sayan her girişim, Selahaddin-i Eyyubi'nin emanetine ihanettir."

Erdoğan, "normalleşme" adımları altında bu tarz çabaların arttığı bir dönemde düzenlenen sempozyumun, Selahaddin Eyyubi'nin vasiyetine uygun şekilde, ümmetin saadeti ve Kudüs'ün geleceği açısından hayırlara vesile olmasını diledi.