Başkan Erdoğan'dan gençlere müjde üstüne müjde! Cep telefonu desteğinde detaylar belli oldu

Başkan Erdoğan başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. Gençlere vergisiz telefon müjdesi hakkında konuşan Başkan Erdoğan, ''Gençlerimize piyasa satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen cep telefonu ve bilgisayarlar için toplamda 5 bin 500 liraya kadar teknolojik cihaz desteği vereceğiz.'' ifadelerini kullandı.

AA

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Üniversiteli gençlerimize piyasa satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen cep telefonu ve bilgisayarlar için toplamda 5 bin 500 liraya kadar teknolojik cihaz desteği vereceğiz." dedi.

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Konuşmasına milletin ve tüm İslam aleminin Mevlit Kandili'ni tebrik ederek başlayan Erdoğan, "İstiklal dünyamızı kandil gibi aydınlatan bu ilahi tecellinin bir seneidevriyesine daha bizleri ulaştırdığı için Rabb'imize hamdediyorum. İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif'in şu niyazına tüm kalbimizle bizler de amin diyoruz. 'Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep; Medyun ona cem'iyyeti, medyun ona ferdi. Medyundur o ma'suma bütün bir beşeriyet. Ya Rab, bizi Mahşer'de bu ikrar ile haşret.' Bu mübarek gecelerin Müslümanlarla birlikte insanlığın tamamının felahına, esenliğine, hayrına vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye Yüzyılı'nı inşa hedefiyle çıktıkları yolculuğa kesintisiz şekilde devam ettiklerini belirten Başkan Erdoğan, "İçeride açılış programlarıyla, dışarıda katıldığımız uluslararası toplantılarla ülkemizi dünyada hak ettiği yere getirmenin mücadelesini veriyoruz. Son kabine toplantımızdan bu yana özellikle dış politika kulvarında yoğun bir gündemimiz vardı. Cezayir Dışişleri Bakanını ve Birleşik Devletler Müslüman Kuruluşlar Konseyi Heyetini 6 Eylül Çarşamba günü kabul ettik. Aynı gün gelecek 3 yıl boyunca ekonomide yol haritamız olacak, Orta Vadeli Programı kamuoyumuzla paylaştık." diye konuştu.

Uluslararası tüm paydaşlarla istişare edilerek katılımcı bir anlayışla hazırladıkları Orta Vadeli Programın iş dünyasında memnuniyetle karşılandığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Uluslararası yatırımcıların programa tepkisi de son derece olumluydu. Dünya Bankası Grubu'nun 17 milyar dolarlık yatırım paketinin üzerine 18 milyar dolarlık yeni bir yatırım paketi daha eklemesi bunun bir işaretiydi. Ülkemize yönelik ön yargılar kırıldıkça inşallah yatırım rakamlarının daha da yükseldiğini göreceğiz. Temel hedefimiz yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarla sürdürülebilir bir büyümeyi sağlamaktır. 3 yılın sonunda 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğü ve 15 bin dolara yaklaşan kişi başına milli geliri yakalayacağız. Gerçekçi, ulaşılabilir ve Türkiye'nin potansiyelini yansıtan hedeflerle dolu programın tekrar ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Orta Vadeli Programın adeta tamamlayıcısı niteliğindeki 12'inci Kalkınma Planını ve Hükümet Programını yakında milletimizin ve iş dünyamızın takdirine sunacağız. Burada bir kez daha şu çağrımı tekrarlamak istiyorum; Türkiye Yüzyılı'nı biz ilan etmiş olsak da bu vizyon, 85 milyonun tamamının milli hedefi, ülküsü ve idealidir. Türkiye'yi büyütmek ve güçlendirmek hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun hepimizin ortak gayesidir. Siyaset arenasında verdiğimiz mücadelenin amacı da zaten budur. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin her bir ferdini, Orta Vadeli Programa destek olmaya davet ediyorum. 85 milyon el ele, gönül gönüle vererek hem depremin yaralarını saracak hem de Türkiye'yi hedefleriyle mutlaka buluşturacağız."

"TÜRKİYE'NİN YAPTIĞI KATKILARA DİKKATİ ÇEKTİK"

Hindistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen 18'inci G20 Liderler Zirvesi'ne iştirak ederek Türkiye'nin tezlerini kararlılıkla savunduklarını vurgulayan Başkan Erdoğan, "Zirve kapsamındaki programlarda iklim değişikliği, terörle mücadele ve düzensiz göç meselelerinde Türkiye'nin yaptığı katkılara dikkat çektik. Küresel adaletsizliklerin giderilmesi için G20 üyesi ülkelerin atabileceği müşterek adımları gündeme taşıdık. Pek çok devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirerek işbirliğimizi daha da ilerletecek kararlar aldık. Dünyanın en büyük ekonomilerini aynı çatı altında buluşturan G20'de aktif rol oynamaya bundan sonra da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Ulucanlar Cezaevi'nde 12 Eylül'ün 43'üncü yılı münasebetiyle düzenlenen Yeni Anayasa Sempozyumunda darbecileri nefretle anarken 12 Eylül mağdurlarını da saygıyla yad ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Bir daha bu ülkede darbelerin yaşanmaması, milletimizin evlatlarının 'bir sağdan, bir soldan' mantığıyla asılmaması için vesayeti farklı görünümler altında diriltme girişimlerine karşı daima teyakkuz halinde olacağız. Cumhur İttifakı olarak yeni yasama döneminde ülkemizi sivil ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturmak için çabalarımızı yoğunlaştıracağız." dedi.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdülfettah El Burhan'ın Türkiye'yi ziyaretinde Sudan halkının acısını dindirmek için neler yapılabileceğinin değerlendirildiğini bildiren Erdoğan, tarihi, beşeri ve kültürel bağların olduğu Sudan'ın bir an önce istikrara kavuşmasının en büyük temennileri olduğunu vurguladı.

108'inci Dönem Kaymakamlık Kursunu bitiren 99 kaymakam adayının kura törenine katılarak heyecanlarına ortak olduklarını hatırlatan Başkan Erdoğan, "Genç kaymakamlarımıza bizi temsilen ilçelerinde yerine getirecekleri görevlerde kendilerinden neler beklediğimizi ifade ettik. Genç kaymakamlarımızın ülkemize ve milletimize yapacakları hizmetlerle hem bizim hem ailelerinin gurur kaynağı olacaklarına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 81 şehrinden ve tüm ilçelerinden gelen gençlerle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptıkları buluşmanın müstesna olduğunu ifade eden Erdoğan, "Gençlerimizle her kucaklaşmamızda onların coşkusunu, dinamizmini ve sevdalarını gördükçe ülkemizin geleceği adına daha çok umutlanıyoruz. Birileri istemese de TEKNOFEST gençliğinin gümbür gümbür geldiğini görüyor ve bundan da iftihar ediyoruz. Cuma günü TEKNOFEST 2023'te bu sefer İzmir'de gençlerimizle gönül birlikteliğimizi yenileyeceğiz." diye konuştu.

GENÇ KART UYGULAMASI

Gençlere verdikleri tüm sözlerin takipçisi olduklarını, bugünkü Kabine toplantısında bu kapsamda önemli kararlar aldıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaadimiz olan cep telefonu ve bilgisayar desteğini hayata geçiriyoruz. Üniversiteli gençlerimize piyasa satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen cep telefonu ve bilgisayarlar için toplamda 5 bin 500 liraya kadar teknolojik cihaz desteği vereceğiz. Bu destekle cep telefonu için piyasa fiyatının yüzde 44,4'üne, bilgisayarlar için ise piyasa fiyatının yüzde 16,7'sine kadar bir tutarda destek sağlayacağız.

Yine örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize bir hatla sınırlı olmak üzere 12 ay boyunca aylık ücretsiz 10 gigabyte kota tanımlıyoruz. Gençlerimiz bu haklarını istedikleri 3 mobil şebeke operatöründen biri üzerinden kullanabilecekler. Gerek teknolojik cihaz desteği gerekse ücretsiz 10 gigabyte kota desteğiyle üniversiteli gençlerimizin teknolojiye ve bilgiye erişimini artıracağız. Bu gençlerimize her iki desteğe ilişkin uygulama esasları bakanlıklarımızca belirlenecektir."

Başkan Erdoğan, 18 yaşına giren gençler için Genç Kart uygulamasını başlatacaklarını belirterek, şunları söyledi:

"Bu gençlerimize 1 yıl süreyle geçerli olmak üzere Genç Kart vereceğiz. Bu karta sahip tüm gençlerimiz müze, tiyatro, sinema gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerden ücretsiz ya da indirimli faydalanabileceklerdir. Zaman içinde Genç Kart uygulaması kapsamında gençlerimize sunulan imkanları daha da genişleteceğiz. Her üç müjdemizin de gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar nasıl gençlerle beraber yol yürüdüysek, inşallah bundan sonra da gençlerin yoldaşlığından ayrılmayacağız."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Gençlik Bankası projesiyle ilgili çalışmaları tamamladıklarını belirterek gelecek günlerde Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarıyla kanun teklifini Meclis'in takdirine sunacaklarını bildirdi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Türk demokrasinin gücünü ve milletin iradesine sahip çıkma azmini gösteren son seçimlerle Türkiye'ye yönelik ilginin tüm dünyada arttığını belirten Erdoğan, bu hakikati Birleşmiş Milletler 78. Genel Kuruluna katılmak üzere gittiği New York'ta bir kez daha müşahede ettiklerini söyledi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletlerin tam karşısında yer alan Türkevi'nin bu sene de diplomasinin en önemli merkezlerinden biri olduğuna işaret ederek burada Cezayir, Polonya, Güney Afrika cumhurbaşkanları ile Gürcistan, İtalya, Yunanistan, İsrail, Malezya başbakanları ve NATO Genel Sekreteri'nin de aralarında yer aldığı birçok liderle görüştüklerini, Türk vatandaşlığına kabul edilen Ahıska Türklerine kimliklerini takdim ettiklerini anlattı.

Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin toplantısında bu ülkede yaşayan vatandaşlarla hasret giderdiklerini de aktaran Erdoğan, "Concordia Zirvesi'nde ve Türk-Amerikan İş Konseyinin 13. Türkiye'ye Yatırım Konferansında Amerikan iş dünyası ile bir araya geldik. SpaceX ve Tesla şirketlerinin kurucusu Elon Musk'ı kabulümüzde kendisini, ülkemize yatırım yapmaya davet ettim." diye konuştu.

"Dünya beşten büyüktür" tespitlerine hak ve destek verenlerin sayısının günden güne arttığını vurgulayan Erdoğan, son olarak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Türkiye'nin tezlerine benzer ifadelerle reform çağrısında bulunduğunun altını çizdi.

Genel Kurula hitabında küresel meselelere dair bir ufuk turu yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Genel Kurul konuşmamızda hem İslam düşmanlığı ile mücadelenin ehemmiyetine dikkat çektik hem de küresel lobilerin hedefindeki aile kurumuna sahip çıkılması gerektiğini ifade ettik. Türk ve İslam dünyası ile işbirliğimizi geliştirme irademizi teyit ettik. Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu bir kez daha haykırdık. Sorunlar ve adaletsizlikler büyüse de daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu tüm samimiyetimizle dile getirdik." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde dünya çapında bir harekete dönüşen Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'na imza attıklarını da anımsatarak "Kendi vatandaşlarımızla birlikte herkesi bu iyi niyet beyanını imzalayarak destek olmaya davet ediyoruz. Tüm bu temaslarımızla büyüyen, güçlenen, dünyada ağırlığı ve itibarı artan Türkiye gerçeğine bir kez daha şahit olmanın bahtiyarlığını yaşadık." diye konuştu.

Toplumun ve insanlığın temeli "aile müessesesinin korunması" çabalarına bayraktarlık yapmakta kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu yönde ilk adımımızı Birleşmiş Milletler kürsüsünden verdiğimiz net mesajlarla atmış bulunuyoruz." dedi.

Erdoğan, Türkiye'de hayata geçirecekleri özgün projelerle hem örnek olacaklarını hem de aile kurumunun güçlendirilmesini sağlayacaklarını belirterek şunları söyledi:

"Seçim döneminde milletimize verdiğimiz sözlerden biri Aile ve Gençlik Bankası'nın kurulmasıydı. Evlenecek gençlerin ekonomik açıdan desteklenmesini, evliliklerinin daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini amaçlayan projemizle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki günlerde Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla Aile ve Gençlik Bankası'na dair kanun teklifini Meclis'imizin takdirine sunacağız. Bankaya gelir tesis etmek amacıyla doğal gaz, petrol, madenlerden elde edilen devlet gelirlerinin belli bir kısmını buraya aktaracağız."

Banka gelirleri tesis edilene kadar öncelikle aile ve gençlere yönelik pilot projeleri hayata geçireceklerini, sonrasında da yaygınlaştıracaklarını dile getiren Erdoğan, "Yeni evlenen çiftlere, Aile ve Gençlik Bankası'ndan karşılanmak üzere faizsiz kredi imkanı sunacağız. Aile ve Gençlik Bankası gelirleri tesis edilene kadar, bu uygulamayı pilot proje olarak deprem bölgesinde başlatacağız. Genç depremzedelerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacak bu önemli projemizin de hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.

NAHÇIVAN ZİYARETİ

Erdoğan, dün Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal'in, "Türk kapısı" olarak nitelendirdiği Nahçıvan'daki kardeşleriyle kucaklaştıklarını anlatarak Azerbaycan'a ve Orta Asya'ya açılan kapı olan Nahçıvan'ın jeopolitik konumu itibarıyla da ayrı bir stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

Dünkü ziyaretinde bunu tahkim ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "2020 yılındaki Bakü ziyaretimizde sözünü verdiğimiz toplam 80 bin 150 metrelik Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı'nın temelini attık. Günlük 2 milyon metreküp taşıma kapasitesine sahip projeyle Nahçıvan'ın doğal gaz ihtiyacının tamamı karşılanacaktır." bilgisini verdi.

Erdoğan, dün enerji, ulaşım, konut alanlarında imzalanan 3 yeni anlaşmayla Azerbaycan'la işbirliğini güçlendirdiklerine dikkati çekerek Nahçıvan ziyaretinin aynı zamanda önemli mesajlar da içerdiğini söyledi. Karabağ'daki terör unsurlarına yönelik Azerbaycan ordusu tarafından gerçekleştirilen operasyonun başarısından gurur duyduklarını dile getiren Erdoğan, "Muzaffer Azerbaycan ordusunu buradan bir kez daha tebrik ediyorum. Gerek harekat sırasındaki çatışmalarda gerek mayın patlaması sonucunda şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, Azerbaycan halkına sabrıcemil, yaralılara acil şifalar diliyorum." ifadelerini kullandı.

"ERMENİSTAN'IN KIŞKIRTMALARA PRİM VERMEMESİNİ BEKLİYORUZ"

Tam 30 yıl boyunca yaşadıkları onca acıya, zulme ve katliama rağmen Azerbaycanlıların, Karabağ'daki Ermenilere yönelik sergilediği insani tavrın, her türlü takdirin üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Operasyon sırasında sivillerin zarar görmemesi için gereken tüm önlemler alınmıştır. İnsani yardımların ulaştırılmasında da Azerbaycan makamları olağanüstü çaba göstermişlerdir. Yıllardır bölgedeki çözümsüzlükten beslenen kimi devletlerin iddiaları tamamı safsatadan ve iftiradan ibarettir. Ermenistan'ın da dışarıdan ve diasporadan gelen bu tür kışkırtmalara prim vermemesini bekliyoruz. Ermeni halkının refahı, huzuru, esenliği komşularıyla kavgadan değil, barıştan ve işbirliğinden geçmektedir. Türkiye, bölgenin kalıcı barışa kavuşması için üzerine düşeni yapmaktan çekinmemiştir, bundan sonra da çekinmeyecektir."

Erdoğan, Zengezur Koridoru'nu da en kısa sürede hayata geçirerek, dost ve kardeş Azerbaycan'la kara yolu ve demir yolu irtibatını Nahçıvan üzerinden kesintisiz hale getireceklerini aktardı. Erdoğan, "Komşumuz İran'ın da dahil olacağı ortak projelerle bölgemizi inşallah bir barış ve refah havzasına çevirmeyi istiyoruz. Kimseyi dışlamadan ve dışarıda bırakmadan bu süreci yöneteceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Erdoğan, bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun Zengezur Koridoru, Irak ve Körfez ülkeleri ile hayata geçirecekleri Kalkınma Yolu ile Türkiye'nin diğer kritik ulaştırma projeleriyle ilgili kapsamlı bir sunum yaptığını belirterek "Muhalefetin engelleme çabalarına rağmen son 21 yılda ülkelerimize kazandırdığımız ne varsa yenilerini ekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesinde özellikle inşaat malzemelerinin temini ve fiyatıyla ilgili tamahkarlıklar yaşandığını belirterek, "6 Şubat'ta evini ve yakınlarını kaybetmiş depremzedelerimizi, mağduriyeti fırsata çevirmeye çalışan açgözlülerin insafına kesinlikle bırakmayacağız. Gereken her türlü hukuki, idari ve yasal tedbiri alarak bu fırsatçıların da kararlılıkla üzerine gideceğiz." dedi.

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Sürdürülebilir kalkınmanın, hükümete geldiklerinden beri tüm programlarının esasını oluşturduğunu, bu yaklaşımla tesis ettikleri güven ve istikrar ikliminde, Türkiye'nin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini gidermekle kalmadıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın ufkunu da aydınlatmayı başardıklarını belirtti.

Erdoğan, "Bu, uzun, meşakkatli kimi zaman inişleri çıkışları olan, hep kazandıran ama kimi zaman fedakarlık da gerektiren bir yoldur. Dünya, çoğu da yakın çevremizde yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal, askeri krizlerle boğuştuğu bir dönemden geçiyor. Türkiye'nin böyle bir zeminde asli hedeflerinden kopmadan kalkınmasını sürdürmesi önemli bir başarıdır. Esasen biz 21 yıldır yaptığımız her işi, attığımız her adımı, elde ettiğimiz her neticeyi karşılaştığımız büyük zorluklara rağmen verdiğimiz tarihi mücadeleler sayesinde gerçekleştirilmiş bir hükümetiz." diye konuştu.

Vesayetle mücadele ettiklerini, üniformalı, cübbeli, klavyeli cuntacıların, her türden mandacıların oyunlarını bozduklarını dile getiren Erdoğan, vekalet savaşı yürüten terör örgütleriyle mücadele ettiklerini, adeta sınırların içinde ve ötesinde istiklali tekrar kazandıklarını söyledi.

Erdoğan, küresel ticaret çekişmelerinin ortasında kaldıklarını, üretimi ve ihracatı rekor seviyelerde büyüterek rekabet güçlerini artırdıklarını, enerjide, doğal gazdan petrole, yenilenebilir kaynaklardan batarya teknolojilerine kadar her konuda kendilerine yeni pencereler açtıklarını belirtti.

Dünyayı esir eden salgın hastalıklara karşı sağlık hizmetlerinden sosyal desteklere kadar her konuda örnek bir koruma kalkanı oluşturduklarını bildiren Erdoğan, gelişmiş ülkelerin müsebbibi olduğu iklim kriziyle mücadelede, insanlığa karşı yükümlülükleri üstlenmekten asla çekinmediklerini, geri durmadıklarını dile getirdi.

"ŞİMDİ YENİ SINAMALARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Erdoğan, savunma sanayinde sadece Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmadıklarını, dünyanın önde gelen teknoloji geliştiricilerinden biri haline geldiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi yeni sınamalarla karşı karşıyayız. Türkiye'nin, kurduğu güçlü altyapı üzerinde yükselen bir ülke olarak, her coğrafyada ve her platformda küresel statükoyla karşı karşıya kalması gayet tabii bir durumdur. 'Dünya beşten büyüktür' diyerek 1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası kurulmuş küresel yönetim ve güvenlik mimarisine meydan okuyan bir ülkeye tüm kapıların ardına kadar açılması elbette beklenemez. Ancak ister müttefikimiz ister rakibimiz olsun, tüm ülkelerin kabul ettiği bir gerçek var ki kimsenin bundan kurtuluşu yoktur. Bu gerçek, uzak yakın tüm coğrafyamızda Türkiye'siz hiçbir projenin hayata geçirilemeyeceği, denense bile başarılı olamayacağıdır. Biz, bunun sayısız örneğini, sayısız teşebbüsünü, sayısız niyetini gördük, yaşadık. Sonuçta bu denemeleri yapanların hepsi günün sonunda gelip Türkiye'nin ortaklığına, Türkiye'nin müttefikliğine, Türkiye'nin desteğine talip olmak mecburiyetinde kaldılar. Tüm bu hakikatlere rağmen hala ham hayal peşinde koşanlar yok mu, elbette var ama hiç şüpheniz bulunmasın ki olmazların hepsi denendikten sonra onlar da gelip Türkiye'nin kapısını çalacaklardır.

Çünkü bizimle, bizi rakip görenler arasındaki fark şudur; biz gittiğimiz her yerde medeniyetimizin mirası, ecdadın emaneti olan insani değerlerimizle birlikte kazanma anlayışımızla masaya oturuyoruz. Farkımız bu. Bizi rakip görenlerse, kimi sömürge geçmişinin alışkanlığıyla kimi gözünü büyüyen sınırsız kazanç hırsıyla, tek taraflı dayatmalarla aynı masanın üzerine çıkmaya, masanın üzerinde tepinmeye çalışıyorlar. Altılı masa, on altılı masada olduğu gibi. Ne oldu? Tepindiler, tepindiler hepsi ortadan yok oldu."

"TÜRKİYE'YE DOST OLAN KAZANIR, HUSUMET BESLEYEN KAYBEDER"

Erdoğan, Türkiye'yi saf dışı bırakma, denklemden çıkarma, oyun dışına itme gayretlerinin hep başarısızlığa mahkum kaldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Unutmayın 'Coğrafya kaderdir' sözü sadece bizi bağlamıyor. Çünkü Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, bizimle beraber tüm bölgenin ve dünyanın kaderidir. Kim hangi oyunu kurarsa kursun, biz Rabbimizin takdirine boyun eğmiş bir millet olarak oyunları boza boza yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Türkiye'ye dost olan kazanır, husumet besleyen kaybeder. Biz dostlarımızın sayısını çoğaltmanın yoluna bakıyoruz. Bunun için de yakın çevremizden başlayarak tüm dünyada barışı, diyaloğu, birlikte kazanmayı, hakkaniyeti, adaleti, ahlakı, insanı esas alan bir siyaset yürütüyoruz."

Erdoğan, her ne kadar, bu yüzden kimi zaman bedel ödemek mecburiyetinde kalınsa da orta ve uzun vadede kazananın hep Türkiye olduğunu, olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yeter ki biz, millet ve devlet olarak tarihimize, kültürümüze, değerlerimize uygun duruş sergilemeyi sürdürelim. Son dönemde gençlerimiz başta olmak üzere milli bünyemizi ve manevi değerlerimizi hedefe alan sinsi kampanyaların amacının bu güçlü kaleyi yıkmak olduğu çok açıktır. Allah'ın izniyle nice badireyi suhuletle atlattığımız gibi bu kirli ve sinsi saldırıyı da boşa çıkaracağız. Ülkemize ve milletimize karşı boynumuzun borcu olan bu mücadeleyi daha etkin şekilde sürdürmek için hem milletimizden hem de yasama ve yargı organlarından daha fazla destek beklediğimizi de belirtmek isterim. Cumhur İttifakı olarak bu konudaki kararlılığımız tamdır."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütlerine karşı mücadelenin başarıyla devam ettiğini, son terörist de Türkiye için tehdit kaynağı olmaktan çıkarılana dek bu mücadeleyi içeride ve dışarıda azimle sürdüreceklerini vurguladı.

"OTOMOBİL PİYASASINDAKİ BALONU GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ SÖNDÜRDÜK"

Son dönemde gıdadan kiraya kadar artan hayat pahalılığıyla ilgili dengesizlikleri gidermenin ve bu konuyu vatandaşın günlük hayatından çıkarmanın bir diğer öncelikleri olduğuna işaret eden Erdoğan, bunun için sabırlı ve kararlı bir mücadele yürüttüklerini belirtti.

Erdoğan, vatandaşın lokmasına kasteden fırsatçılara göz açtırmadıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"6 ay, 6 bin kilometre sınırından, ilan sitelerine getirdiğimiz kısıtlamalara, liste fiyatından daha fazla para talep eden bayilere yönelik denetimlere kadar attığımız çeşitli adımlarla otomobil piyasasındaki balonu gördüğünüz gibi söndürdük. İlan sitelerini 1 Kasım tarihi itibarıyla sahte ve aldatıcı emlak ve otomobil ilanlarından dolayı mesul tutuyoruz. Yanıltıcı ilan verilmesi veya bu konuda zafiyet gösterilmesi halinde 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulayacağız."

Erdoğan, deprem bölgesinde özellikle inşaat malzemelerinin temini ve fiyatıyla ilgili benzer tamahkarlıkların yaşandığına dikkati çekerek, "6 Şubat'ta evini ve yakınlarını kaybetmiş depremzedelerimizi, mağduriyeti fırsata çevirmeye çalışan açgözlülerin insafına kesinlikle bırakmayacağız. Gereken her türlü hukuki, idari ve yasal tedbiri alarak bu fırsatçıların da kararlılıkla üzerine gideceğiz." dedi.

Büyük ve güçlü Türkiye için verdikleri mücadeleyi, her kesimden vatandaşla birlikte gösterecekleri ferasetle başarıya ulaştıracaklarını vurgulayan Erdoğan, "Günübirlik kazanç uğruna kendisinin, evlatlarının, ülkesinin geleceğini tehlikeye atan insan tipi bu millete, bu medeniyete, bu inanca ait değildir. Bünyemize sızan bu virüsü temizlemek de hepimizin ortak görevidir." değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Erdoğan, konuşmasının sonunda, güreş, yüzme ve voleybol başta olmak üzere farklı spor dallarında elde ettikleri başarılarla milletin göğsünü kabartan tüm sporcuları tebrik etti.