Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Toplantımızın hemen ardından Astana Süreci ile ilgili olarak, Türkiye-İran-Rusya ile bir araya geliyoruz. Bu görüşmemizi de aynı şekilde özellikle İdlib'de, Suriye'de ve bölgedeki gelişmeleri ele alacağımız görüşmeyi yapacağız. O nedenle sizlerle bir arada olamadık. 3'lü toplantıyı yapmak zorundayız.
Türkiye salgın sürecinde takdirle izleniyor.
Avrupa başta olmak üzere kimi ülkelerin Türkiye'ye yönelik izlediği kısıtlama politikaları siyasidir.
Bunların da üstesinden geleceğiz.
Normalleşme takvimi ile birlikte tüm ticari faaliyetler kademeli olarak başladı.
Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların, Türkiye'nin duruşunu sorgulama hakkı yoktur.
İçeride ve dışarıda kötümserlik havası estirseler de hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.
Haziran ayı ile ilgili ilk veriler, bu doğrultuda ümit verici gelişmelere işaret ediyor.
Temmuz ile birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz.
Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020'yi inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız.
"TÜRKİYE LİBYA HALKINI DARBECİLERİN İNSAFINA BIRAKMAYACAK"
Ülkemizin güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonları salgın döneminde de kesintisiz sürdürdük.
Libya'nın meşru hükümetinin, ülkenin birliği, bütünlüğü için yönettiği mücadeleyi destekliyoruz.
Kimi devletlerin darbecilere kol kanat germesini ibretle takip ediyoruz.
Türkiye Libya halkını darbecilerin insafına bırakmayacak, uluslararası meşruiyet çerçevesinde hareket etmeyi sürdürecektir.
Bazılarının hâlâ sömürgeci reflekslerinden kurtulmaması kendi ayıplarıdır.
"PARTİMİZİN KADERİ TÜRKİYE'NİN KADERİYLE BÜTÜNLEŞMİŞTİR"
Ülkesine ve milletine düşman bir avuç mankurtu bir tarafa bırakırsak ulaşamayacağımız, gönlünü kazanamayacağımız kimse yoktur.
Seçimlerde aldığımız oyun potansiyelimizin sadece bir bölümünü oluşturduğunu asla unutmuyoruz.
Partimizin kaderi Türkiye'nin kaderiyle bütünleşmiştir.
Her an ve her yerde insanlarının gönül kapılarını açma gayreti içinde olmalıyız. Aksi takdirde milletimize mahçup olmanın yanında, koskoca bir medeniyet davasına zarar vermiş duruma düşeriz.
Genel Başkanından üyesine kadar AK Parti'nin tüm mensupları bu şuurla hareket etmek zorundadır.
Herkesi kucaklamayan bir il başkanı tasavvur edemiyorum. Halktan kopuk bir il başkanı asla AK Parti'ye yakışmaz.
Halka tepeden bakarak siyaset yapmak tek parti CHP'sinin yöntemidir.
"İLMEK İLMEK ÖREREK 2023 KADROLARIMIZI OLUŞTURUYORUZ"
Aslında ülkemizde AK Parti'ye ve yaptığı hizmetlere gerçek manada karşı kimse yoktur. En azılı muhaliflerimiz bile dile getirmeseler de kendi içlerinde AK Parti'nin başarılarını takdir ediyor.
Başarılarımızı elbette kendi çabalarımızla elde ettik ama kaybettiklerimizin de sorumlusu biziz. Bu kayıpların sebebi rakiplerimizin mahareti değil kendi beceriksizliğimiz ya da hatalarımızdır.
Seçimler, siyasi partilerin adeta karne günleridir. 2023 yılına kadar istediğimiz şekilde çalışacağımız geniş bir vakit var. Bu süreyi en verimli şekilde kullanarak seçim günü milletimizin karşısına çıkmalıyız.
Nasipse, ağustos ayının sonundan itibaren kongrelerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Amacımız ekim ayı sonunda ilçe kongrelerimizi tamamlayıp il kongrelerimize geçmektir. İl kongrelerimizi de 4 ayda bitirmeyi planlıyoruz. Ardından da 7. Olağan Büyük Kongre tarihimizi de açıklayacağız. Bu süreçte kadrolarımızı değer merkezli siyaseti ilke edinmiş, çalışkan, gayretli, kabiliyetli arkadaşlarımızla zenginleştirmek istiyoruz. Bunun için çok titiz bir çalışma yürütüyoruz. Adeta ilmek ilmek örerek 2023 kadrolarımızı oluşturuyoruz.
Yolunu şaşıranlar, kibrine esir düşenler dışında AK Parti ailesinden tek bir ferdin bile eksilmesine gönlümüz razı gelmez.
Her yeni üyemiz için bir fidan dikeceğiz.
2023 hedeflerimize el ele, omuz omuza yürürken, aramıza nifak tohumları atmak isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz.
ALBAYRAK AİLESİNE ÇİRKİN SALDIRI
Bazı konular var ki inanın bana üzerinde konuşmak bile insanın kalbini acıtıyor. Aile olarak birkaç gündür böyle can acıtıcı bir meseleyle karşı karşıyayız. Biliyorsun önceki gece sekizinci torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Rabbim cümle evlatlarımızla birlikte Hamza Salih'e de birlikte hayırlı, sağlıklı ve uzun bir ömür nasip etsin. Berat Bey, evladının doğum sevincini yazdığı bir mesajla kamuoyuyla paylaştı. Bu mesajın altına on binlerce kişi tebriklerini ve iyi dileklerini ifade eden yorumlar yazdı. Ancak sayıca az olsa da, bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı.
SOSYAL MEDYA VE İNTERNET DÜZENLEMESİ
Yalanın iftiranın kişilik haklarına saldırının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Türkiye'ye bu tür mecralar yakışmıyor.
Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz
Kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yolları açık olmalıdır.
ABD'lisi, Avrupalısı, Çinlisi bu imkana sahipken 83 milyonluk Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz.
Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz.
İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorlarsa yapmakta kararlıyız.
Düzenleme tamamlandığında, erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir.
Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız.